Bir avuç azınlık saraylarda, yalılarda keyif sürerken hepimizin geçim sıkıntısı ile boğuştuğu bir ülke haline gelen güzel memleketimizde aynı zamanda büyük bir adalet mücadelesi verdiğimiz günlerden geçiyoruz. Her kesimden her insanın mutsuz ve şikayetçi olduğu bu durumda, Marmaris’in iktidar temsilcilerinin ara sıra yaptıkları açıklamalarla suni gündem yaratma çabasına bu suni gündemin bir parçası olmamak adına çoğunlukla cevap verme gereği duymuyoruz. Hangi siyasi görüşe yakınlık duyarsa duysun vicdan sahibi tüm vatandaşlarımızın ülkemizde yaşanan ekonomik ve siyasi süreçle ilgili doğru değerlendirmeyi yaptığına gönülden inanıyorum.
Saraydan, diyanetten tasarruf yapmayan iktidar sahipleri, belediyelerin çoğunluğunu Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca başarısız olmamız ve hizmet vermekte zorlanmamız için önce çıkardığı tasarruf tedbirleri ile, sonra kredi kullanımlarını engelleyerek ve haciz göndererek belediyelerin elini kolunu bağlamaya çalışmış, ancak yılmadan çalışan ve halka hizmet için alternatif yollar bulan belediyelerimizi durduramayınca, bu sefer de milletin iradesini hiçe sayarak kayyum siyasetine başlamıştır. İktidarın koltuk hırsı yüzünden hizmet bekleyen halk cezalandırılmaktadır.
Durum bu iken; Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren halkı cezalandıran zihniyetin Marmaris temsilcileri, birkaç hafta arayla ağızlarına doladıkları “Belediye, taşınmazlarını satıyor.” cümlesine anlam vermek gerçekten zor. Belediyemizin birkaç taşınmazı satışa çıkarmasına böyle büyük tepkiler veren iktidar temsilcileri, önce bizim soracağımız sorulara verecekleri cevapları kamuoyuyla paylaşmalıdır.
1. Belediyelerin ayakta kalma çabalarını ayıplayan zihniyetiniz; ekmeğin 12,50 TL oluşuna, açlık sınırının 23.600 TL ve yoksulluk sınırının 76.900 TL oluşuna, Türkiye’deki çalışanların çoğunluğunun artık asgari ücretli olmasına ve bu asgari ücretin açlık sınırının altında olmasına, emeklilerin ise açlık sınırının altındaki emekli maaşıyla hayatta kalma mücadelesine neden ses çıkarmaz? 2. Gerçek ekonomistlerin aylarca uyardığı iktidar, hiçbir uyarıyı dikkate almayıp iktisadın temel kurallarıyla inatlaşarak Türkiye’yi bu hale sokmamış mıdır? Tüm bunların yaşandığı süreçte, ülkemiz büyük bir ekonomik krize doğru itilirken neden ses çıkarmadınız?
3. Marmaris’imizde AKP kazansaydı neler olacağını; ülkemizde uzun yıllardır yapılan doğa talanlarından, türlü türlü projelerle iktidar yandaşlarının zenginleştirilmesinden, belediye kaynaklarının halka hizmete değil birtakım vakıflara aktarılmasından, milletin parasının keyfi harcamalarda kullanılmasından, AKP’libelediye başkanlarının makam odalarının lüksünden biliyoruz. Bizim belediyemizin halka hizmete devam edebilmek için birkaç taşınmazı satışa çıkarmasını suç gibi gösterirken kendi belediyelerine hiç baktınız mı? 4. Cumhuriyetin birikimi olan ne kadar kamuya ait şirket, fabrika, liman, otel, enerji tesisi, maden varsa teker teker satan AKP iktidarı değil midir? Tüm ülke öz kaynağını satan partinin temsilcileri olarak aynı hassasiyeti kendi partinizde de gösterebildiniz mi?
5. Yabancılara vatan toprağını parsel parsel satan, bizim gurur duyduğumuz Türk vatandaşlığını 250 bin dolar veren herkese satan Cumhuriyet Halk Partisi değil AKPiktidarıdır. Bu konuda bir partinize bir eleştiriniz oldu mu? 6. Parası olmayanın düzgün eğitim alamadığı, kaliteli sağlık hizmetinden faydalanamadığı, adaletin yerle bir edildiği, kadınların çocukların her gün katledildiği, sığınmacıların Türk vatandaşlarından daha iyi yaşadığı bir ülkeye dönüştürülen Türkiye’nin doğru yönetildiğini düşünüyor musunuz? 7. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımız okullara aç gidiyor, kantinde satılanlara parası yetmediği için bütün günü aç geçiriyor, sağlıklı şekilde büyüyemiyor. Çocuğuna imkan sağlayamayan veliler ise bu yük altında eziliyor. İktidar buna karşı hiçbir çözüm yaratmıyor. Yetmezmiş gibi; tasarruf tedbirleri kapsamında okullarda temizlik krizi yaşatılıyor. Bu ülkenin çocukları insanca yaşayamıyor. Siz bu konu hakkında bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?
8. Temsilcisi olduğunuz iktidar, haksız şekilde belediye başkanlarımızı tutuklayıp belediyelerimize kayyum atadı. Kayyumunuz gelir gelmez Şişli’deki Kent Lokantaları’nıkapattı. Kent lokantaları; geçinmekte, karnını doyurmakta çok zorlanan halkımız için yapılan değerli bir hizmettir ve her gün binlerce insan faydalanmaktır. Bu şekilde halkın cezalandırılmasını doğru buluyor musunuz? 9. Kendi içimizde yaptığımız resmi olmayan bir seçimde bile Marmaris’te 23.500, Türkiye’de 15 milyon oy alan Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile sandıkta rekabet etmek yerine, üniversite yönetimine baskı kurarak 31 yıllık diplomasını iptal ettiren, sonrasında yargıya baskı kurarak haksız ve asılsız suçlamalarla tutuklayıp rakibini ortadan kaldırmaya çalışan iktidarınız ile vicdani olarak aynı fikirde misiniz?
Asıl konuşulması gereken konulara cevabınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak sizin aksinize sürekli çarşıda, pazarda geziyoruz; esnafımızla ve halkımızla dertleşiyoruz. Halkın tek isteği insanca koşullarda, huzurlu bir ülkede yaşayabilmek; bunun da tek yolu derhal sandığın halkımızın önüne getirilmesidir.
Halkın iktidarın yerel temsilcilerinden asıl beklentisi, böyle suni gündemlerle halkı oyalamak yerine, kamuoyunun taleplerine kulak verip anayasal protesto hakkını kullanan gençlerin ve Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması ile sandığın vatandaşın önüne getirilerek halkımızın gerçek talebi ve gündemi olan halkın iradesinin tecellisinin sağlanmasıdır” dedi.