?>

Fethiye Üzümlü Dastarı’nın ünü Avrupa’yı aştı

Muğla'nın Fethiye ilçesinde Likyalılardan atalarımıza miras kalarak günümüze intikal eden Coğrafi işaretli Üzümlü Dastarı’nın ünü Avrupa’yı aştı. Dastar için Yeşilüzümlü’ye turlar düzenleniyor.

İnsan - 6 ay önce

Muğla'nın Fethiye ilçesinde Likyalılardan atalarımıza miras kalarak günümüze intikal eden, 4 sene önce Türk Patent ve Marka Kurumundan Coğrafi İşaret Tescil Belgesi de alan geleneksel "Üzümlü Dastarı’nın ünü Avrupa’yı aştı. Un ile kaynatılarak ömrü uzatılan Dastar, turlarla gelerek alış veriş yapan yabancıların gözdesi. Yasemin Arıcan Üzümlü Dastarı’nı Yeni Sayfa’ya anlattı.

Neredeyse kaybolmaya yüz tutmuş Üzümlü Dastarı’nın yeniden canlanması için salgın döneminden önce Fethiye Belediyesi’nin Yeşilüzümlü Mahallesinde açtığı kurslar ile canlandı. 4 sene önce de Türk Patent ve Marka Kurumundan Coğrafi İşaret Tescil Belgesi de alan dokuma yeniden ününe ün katmayı başardı. Halk Eğitim Merkezi ile birlikte mahallede şu anda çok sayıda evde dastar dokunuyor.

 

BİTMEK ÜZERE OLAN KÜLTÜRÜ YENİDEN CANLANDIFethiye’den 23 yıl önce Yeşilüzümlü’ye gelin geldiğinden bu yana dokumacılık yapan Yasemin Arıcan, Üzümlü’ye gelene kadar bu dokumayı tanımadığını söyleyerek, “Aslında bitmek olan bir kültürü devam ettirmeye çalıştık ve bunda da başarılı olduk. Yıllardır bu dokumayı kimse, hatta Fethiye’nin yerlilerinin bile çoğu bilmiyordu. Bu kültür yıllarca buraya sıkışıp kalmış. Burada her evin bir köşesinde mutlaka bu dokuma düvenleri(Dokuma tezgahı) var. Birkaç arkadaşımla yıllar önce Halk Eğitim Müdürlüğü ile irtibata geçerek taleplerde bulunduk. Hocamızı bulduk. Sağ olsun belediye başkanımız Alim Karaca, Üzümlülü kadınlar için sosyal tesislerde yer verdi. Belediye destekli dokuma kursu açıldı. İlk anda 16 kişi kayıt ettirdik ve dokumayı yeniden canlandırmayı başardık. Şimdi dokuma yapan insan sayısı oldukça fazlalaştı” diye konuştu.

 

ARTIK AVRUPALI DA TANIYORDastarı çok fazla insanın kullanmadığını, dokumasının zor ve uzun sürdüğünü, alanların bunları çok uzun süre kullanabildiklerini belirten Arıcan sözlerini şöyle sürdürdü:“Aklımızı kullanıp dokumayı daha fazla giysiye döktük. Şöyle bir gerçek var: Satılıp paraya çevrilince insanlar ister istemez daha çok dokumak istiyor. Satıldığı zaman üretim daha çok oluyor. Bütün bunları düşünerek giysi ve ev tekstiline tasarladık. Şimdi daha çok sipariş üzerine çalışıyoruz. Bir de bizim mahallemize bunu bilerek gelenler var, onlara satıyoruz. Her gecen gün dastara ilgi artıyor. Turlarla gelen yabancıların sayısı da arttı.

