?>

Hayvan yetiştiricileri için önemli araştırma: Havalandırılmayan ahır hem verimi düşürüyor hem de hastalıklara yol açıyor

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden bir tanesi olan kastamonu’da, kastamonu üniversitesi tarafından ilk kez ahırlarda oluşan küf ve mantarların hayvan ve insan sağlığına olan zararları araştırıldı.

Gündem - 3 saat önce

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden bir tanesi olan Kastamonu’da akademisyenler tarafından ahırlarda oluşan küf ve mantarlar üzerinde yapılan araştırmalarda, havalandırılmayan ahırların hem hayvandaki verimi düşürdüğü hem de insan ve hayvanlarda hastalıklara yol açtığı tespit edildi.

Türkiye’de büyük baş hayvan üretiminde önde gelen iller arasında yer alan Kastamonu’da, Türkiye’de ilk olan bir bilimsel araştırmaya imza atıldı. Bu çerçevede, Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu Veterinerlik Bölümü tarafından hazırlanan "İhsangazi İlçesi (Kastamonu)’nde Bulunan Ahırların İçortam Havasında Potansiyel İnfeksiyon Riski Oluşturabilen Fungal Biyoçeşitliliğin Belirlenmesi" isimli projeyle ahırlardaki küf ve mantarların zararları araştırıldı.

Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu Veterinerlik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gülay Giray ile Öğretim Görevlisi ve Veteriner Hekim Abdullah Şimşek tarafından yürütülen proje çerçevesinde, İhsangazi ilçesinde bulunan 10 ahırdan 1 yıl boyunca, 15 günde bir örnekler alındı. Alınan örnekler laboratuvar ortamında analiz edildi ve proje sonunda 72 tür ile 18 cins mantar tespit edildi. Bu mantarların büyük kısmının da hem insanlara hem hayvanlara bulaşabilen ayrıca hastalık oluşturan türler olduğu belirlendi. Ahırların kapısının ve pencerelerinin kapatılması hastalıkları daha da arttırıyor

Öte yandan, araştırmada ahırların ya da hayvanların beslendiği ortamın özellikle kış mevsiminde havasız bırakılmasının hem hayvanlardaki verimi düşürdüğü hem de insan ve hayvandaki hastalıkları arttırdığı ortaya çıktı. "Ahırların penceresi, kapısı, hatta baca delikleri dahil kapatılmaya çalışılıyor"

Yürütülen proje ile ilgili bilgi veren Öğretim Görevlisi ve Veteriner Hekim Abdullah Şimşek, "Hayvanlarda genel sağlık taramaları, hastalıkların teşhis ve tedavisi gibi birçok uygulama için, gerek Tarım Bakanlığına bağlı ya da serbest olarak çalışan veteriner hekimler de ahırlara girip gerekli uygulamaları yaptıkları için hayvanlar ve hasta sahipleri kadar 1. derece risk altındadırlar. Bir mikotik infeksiyonun başlaması, bulaşan fungal miktara ve konakçının direncine bağlıdır. Özellikle kış aylarında kalabalık, temiz olmayan ve rutubetli ahırlarda bulaşma daha çabuk ortaya çıkabilir. Genellikle genç hayvanlarda daha çok görülmektedir. Veteriner Hekimler, fakülteden 5 yıl eğitim alarak mezun olabiliyorlar. Aktif çalışan veteriner hekimler, gerekse çiftlik çalışanları, gerek serbest çalışanlar gerekse Tarım Bakanlığına bağlı hizmet veren veteriner hekimler olsun mesleğini icra ettikleri sırada ister istemez ahırlar, çiftlikler, kapalı ortamlar, yem fabrikaları gibi birçok alanda çalışmak durumundayız. Bulunduğumuz ortamların şu ana kadar Gülay Giray hocamla birlikte daha çok bakteriyel viral enfeksiyonlar yönünden zoonotik karakterli olup olmadığı hakkında çalışmalarda bulunduk. Türkiye’de hatta dünya da da zoonoz hastalık dediğimizde birincisi brusella diğeri de kuduz akla gelen hastalıklardır. Gülay Giray hocamız mikrobiyoloji alanında farklı bir çalışma teklifiyle geldiğinde neden olmasın diye bizler bu projeye daha iştahlı bir şekilde başladık. Çünkü girdiğimiz ahırlarda içerisinde soluduğumuz havada nelerin olup olmadığını bilmek istiyorduk. Bizim prensibimiz genellikle halk sağlığını da yakından ilgilendirdiği için ahırdan çatala prensibiyle çalışırız biz. Ahırdaki hayvanımız ne kadar sağlıklı yetişirse insanlarımız o kadar sağlıklı gıda tüketebilir. Bunu sağlamak içinde tabii ki hijyenimiz, biyo güvenlik önlemlerimiz, ahırın ya da içerisinde bulunan mekanın temizliğinin önemi kadar iç ortam havası da çok önemli. İnsanlarımızda genellikle yanlış bir algı bulunuyor. Hayvanlar üşür. Gittiğimiz ahırların penceresi, kapısı, hatta baca delikleri dahil kapatılmaya çalışılıyor. Israrla bu yanlışları söylememize rağmen bunu üreticilerimize düzelttiremedik" dedi "Hayvanlar soğukta üşümezler"

