Muğla’nın Marmaris ilçesi doğal güzellikleriyle ünlü bir turizm cenneti, ancak bölgedeki bazı isimler, coğrafi gerçeklerle çoğu zaman örtüşmüyor. Marmaris’te Adaağzı verilen mahalle ismine rağmen etrafta yerleşim merkezli bir ada yok. Ayrıca, Yalancı Boğaz adı verilen bölgenin ise, boğazlarla herhangi bir ilişkisi bulunmuyor. Marmaris’teki bir diğer ilginç isim ise, Cennet Adası. Ancak bu "Cennet" aslında bir ada değil, yarımadadan ibaret.
Bu isim çelişkileri, bölgenin doğal yapısına hiç de zarar vermiyor. Marmaris, adeta cenneti andıran doğasıyla ziyaretçilerini büyülüyor.
ADAAĞZI VE YALANCI BOĞAZÖzellikle Adaağzı Mahallesi, birbirinden güzel yerleşim alanları, şirin restoranlar ve sahildeki huzurlu plajlarıyla dikkat çekiyor. Bölgenin ismiyle ne kadar çelişse de, Akdeniz ve Ege Denizi’nin birleştiği Yalancı Boğaz, bir taraftan büyüleyici bir manzaraya sahipken, diğer tarafta Marmaris Körfezi’nin eşsiz güzellikleri ile çevrili.
Ayrıca Marmaris Körfezi, Türkiye’nin en büyük marinasına ev sahipliği yapıyor. Akdeniz’in en büyük marinası olan bu bölge, yalnızca yaz aylarında değil, kışın da konaklama, bakım ve onarım işlemleriyle dikkat çekiyor. Doğanın ve denizin birleştiği bu alan, Marmaris’i hem yerli hem de yabancı turistler için vazgeçilmez bir destinasyon haline getiriyor.
Marmaris’teki yer isimleri, coğrafi gerçeklerle çelişse de, bölgedeki doğal güzellikler ve benzersiz manzaralar her türlü çelişkinin önünde. Hem doğaseverler hem de deniz tutkunları için Marmaris, adeta keşfedilmeyi bekleyen bir cennet.
CENNET ADASINA DOYUM OLMAZMarmaris’in en gözde bölgelerinden biri olan Cennet Adası, adını sadece güzelliğinden değil, sahip olduğu benzersiz doğa harikalarından da alıyor. Gerçekte bir ada olmayan, ancak yarımada olan bu bölge, sayısız koyu ve nefes kesen manzarasıyla ziyaretçilerine adeta cennetten bir parça sunuyor. Yıllar önce, Marmaris’e özgü, neredeyse yumruk büyüklüğünde ve sulu sulu erik ağaçlarıyla dolu olan Cennet Adası, zaman içinde doğal yapısının korunmasına özen gösterilse de bazı koylardaki yanlış yerleşim çevreciler arasında sıkıntı yaratmıştı.
Bir dönemin unutulmaz arabesk müziği sanatçısı Ferdi Tayfur’un, adanın en güzel koylarından birine sıfır konumda inşa ettiği evi, adanın sakinliğini ve estetiğini gözler önüne seriyor. Adanın pek çok yerinde olduğu gibi, bu koyda da doğa ve insan yapısı bir arada muazzam bir uyum içinde.
AVLANMASI YASAK OLUNCA BALIKLAR DA İRİLEŞTİ
Cennet Adası’nda balık avlamanın yasak olması, denizin ekosisteminin korunmasına büyük katkı sağlıyor. Bu nedenle, bölgedeki büyük balıklar oldukça sağlıklı ve canlı. Gezi tekneleriyle adaya gelen turistler, büyük balıkların oynaştığı bölgede bu muazzam doğa olayını izleyerek keyifli bir deneyim yaşıyor.
Cennet Adası'nın huzur dolu atmosferi, eşsiz doğal güzellikleri ve etkileyici tarihi dokusu, adeta her mevsim bir başka yüzünü keşfetmeye olanak tanıyor. Hem doğaseverlerin hem de deniz tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bu özel yer, Marmaris’in kalbindeki gizli cennet olarak kalmaya devam ediyor.
NİMARA MAĞARASI DA BURADA
Denizden 350 metre yükseklikteki Nimara Mağarası da burada. İçerisindeki sarkıt ve dikitlerle büyüleyici bir manzara oluşturan mağara, antik çağlarda bir tapınım alanı olarak kullanılmış. Yapılan kazılar, mağaranın tarihî önemini gün yüzüne çıkarırken, M.Ö. 20. ile 10. bin yılları arasında Roma dönemine ait yerleşim izlerinin varlığına dikkat çekiyor.
Özellikle 1998 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkan kum taşından yapılmış iki kadın heykeli, Nimara Mağarası’nın bölgedeki arkeolojik ve kültürel değerini kanıtlıyor. Mağara, 1999 yılında I. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alındı. Kazılarda, 12 bin yıl öncesine tarihlenen insan izleri bulundu. 500 renkli cam parçası, delgiler, keskiler, taş ve kemikten yapılma delici aletler bulundu.
ADAYI ARAÇLA GEZMEK OLANAKSIZCennet Adası’na konum olarak bakıldığında aslında çok büyük. Kara yoluyla 20 kilometre uzaklıktaki İçmeler Mahallesi’nin karşısına kadar uzanıyor fakat adanın belli bir bölümüne kadar araçla gidilebiliyor. Nimara Mağarası’ndan sonra yol toprak, taşlı ve çakıllı. Bazı yerlerde 4 çekerli yüksek araçlar bile zorlanıyor. Genelde arı kovanlarının konulduğu kısa bir bölümden sonra araçla ilerlemek mümkün değil. Patika yollardan uzunca süre yürüyerek İçmeler Mahallesi’nin önündeki Keçi Adası karşısına ulaşmak mümkün. Nimara Mağarası önünden Güney’e doğru 4 çekerli araçla Akdeniz’i görmem mümkün oluyor.
Adanın üstünde kale kalıntıları ile kimilerine göre 5 kimilerine göre de 7 İngiliz’in mezarı bulunuyor.