Yaklaşık 6 yıl önce güçsüzlük, halsizlikle başlayan sağlık şikayetlerinin karaciğerin nakline götürdüğü iki çocuk annesi emekli polis Gülhanım Ayrılmaz’ın (49) şifası binlerce kilometre uzaktan geldi. Ayrılmaz’a İsviçre’nin Zürih şehrinde yaşayan kız kardeşi Dilek Şeker (42) donör oldu. Kardeşten ablaya karaciğer nakli Acıbadem Kent Hastanesi’nde gerçekleşirken, Şeker, "Kardeşinizin canı yanarken, sağlığı yerinde değilken siz de hayatınıza devam edemiyorsunuz. Çocuğunuza bile sarılıp öptüğünüzde ya da mutlu olduğunuzda kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Yani bence ailesini seven insanlar için, herkes için geçerli bu bana özel bir duygu değil. Huzurluyum, onun iyi olduğunu gördüğüm için." dedi.
Eşi Sercan Ayrılmaz ve iki çocuğuyla Muğla’da yaşayan polis memuru Gülhanım Ayrılmaz’ın sağlık sorunları 2019 yılında başladı. Aşırı bitkin ve halsiz olan, yürüyemeyecek hale gelen Ayrılmaz önce dahiliye, ardından gastroenteroloji uzmanına başvurdu. Yapılan tetkiklerden sonra şikayetlerinin karaciğerin otoimmun (kişinin bağışıklık sisteminin yanlış bir şekilde kendi vücuduna saldırması) hastalığından kaynaklandığı ortaya çıktı. Primer biliyer siroz (kolanjit) tanısı koyulan Ayrılmaz bir süre sonra emekliye ayrılırken, hastalığının onu karaciğer nakline götüreceği söylendi. Nitekim geçen yıllar hastalığın iyice ilerlemesine yol açtı ve nakil süreci hızlandı. Hastalığı ortaya çıkınca abla Ayrılmaz’a ilk gönüllü verici İsviçre’nin Zürih şehrinde yaşayan, en küçük kardeş Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni bir çocuk annesi Dilek Şeker oldu. Gülhanım Ayrılmaz nakil için İzmir’e Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvururken, kardeş Şeker de verici adayı olarak Zürih’ten geldi. Yapılan tetkiklerden sonra vericinin uygun olduğu tespit edildi. Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç başkanlığında Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Dr. Kamil Kılıç, Dr. Rasim Farajov, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekip kardeşten ablaya karaciğer naklini gerçekleştirdi. Geçtiğimiz 20 Şubat’ta gerçekleşen nakil sonrasında önce verici, ardından alıcı taburcu edildi. Doğru zamanda nakil yapıldı
Gülhanım Ayrılmaz’ın 2019’dan bu yana kronik karaciğer hastası olarak takip edilen bir hasta olduğunu belirten Prof. Dr. Murat Kılıç, karaciğer nakillerinde zamanlamanın önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Hastamızın, hastalığı primer biliyer siroz (kolanjit) adında karaciğerin otoimmun bir hastalığıdır. Genç kadınlarda daha sık görülür ve bu hastalıkta karaciğer içindeki safra yollarına karşı oluşan antikorlar safra yolları ve karaciğere hasar vererek siroza sebep olur. En yaygın bulgu kronik yorgunluk ve güçsüzlük olup ilerleyen dönemde sarılık, inatçı kaşıntı, karında su birikmesi ve sirozun diğer bulguları ortaya çıkar. Hastamızda da tüm bunlar oluşmuş ve siroz gelişmiş idi. Hastalığın ileri safhalarında görülebilecek varis kanaması, karaciğer koması ve hatta siroz zemininde gelişen karaciğer kanseri gibi daha ölümcül komplikasyonlar oluşmadan zamanında nakil oldu. Karaciğer transplantasyonunda zamanlama nakilin başarısı açısından en önemli faktördür. İleri evre ve komplikasyonlar gelişmiş hastalarda başarı şansı düşmektedir. Bu vakada, hastalık daha kötüye gitmeden kardeşinden canlı vericiden nakil olması şansı oldu. Bir ay önce nakil olan hasta da vericisi de taburcu oldular ve kontroller de oldukça iyi." Ablamın hayatımdaki yeri çok özel
12 yaşındaki kızı Emine İpek’i Zürih’te bırakarak Ayrılmaz’a donör olmak için İzmir’e gelen Dilek Şeker, ablasının hayatındaki, eğitim hayatındaki yerinin çok özel, çok önemli olduğunu söyledi. Liseyi ablasının yanında okuduğunu, onunla çok yakın olduklarını belirten Şeker, yaşadıkları süreçle ilgili şöyle konuştu:
"Ablama tanı koyulduktan sonra sürecin böyle ilerleyeceğini, sağlığına kavuşması için nakil gerektiğini biliyorduk. Hastalık hakkında bilgisiz değildik. Siroz gerileyebilen bir hastalık değildi. Ben de tabii makaleler okudum konuyla ilgili, korktum. Sonunun nakle varacağını biliyorduk. Elimden geleni yapacağımı söyledim zaten, söz verdim. Sevdiğiniz insanın canının yanmaması en büyük mutluluğunuz ya da motivasyonunuz oluyor. Çünkü kardeşinizin canı yanarken, sağlığı yerinde değilken siz de hayatınıza devam edemiyorsunuz. Çocuğunuza bile sarılıp öptüğünüzde ya da mutlu olduğunuzda kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Yani bence ailesini seven insanlar için, herkes için geçerli bu bana özel bir duygu değil. Huzurluyum, onun iyi olduğunu gördüğüm için. Bir buçuk aydır eşimden, kızımdan ayrıyım. Kızım küçük olduğu için ister istemez aklım kalıyor. Zor günlerin geride kalmış olması Sağlıktan öte hiçbir şey yok. Her şey anlamını yitiriyor, o günlük koşturmacalar, endişeler, kaygılar. Ablam ve ben değerli doktorlarımıza ve karaciğer nakli bölümüne emekleri için sonsuz saygı ve minnet duyuyoruz. İfade edemeyeceğimiz kadar mutluyuz." Kardeşim benim için büyük fedakarlık yaptı
Öte yandan kız kardeşinden nakledilen karaciğer dokusuyla yeni bir hayata başlayan Gülhanım Ayrılmaz hastalığını öğrendiğinde çok üzüldüğünü, ayakta kalabilmek için dirayetli olmaya çalıştığını, bu süreçte ailesinden büyük destek gördüğünü söyledi. Hastalığı ilerledikçe vücut direncinin iyice azaldığını ve kötüleştiğini kaydeden Ayrılmaz, "Dilek liseyi yanımda okumuştu. Ben yoğun çalışıyordum ama yine de birlikte olduğumuz zamanlar kaliteli zamanlardı, sevgi dolu zamanlardı. Paylaşımlarımız çok güzeldi. Tabii üniversiteyi kazanınca ayrılmak zorunda kaldı yanımdan. Bana organ nakli düşünüldüğünde hiç tereddüt etmedi, ben vereceğim, dedi. Beni yalnız bırakmadı. Ona inandım, o da bana inandı. Ailem de çok destek oldu, sağ olsunlar. Ama kız kardeşimin yeri ayrı. Benim için geldi, büyük fedakarlık yaptı. Bana can verdi, onun parçasını taşımak benim için çok değerli. Beni sağlığıma kavuşturduğu için ona, doktorlarıma, hemşirelerime çok teşekkür çok teşekkür ediyorum" dedi.