Hayvanların kolay kolay üşümeyeceklerini söyleyen Şimşek, "Türkiye şartlarında eksi 40 dereceye kadar uygun bakım ya da besleme şartlarıyla hayvanlar, yarı açık ahırlarda yetiştirilebilir. Hayvanları en çok rahatsız eden bulundukları ortamda temiz havanın bulunmamasıdır. Çünkü gerek sindirim, gerekse üregen sistem artıkları dolayısıyla dışkı ve idrar yapımıyla çoğu ortamın havası hem gaz hem de asit yönünden yüksek miktarda patojen ihtiva ediyor. Bu yüzden ortama temiz hava sağlamazsak hayvanların hem solunum sistemi hastalıklarına hem de dolaylı olarak sindirim sistemi hastalıklarına neden olmaktadır. Eğer biz iç ortam havasını temizleyemezsek kendi elimizle hayvanlarımızı hasta etmiş oluyoruz ve sadece hayvanlarımız değil aynı zamanda buraya küpeleme, aşılama, teşhis ya da tedavi için gelen veteriner hekim, tekniker ya da teknisyen arkadaşlarımızda aynı havayı solumak zorunda olduğu için alerjik reaksiyonlar başta olmak üzere birçok hastalığa aslında yakalanma riskleri var. Türkiye’de veteriner hekimler maalesef hala sağlık çalışanı kategorisinde sayılmıyorlar. Aslında sağlıklı gıda üretilmesinde birinci derecede görev alan hem kendi sağlığı hem hayvan sağlığı hem halk sağlığı için ciddi anlamda efor sarf eden insanlar sağlık kategorisinde yer almadığı için birçok hastalığa maruz kalsalar da bu sadece kayıt dışı olarak kalmakla yetiniyor" diye konutu. "Hayvanlar üşür algısını defaten ikaz etmemize rağmen anlatamadık"

Hayvan üreticilerine de uyarılarda bulunan Şimşek, "Bizler, çalışma esnasında gittiğimiz ahırlarda kendimize örnek olarak belirlediğimiz 10 ahırda her işletmeyi gittiğimizde ilk önce yaptığımız iş kontroller oldu. İç ortam havasını öncelikle biz baktık havanın yeterli olmadığını hatta bazı ahırlarda hayvanlar üşür diye tavanın strafor ile kaplandığını ve straforun havayı yaymadığı için ahırdaki nemi aşırı arttırdığını ve buna bağlı olarak mikro fungusların üremesinin arttığını yetiştiricilere birkaç kez uyarmamamıza rağmen hatta bazen girip ahırın penceresini, kapısını açtığımızda yarım saat orada beklememize rağmen biz çıktıktan sonra yetiştiricilerimiz hemen kapıları kapattılar, bu algıyı hekim olarak mikrobiyolog olarak Gülay Giray hocamızla birlikte defaten ikaz etmemize rağmen anlatamadık. Amacımız inşallah bu projeden sonra bunu bilimsel gerçekliklerle halkında anlayabileceği dilde izah etmek ve inşallah en azından örnek almaya gittiğimiz ahırlarda bu hava sirkülasyonunu temiz hale getirmek, devamında İhsangazi ilçemiz, Kastamonu ilimiz ve Türkiye’de, bunun daha bilimsel bir gerçekle bunu vurgulayarak uygulanabilirliği sağlanmış olacak" şeklinde konuştu. "Bazı sporlar hafif bir esintiyle havaya yayılabilir"

