Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde görülecek Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nın kesim izninin uzatılmasına karşı İkizköylüler tarafından açılan iptal davası öncesinde çevreciler eylem yaptı. Bölge sakinleri sürekli patlatılan dinamitlerden dolayı su kaynaklarının ve zeytinliklerin zarar gördüğünü söyledi. Çevreciler destek amacıyla davanın görüleceği mahkeme önüne kadar destek yürüyüşü düzenledi. Yürüyüşe çok sayıda STK, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer, CHP Muğla Milletvekilleri Cumhur Uzun, Gizem Özcan ve çevreciler destek verdi.
SESİMİZİ DUYURMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Akbelen’e destek amaçlı sloganlar atarak ve destek pankartları taşıyarak Muğla 1. İdare Mahkemesi önüne yürüyen İkizköy sakinleri adına konuşan İkizköy Çevre Komitesinden Esra Işık, Akbelen’de yaşanan doğa talanına dur demek için 5 yıldır mücadele ettiklerini anlatarak, şunları söyledi: “Şu an Akbelen ormanı oyuluyor, dinamitler patlatılıyor, su kaynaklarımız yok oluyor; zeytinliklerimiz, hayvanlarımız, sebzelerimiz tozun içinde. Ormanlarımız, su kaynaklarımız ve tarım alanlarımız tehdit altında. Bu sesi duyurmaya devam edeceğiz ve herkesi destek olmaya çağırıyoruz. Akbelen ormanının katline, hayatlarımızın gasp edilmesine imza atanlara, izin veren fermana karşı; İkizköylüler, Karacahisarlılar, Çamköylüler ve dayanışmaya gelen tüm mücadele dostlarımızla hep birlikte mahkemeye yürüdük, üstünde adalet yazan bu binaya kadar geldik. Bugüne kadar verdiği kararlarla, yaşadığımız haksızlığa ortak olan tavırlarla mahkemeler bizi defalarca kez hayal kırıklığına uğrattı.”ADALETE DAİR UMUDUMUZA HANÇER VURDULAR
“Eğer ufacık bir kırıntısı kaldıysa, adalet istiyoruz” diyen Işık, “Havasını, suyunu, toprağını sevenler olarak bugün buradayız. Sizden kanunları uygulamanızı bekliyoruz. Sizden dönüp cehenneme çevrilen hayatlarımıza bakmanızı istiyoruz. Bugün buraya; Akbelen ormanının yerinde açılan maden yüzünden, patlatılan dinamitler yüzünden yarılan evlerimizden çıkıp geldik. Madenin zehrinden kuruyan zeytinliklerimizden çıktık da geldik. Madenin çıkardığı toz ablukasından göz gözü görmeyen köylerimizden çıktık geldik. Ölümle burun buruna bıraktığınız hayatlarımızı yüzünüze haykırmaya geldik” dedi.
AKBELEN'İ SENELERCE HEM ŞİRKETTEN, HEM ORMANCIDAN KORUDUK
Suçlarının ne olduğunu da soran Esra Işık, “Görevi ormanları korumak olan bakanlığın, orman genel müdürlüğünün görevini biz köylüler olarak yapmamız mı suçumuz? Bizler Akbelen'i senelerce hem şirketten, hem ormancıdan koruduk. Sırf ormanımızı korumak istedik diye, 7'den 70'e hepimizi copladılar. Yaşlılarımızın gözlerine bile biber gazı sıktılar. Tomalarla üzerimize yürüdüler, şiddet uyguladılar, gözlerimizin önünde ormanımıza kıydılar. Köyümüzü abluka altına aldılar, baskılarla hayatlarımıza çöktüler ama bizi vazgeçiremediler! Bugün; aylardır yaşadığımız haksızlıklara, şiddete, satın alınan mahkemelere, şirketin kârını gözeten yetkililere karşı haklı mücadelemizden vazgeçmediğimizi göstermek için buradayız” diye konuştu.
BURAYI TERK ETMEMİZ İÇİN HER YOL DENENİYORIşık tarafından yapılan açıklamanın devamı şöyle: “Evlerimizi boşaltmamız, topraklarımızı şirkete satıp bir an önce terk etmemiz için her yol deneniyor. Akbelen ormanını da bu yüzden kestiler. Kesilirken üzerimize askerleri bu yüzden gönderdiler. Hak, hukuk, adalet alaşağı edilerek hukuksuzca bu kesim yapıldı. Eğer üç maymunu oynamak yerine gözlerini çevirip Akbelen'e, talan ettikleri hayatlarımıza bir kez bakarlarsa, Akbelen'in katline sebep olan bu izni iptal ederler, bu madeni durdururlar. Bu talanda parmağı olan herkes duysun; eğer siz durmazsanız, biz de durmayacağız. Maden köyümüzü, hayatlarımızı terk edene kadar vazgeçmeyeceğiz. Beş senedir verdiğimiz mücadele insanca yaşam hakkımızın davasıdır. Biz bitti demeden de bu dava asla bitmeyecek” ifadelerini kullandı.