 

KAYAKÖY YAŞAYAN RUMLAR İLE DEĞİŞ TOKUŞLAR YAPILMIŞFethiye Kayaköy’de yaşayan Rumların nüfus mübadelesi nedeniyle 1922 yılında Yunanistan'a göç etmesinden önce Üzümlü yaşayanları ile karşılıklı değiş - tokuş ile ticaret yaptıklarını da söyleyen Arıcan, “Rum vatandaşlarımızdan buraya çok gelen giden olmuş. Kayaköy’de ürettiklerinden buraya getirip değiş tokuş yaparak buradan aldıklarını da oraya götürüyorlarmış. Onlardan günümüze kalan en önemli örnek dokuma düvenlerimizde kullandığımız Maria tarakları. Bunlar, Rumlardan bize kalan bir hatıra, bir hediyedir. İşin en ilginci ise bu tarakları bize verenler mübadele döneminde gitmiş olmalarına rağmen biz hala kullanıyoruz. Büyük bir olasılıkla bu tarakları yapanlar artık hayatta yoktur” dedi.

 

DOKUMADA HER ŞEYİ ELLE YAPARIZÜzümlü dokumasının diğer dokumalara göre daha özellikli olduğunu da söyleyen Yasemin Arıcan, “Çizgi, tarak ve Gücü (dokuma tezgâhında ipliği ayarlayan tarak) farkımız var. Bizim burada gücüyü kadınlarımız tarakla değil elleriyle örerler. Hiç matematik bilmeyen insanlar bile bunu çok rahat yapabilirler. Bununla birlikte bir de çözgü iplik grubu dediğimiz düvenlerin önünde dokunulacak ipleri oluşturan bölüm vardır. Bunu bile kadınlarımız dizer. Dediğim gibi matematik bilmeyenler bu işi yapar. İpleri bükülü olarak özel yaptırarak alırız ve bakır kazanlarda hamurla pişiririz. Dokumadaki her şeyimiz elle yapılır. Çok kıymetli olan Maria tarağını bulmak artık imkansız. Bu nedenle taraklarımızı kargılardan kendimiz yaparız” diye konuştu.

 

HİÇ BİR İPLİK DİĞERİYLE KARIŞMAMALIDüvendeki hiçbir ipliğin diğer bir tekiyle bile karışmaması gerektiğini belirten Arıcan, “Çünkü her çilede 40 iplik vardır. 4 ayrı Gücü ile yapıldığında aşağı yukarı bin 80 tane iplik yapar. Bu bin 80 tane ipliğin bir tekinin bile birbirine karışmaması gerekir. Bir tek ipliğimiz ise en az 100 metredir. Bir tek iplik diğerine karışırsa 100 metrelik bütün ipler çöp olur. Her şeyden arınıp çok dikkatli bu işi yapmak gerekiyor. Bu işi yapmak kolay olmadığı gibi usta da yetişmiyor. Ama bu işin yaşaması için biz genç nesil olarak bu işe soyunduk. Düvenlerimizin mekiği ağır olması için dut ve ceviz ağacı kullanılıyor. Mekiği bile bulmakta zorlanıyoruz. Bu mekiğin o kadar orantılı olması gerekiyor ki hiçbir ipe dolaşmadan bir taraftan diğer tarafa geçmesi şart. Mekik içindeki ip, çileler arasına girerek dokumayı oluşturur” dedi.

 

ÜZÜMLÜ DOKUMASINI DÜVEN’LER EŞSİZ KILARDüvenlerin kaliteli olması gerektiğini, bu sayede dokumanın da kaliteli olacağını da söyleyen Arıcan şöyle konuştu: “Düven tezgahları Denizli tezgahlarından çok farklıdır. Düven’i yapmak da bulmak da zor. Bunu yapan usta sayımız çok azaldı ama en kalitelisi bu. Şu anda köyümüzde bunu yapan bir kişi kaldı ve biz ona sahip çıkmaya çalışıyoruz. 50 yaşındaki Veysel Balcı abimiz 25 yıllık marangoz ve aşağı yukarı 15 yıldan bu yana da düven yapıyor. Kendisine gözümüz gibi bakıyoruz. Düvenin hiçbir miliminin şaşmaması gerekiyor. Tek bir iplik, fazla değil 1-2 milimetre bile kayarsa bütün sistem bozulur ve 100 metrelik dokuma çöp olur. Adı üstündü Düven, düzenden geliyor. Bu iş kesinlikle en zor işlerin başında geliyor. Bu nedenle ustalarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ustalarımıza iş yaratmaya çalışıyoruz ki bu düzen yaşasın.”