Dr. Öğretim Üyesi Gülay Giray ise havada meydana gelebilecek mikrobiyal kontaminasyonların hem hayvanlar hem de insanlar için risk oluşturabileceğini belirterek, "Bu mikroorganizmaların çeşitlerine ve yoğunluğuna bağlı olarak, ortamda bulunan hayvanlar ve çalışanlarda çeşitli infeksiyöz hastalıklar oluşabilir. Bu nedenle, hayvan işletmelerinin ortam havasının kontrolü çok önemlidir. Fungusun türüne göre bazı sporlar hafif bir esintiyle havaya yayılabilir. Bazıları ise yüzeye sıkı sıkı yapışık olduğu için sadece direk temas yoluyla canlılara bulaşmaktadır. Sporlar ortamda yıllarca canlı kalabilir ve etkileri devam eder" ifadelerini kullandı.

Ahırlardaki temiz havanın önemine vurgu yapan Giray, "Havada bulunan mikrobiyal kaynaklı kontaminantların en büyük kısmını bakteriler ve funguslar oluşturur. Özellikle fungal etkenler; yani mayalar ve küfler, hava kontaminasyonu açısından önemlidir. Bu etmenler iç ve dış ortamlarda, özellikle nemli ortamlarda rahatlıkla yaşar ve çoğalabilirler. İç ortamda bulunan küfler; solunum ve bağışıklık sistemini etkileyebilir, cilt üzerinde de etkili olabilir. Ayrıca küfler çeşitli organlar üzerinde hayvan sağlığı açısından etki oluşturabilir ve hayvanlarda hayati tehlike içeren sistemik enfeksiyonlara yol açabilirler" dedi.

HABER KAYNAĞI : İHA
Haftanın Öne Çıkanları

Bayburt’ta vatandaşlara ’Metamfetamin Fotoblok’ eğitimleri verildi

2025-01-28 10:15 - Genel

Samsun’da Metamfetamin ve Sentetik Ecza Ele Geçirildi

2025-01-27 12:24 - Asayiş

Operasyonda 40 Gram Metamfetamin ve Av Tüfeği Ele Geçirildi

2025-01-29 11:58 - Asayiş

Yastık İçine Saklanmış Metamfetamin Ele Geçirildi

2025-02-01 11:09 - Asayiş

Tekirdağ’da 10 Gram Metamfetamin ve Mühimmat Ele Geçirildi

2025-01-27 12:30 - Asayiş

ANTALYA’DA 13 KİLOGRAM SKUNK VE METANFETAMİN ELE GEÇİRİLDİ

2025-01-29 14:43 - Asayiş

Yolbulan metal işçilerine Başkan Amaç’tan destek

2025-01-30 16:51 - Genel

Kayseri Esen Metal SK Play-Off’ta

2025-01-28 09:29 - Spor

Yeni Rakip DeepSeek, Yapay Zeka Pazarını Salladı

2025-01-28 15:38 - Ekonomi

Samsun’da Extacy, Bonzai ve Metamfetamin Yakalandı

2025-01-29 15:20 - Asayiş

İlgili Haberler

Tekirdağda yoğun sis

17:50 - Gündem

Yalova Valiliği: "Vatandaşlarımızın suyu, içme suyu olarak tüketmelerinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır"

17:46 - Gündem

Alanya’da 6 saat süren deprem tatbikatı

17:05 - Gündem

Sakarya Valiliği’nden soğuk ve yağışlı hava uyarısı

16:56 - Gündem

Tatvan’da güneşli havayı fırsat bilen vatandaşlar sahile akın etti

16:25 - Gündem

Günün Manşetleri

Vanlı Boksör Anıl Çelik, İranlı Rakibini Nakavt Etti

16:22 - Spor

Fenerbahçe, Virtus Bologna’yı Mağlup Etti

16:22 - Spor

açık elektrik panoları tehlike saçıyor

16:21 - Asayiş

Kadın sürücü, aracını yatak odasına soktu

16:21 - Asayiş

Feci Kazada Tofaş Otomobil Hurdaya Döndü, 1 Ölü, 2 Yaralı

16:21 - Asayiş