Diyetisyen Hande Selin Ok, Ramazan’da oruç tutarken öğün sayısından gıda çeşitliliğine kadar beslenme alışkanlıklarının değiştiğini belirterek iftar ve sahur sofralarında dengenin önemine dikkat çekti. Orucu açar açmaz hızlı ve fazla yemek yemenin, bardak bardak su içerek mideyi şişirmenin en başta hazımsızlık sorununa yol açabileceğini kaydeden Ok, "Orucun getirdiği manevi hazzı yaşarken, iftarda da sahurda da hızlı ve aşırı yemek, yüksek kalorili yiyecekler tüketmek gibi beslenme hataları yapmayın, vücudunuzu zorlayıp midenizi yormayın" dedi.
Acıbadem Kent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Selin Ok, orucun içsel bir huzur sağlamasının yanında sağlık açısından yararlarının pek çok araştırmayla ortaya koyulduğunu hatırlattı. Orucun bağışıklığı güçlendirmesi, kilo kaybı, kan şekeri kontrolü sağlaması, sindirim sistemini dinlendirirken vücuttaki enflasyonu azaltması, zihinsel fonksiyonların işlevini artırması gibi faydaları olduğunu vurgulayan Ok, şöyle konuştu:
"Sağlığa maddi manevi pek çok olumlu etkisi olan orucun iftarla açılması, sahurun ardından yeni oruca başlanması sürecinin doğru yönetilmesi önemli. Bu yönetim de iftarda, iftar sonrası ve sahurda neleri ne ölçüde yediğimizle, içtiğimizle alakalı. İftar ve sahur arasında dengeli bir beslenme düzeni oluşturmalıyız. Böyle bir düzeni sağlamadığımızda hazımsızlıktan halsizliğe, migrenden sıvı kaybına, sinirliliğe, hipoglisemiye, kilo artışından kabızlığa kadar pek çok sağlık sorunu yaşayabiliriz. Oruçta gösterdiğimiz sabrı yemek yerken de göstermek zorundayız. Sakin bir şekilde, yavaş, lokmaları çok iyi çiğneyerek yemek yemeliyiz. Gün boyunca hiç bir şey girmeyen mideye bir anda fazla besin yüklemek yanlıştır. Orucu bir bardak su ve 2 hurma ile açabilirsiniz. Onun arkasından çok sıcak olmayan bir çorba içmek uzun süre açlıktan sonra mideyi yormayacaktır. Devamında da ağır, yağlı yiyecekler yerine haşlama, ızgara ya da fırında pişirilmiş et yemekleri, yine az yağda kendi suyuyla pişirilmiş sebze yemeklerini tercih edebilirsiniz. İftarda yoğun salçalı, çok acılı baharatlı yiyeceklerden uzak durun. Lif içeriği yüksek tam buğday ürünleri, bol yeşil salatalar öğünlerinde yer alsın. Mümkünse sofradan tamamen doymadan kalkın. Sıvı tüketimini ihmal etmeyin. 2-3 litre suyu iftarla sahur arasında içmeye çalışın, bu uzun süreli açlıkla yavaşlayan metabolizmanın hızlandırılmasını sağlayacaktır. İftar sofralarının vazgeçilmezi tatlılardır. Tatlı tercihiniz de sütlü tatlılar olsun. Yapabiliyorsanız iftardan sonra bir yarım saatlik yürüyüş hem yediklerinizi sindirmeye hem de genel sağlığınıza iyi gelecektir." Sahur uykunuzu kaçırmasın
İftar sonrasında en çok yağlı, yüksek kalorili yiyecekler tüketmekten kaynaklanan hazımsızlık, şişkinlik, gaz yakınmalarının görüldüğünü belirten Diyetisyen Ok, sahur yapmanın oruç için önemli ve gerekli olduğunu söyledi. Vücudun ihtiyacı olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin mineral gibi besin öğelerinin alınması açısından önemli olduğunu vurgulayan Ok, "Sahurda gün içinde sizi tok tutacak, kan şekerinizde iniş çıkışlara neden olmayacak bir diyet uygulayabilirsiniz. Yumurta, süt ve süt ürünleri ağırlıklı bir kahvaltı hem ihtiyacınız olan proteini almanızı sağlayacaktır hem de tok tutacaktır. Sahur kahvaltısında tuzlu zeytin ya da salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş ürünler yerseniz bu sizi çok susatacaktır, tüketmemekte yarar vardır. Ayrıca sahur sonrası uyku için de aşırı yağlı, tuzlu yemeklerden kaçınmak gerekir" dedi.
HABER KAYNAĞI : İHA