?>

Emaneti bırakıp gidemediler

Gündem - 3 yıl önce

 

Marmaris Değirmenyanın'da  yaşayan ve tatilcilerin karavanlarını, çadırlarını ve teknelerini depolama işi yapan Hüseyin Kömür ile Olcay Arslan, tatilcilerin emanetlerine sahip çıkmak için var gücüyle çalıştı. Ailelerini tahliye eden Kömür ile Arslan, malzemeleri evine 100 metre yaklaşan alevlerden korumak için can başla mücadele etti.

Doğa harikası Marmaris'te, 21 Haziran'da Bördübet'ten yükselen alevler, rüzgarın etkisiyle Değirmenyanı, Küfre Koyu, Kürardı ve Yeşilbelde mevkiine kadar ulaştı. Devletin tüm imkanları yangının söndürülmesi için seferber edildi.

Havadan ve karadan planlı müdahaleler sonucu yangın 72 saatte kontrol altına alındı. Marmaris'in kalbinde yaklaşık 4 bin 500 hektarlık alan küle döndü. Soğutma çalışmaları yapıldı. Havada, karada ve denizde yeşil vatan nöbeti devam etti. Değirmenyanı mevkiinde tahliye edilen vatandaşlar, kısa sürede hayvanlarıyla birlikte evlerine geri döndü.

Değirmenyanın 'da  karavanlarını, çadırlarını ve teknelerini depolama işi yapan Hüseyin Kömür ile Olcay Arslan, tatilcilerin emanetlerine sahip çıkmak için var gücüyle çalıştı. Ailelerini tahliye eden Kömür ile Arslan, malzemeleri evine 100 metre yaklaşan alevlerden korumak için can başla mücadele etti. Tatilcilerin eşyalarını yangından uzaklaştırdı. Evlerindeki kuyudan su çekerek önlem almaya çalıştı. Ekiplerin, havadan ve karadan başarılı müdahaleleri sonucu alevler söndürüldü. Tahliye edilen vatandaşlar geri döndü.

NE MUTLU BİZE Kİ EMANETLERE SAHİP ÇIKTIK

 

Tatilcilerin emanetlerine sahip çıkmak için canını ortaya koyan Hüseyin Kömür, o anları anlattı. Kömür, "Eşimin telefonuyla buraya geldim. Acilen ekiplerin o tarafa gittiğini gördük. Biz de tedbir amaçlı. Emanet karavan ve çadır depolama işleri yapıyoruz. Traktör, römork ve teknelerimizi hemen açığa çektik. Dağa yakın olan malzemelerimizi, vatandaşlarımızın malzemelerini uzaklaştırdık. Daha sonra da zaten ekipler, yakın çevreden gelmeye başladı. Hepimiz koşuşturmaca içindeyiz. Burada su kuyumuz var. Ona hortum ayarlamaya çalıştık. Kovalarımızı, bakırlarımızı su aldık. Tahliye için askerler geldi. Alevler 100 metre yakınımıza geldi artık. Çok yakınlaşınca onlarda müdahale etmek zorunda kaldı. İlk önce yaşlıları tahliye ettiler. Biz eşyalarımız, emanetlerimiz, evimiz var. Biz bunları bırakıp gidemezdik. Ekmek paramız. Ayrıca yardım etme amacındaydı. Bir kıvılcımı söndürebilirsek ne mutlu bize. Hemen suyumuza hortum uzattık. Dağdan taraftaki yerleri ıslatmaya çalıştık. Ne mutlu bize ki emanetlere sahip çıktık" dedi.

