Muğla’nın Ortaca ilçesinde Gölbaşı ve Çaylı Mahallelerinde Damla Turizm Madencilik San. Tic. Ve Pazarlama Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan IV. Grup patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projesine karşı Sandras Platformu’ndan bölge yaşayanı vatandaşların açtığı ÇED gerekli değildir kararının iptali davasını kazandılar. Av. Arzu Alper, “Ortaca için önemli bir habitat zarar görmekten kurtuldu” dedi.
Temyize açık olsa da söz konusu dosyanın hiç şansının olmadığını belirten Arzu Alper, “Hepimiz için sevindirici karar, hayırlı olsun” diye konuştu.
SANDRAS’TAN KURDA, KUŞA HEPİMİZE İYİ HABER VAR
Av. Arzu Alper mahkeme kararını şöyle özetledi: “Kararda, ‘Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, uyuşmazlık konusu proje kapsamında yer altı üretimi için planlanan büyük hazırlıkların (desandre vb) konumlarının belli olmadığı, yer altı havalandırma planının ve ocak için su atımı planının PTD'de olmadığı’ yazılı. Yine, madencilik faaliyetinden bölgenin en önemli su kaynağının olumsuz etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu, 10 bin 785 adet ağacın kesileceğinin öngörülmesi karşısında, kesilecek ağaçların ve kaldırılacak orman örtüsü ve maki ile kızılçam florasından oluşan orman ekosistemine olası etkilerinin göz ardı edildiği konu edilmiş. Bitkisel toprak sıyrılması ve depolanması işleminin usulünde rüzgar ve su erozyonu riski için öngörülen tedbirlerin yeterli olmadığı, orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir planlama söz konusu olmadığı dile getirilmiş. Maden ocağı tesisinin çevresinde ve hemen yanında yoğun ekili ve zeytinlik ile narenciye alanların olduğu, işletme ve kazı alanlarının ekili ve zeytinlik alanlara 100 metreden başlayan mesafelerde çok yakın konumda bulunduğu yazılarak rüzgarlar ile tozun maden ocağının güneyindeki çok sayıdaki zeytinlik alanlar ile narenciye alanlarını etkileyeceği belirtilmiş.”
MADEN ALANININ 3 KİLOMETRELİK ÇEVRESİ ZEYTİNLİK
Maden alanı çevresindeki 3 kilometre mesafe içinde çok yoğun kapama şeklinde zeytinlik alanlar ile yoğun ekili tarım alanlarının olduğunun da yazıldığı karar metninin devamını Alper, “Zeytinlik ve narenciye alanlarındaki ağaçların vejetatif ve generatif gelişimini olumsuz olarak etkileyeceği açıklanmış. Proje tanıtım dosyasının eksik ve yetersiz olduğu hususu ve projenin zeytinlik alanlar ile tarım alanlarına olumsuz etkilerinin bilirkişi raporuyla ortaya konulduğu da ortada. Hâl böyle olunca gerekli yasalar uygulanarak ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldı” ifadelerini kullandı.
KÖYCEĞİZ PINARKÖY’DE DE DAVA KAZANILDI
Öte yandan Köyceğiz Pınarköy’de de aynı firma tarafından patlatmalı alınan ruhsata ait ÇED gerekli değildir kararı verildiğini de Av. Arzu Alper açıkladı. Alper, “Bu karara karşı Pınarköy Su kooperatifinden dava açan kişi, davasından vazgeçtiği için bu maden ocağı Pınarköylüler için gündemde. ÇED duyurularını muhtarlıklar değer verip halka ulaştırmadığından, yerelde işletme geldiğinde haberi olan köylüler için hak ihlalleri oluşabiliyor. Sandras Platformunu bölgeye verdikleri önem açısından kutluyorum. Muğla’nın önemli su kaynaklarının olduğu Sandras Dağı ve etekleri bize Dalyan, İztuzu, Köyceğiz gölü gibi doğal harikalar sunmuş. Bunları yaşatan kararlar çocuklarımız için çok önemli” dedi.