 

BEN YAPARSAM ÇOCUKLARIM ÖĞRENİR“Bu tür konularda eğer biz büyükler yaparsak çocuklarımız öğrenir” diyen Arıcan, “Benim bu işi yapmam lazım ki çocuklarıma göstermem, onlara öğretmem ve sevdirmem gerekiyor. Atalarımızdan bize kalan en güzel miras olarak bizlerin bunu yaşatmaya zorunlu olduğumuzu düşünüyorum. Tamam, isteyen istediği mesleği yapsın ama hem kültürümüzü yaşatalım, hem de para kazanalım. Bir de düşünmek gerekir ki insan para kazandığı zaman o işi devam ettirmek gerekir. Her şey arz talep meselesi. Bu nedenle de yöneticilerimizin bu tür sanatlara destek vermesi şart. Biz dokuyalım ama pazarımızı da yöneticilerimiz oluştursun ki bu dokuma devam ettirilsin. En büyük desteğimiz şu anda Fethiye Belediyesi ve kooperatiflerimiz” ifadelerini kullandı.

Haftanın Öne Çıkanları

Büyük Miting: Hayvan yasası için tüm Türkiye Ankara'ya geliyor

2024-07-26 13:52 - Gündem

Tarsus’un kalbi ’Gastronomi Sokağı’ olacak

2024-07-27 12:01 - Genel

Şeyma Subaşı’ya Bakanlık’tan ‘Gizli reklam’ cezası: 550 bin lira ödeyecek

2024-07-30 15:22 - Magazin

Yunanlıların Marmaris’teki kutsal adası: Kameriye

2024-07-29 15:00 - Yaşam

Eski Bakan Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener, rehin aldığı anneannesini vurarak öldürdü

2024-08-01 01:56 - Asayiş

Marmaris'te Tan Taşçı konserinde izleyiciye tepki

2024-07-26 14:24 - Marmaris

Hamaney: "Haniye’nin İntikamını Almayı Vazifemiz Olarak Görüyoruz"

2024-07-31 15:03 - Ulusal

Fethiye’de otomobille çarpışan motosikletin 15 yaşındaki sürücüsü öldü

2024-07-29 22:51 - Asayiş

YATAĞAN’DA RES’E KARŞI ÇIKAN HALKTAN PROTESTO

2024-07-31 13:07 - Gündem

Sokak hayvanları yasasında son durum

2024-07-29 11:48 - Gündem

İlgili Haberler

DTSO, Gümrük Müdürlüğü çalışmalarını hızlandırıyor

20:28 - İnsan

Şeyh Süleyman Bağdu vefatının 19’ncu yılında Batman‘da anıldı

20:11 - İnsan

Yüksekova’da yükümlüler yarıyılda öğrenciler için kolları sıvadı

19:10 - İnsan

EBB ile DAK arasında afet bilinci için işbirliği

18:05 - İnsan

AİÇÜ ile Tez-Kop-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı

16:50 - İnsan

Günün Manşetleri

Çanakkale’de denizde dev orkinosu beslediler

17:02 - Gündem

Gençler iş bulmak için işletmeler ile bir araya geldi

16:36 - Eğitim

Uzmanlardan meme kanseri uyarısı

16:27 - Sağlık

Kaçak göçmen çalıştıran iş yerine baskın

16:08 - Asayiş

Balıkçı teknesinin yoldaşı yunus balıkları oldu

16:08 - İnsan