GEREKLİ DERSLER ALINSIN

 

Geçen seneki yangın felaketinden gerekli derslerin alındığını hatırlatan Kömür, sözlerine şöyle devam etti: "Bu yıl hem hava gücü hem kara gücü hem belediyemizden hem Orman İşletmeden, hem Türkiye'nin her bölgesinden yanığına destek amacıyla gelen birimlerin hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Bu seneki mücadeleyi geçen yılla kıyaslarsak; onlar bir ders oldu. Ölümlü vakalar geçti. Onun için tedbir amaçlı profesyonel olan kişiler; itfaiye, orman ekibi, havadan ve karadan bunlar görev aldı. Zaten psikolojik olarak çöktük. Ormanlarımız yandı. Karşılar yemyeşildi, kömür gibi oldu. Bir çam ağacı kolay yetişmiyor. 40-50 sene emek veriyorsun. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bir daha da böyle bir şey yaşatmasın. Anlatması zor kelimeler bitiyor"

SAATLERCE NÖBET TUTTU

 

Yangından korumak için eşyaları güvenli bölgeye aldıklarını anlatan Olcay Arslan, "Biz yardım amaçlı Bödrübet'e gidelim dedik. Ama biz Bördübet Mezarlık mevkiini duman ve rüzgardan dolayı geçemedik. Gördük ki alevler ilerliyor. Yangının bizim eve doğru geleceğini tahmin ettik. Eve geri döndük. Karavanları çektik. Bir de çadır evimizi var emanet işi yapıyoruz. Turizm bölgesi olduğu için. Yangın çabuk ulaştı. Alevler yaklaşınca biz emanet karavanları, evin bahçesinden uzaklaştırdık. Onları güvenceye aldık. Ardından dağları sulamaya başladık. Ondan sonra saatlerce uyumadan nöbet tuttuk. Bu sene geçen seneye göre çok farklı. Devletimizden Allah razı olsun. Bal yiyoruz, çamdan yiyoruz. Balık tutuyoruz, yine çamdan tutuyoruz onun tozu var çam tozu dedikleri. Benim babam balıkçıdır. Yıllarca balıkçılık yapan bir insan. Denizi seven, doğayı ormanı seven. Bizim gelecek çocuklarımız da aynı. Yani doğa olmadı mı hiçbir şey olmaz. Buraya tatile gelenler doğaya, çam kokusuna, nefes almaya geldim diyor. İnsan bir mutlu oluyor yani. Artık onu da bitirdiler" dedi.

MİKAİL ZEYBEK

Haftanın Öne Çıkanları

‘’BİZİMLE DEĞİL YANGIN İLE İLGİLİ KONUŞ’’

2022-06-25 12:08 - Siyaset

Menteşe Belediyesinden Ücretsiz Sağlık Taraması

2022-06-23 17:30 - Sağlık

Seydikemerde silahlı kavga: 1 ölü, 2 yaralı

2022-06-26 23:30 - Asayiş

YEŞİL MARMARİS KÜL OLDU

2022-06-25 12:09 - Asayiş

Rus milyarderlerin güvenli limanı Muğla

2022-06-30 12:30 - Ekonomi

Başkan Gürün, “Mali yapımızı doğru yönetmeye devam edeceğiz”

2022-06-30 14:30 - Ekonomi

Arslan çiftinin yangın kaderi! 48 yıl sonra aynı kabusu yaşadılar

2022-06-28 12:05 - Gündem

Menteşe Belediye tiyatrosu yaz oyunlarına başladı

2022-06-30 14:30 - Kültür Sanat

Emaneti bırakıp gidemediler

2022-06-30 14:34 - Gündem

Köyceğizde “Güneşle Birlikte” isimli serginin açılışı yapılacak

2022-06-30 10:00 - Kültür Sanat

İlgili Haberler

Akyaka’da deniz suyu 12 metre çekildi

20:01 - Gündem

Doğaya bırakılan karaca tekrar geri döndü

20:06 - Gündem

Vali Aydoğdu Erzincan- Refahiye karayolu uygulama noktalarını denetledi

18:26 - Gündem

Vali Aydoğdu Refahiyeli vatandaşlarla buluştu

18:27 - Gündem

Kastamonu’da vatandaşlara çağrı: ’2000 yılından sonra yapılan binalar tercih edilmeli’

17:28 - Gündem

Günün Manşetleri

Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor!

16:07 - Sağlık

Manisa FK, Birama Toure’yi Transfer Etti

15:53 - Spor

Sahte Sözleşmelerle 60 Milyon Lira Vurgun

15:41 - Asayiş

SBTÜ, Havacılık ve Uzay İçin Geleceği Yaratıyor

14:34 - Eğitim

Soğuk Hava Bakterileri Durdurmaz

14:34 - Sağlık