Gezi Direnişin 11. yıl dönümü dolayısıyla dün(Cuma) Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda akşamüzeri Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri’nce bir eylem gerçekleştirildi. “Gezi direnişi 11. Yılında. Filistin direnişinin yanında” başlığı altında eylemde hazırlanan bildiriyi Cankut Şahin okudu. Bildirinin okunmasının ardından topluluk olaysız bir şekilde dağıldı.
Hatırlanacağı gibi Türkiye tarihine damgasını vuran önemli bir halk ayaklanması olan Gezi direnişinin üzerinden 11. yıl geçti. Taksim Gezi Parkı’nda çevrenin ve doğanın talan edilmesine, kentin yağmalanmasına karşı başlayan hareket hızla tüm Türkiye’ye milyonların katılımıyla yayılmış, halk günlerce sokaklarda, parklarda baskıya ve şiddete karşı mücadele etmişti.
TOPLUMUN BÜYÜK BİR KESİMİ AKP İKTİDARINA KARŞI AYAĞA KALKTI
Bundan 11 yıl önce 31 Mayıs 2013’te toplumun çok geniş bir kısmı AKP iktidarına karşı ayağa kalktığının belirtildiği açıklamada, “Milyonların öfkesi ve gösterdiği direnç büyük bir halk hareketine dönüştü. Halk direnişin merkezine aydınlanma, laiklik, özgürlük ve yurtseverliği koydu. AKP iktidarına sınırlarını göstermeyi başaran halk, öfkesi ve cesaretiyle bu ülkenin gerçek sahibinin kim olduğunu hatırlattı. Gezi Direnişi bu ülkeye kalıcı bir iz bıraktı. Halkın, boyun eğmediğinde nasıl bir güce sahip olduğunu fark etmesi hafızalardan silinmeyen, üzerinden yıllar geçse de unutulmayacak bir umut yarattı. İşte tam olarak bu umuttan korktular” denildi.
ONLAR BİLMİYORDU MESELENİN ÜÇ BEŞ AĞAÇ OLMADIĞINI
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “O zamanın söylemiyle üç beş ağacın peşine düşmüş bir grup insandık aslında. Onlar bilmiyordu meselenin üç beş ağaç olmadığını. Mesele bıçağın kemiğe dayanışıydı. Gezi olayları değil Gezi Direnişiydi. Gezi onurumuzdu.
İktidarın yasaklamalarına daha güçlü ses çıkarmayı örgütlü şekilde öğrendiğimiz bir alandı. Aslında gezi direnişi, bundan sonraki süreçlerde sesimizi yükseltmezsek özgürlüğümüzün, haklarımızın, adaletin ve hatta yaşamlarımızın elimizden alınabileceğinin bir göstergesiydi.
11 yılı geride bıraktık ve geldiğimiz noktada halkımız hayat pahalılığını ve yoksulluğu en derin şekilde yaşamaya mahkûm bırakıldı. Düzen siyaseti, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte sermayenin daha da güçlenmesi için elinden geleni yaparken; halka kemer sıkmayı çare olarak sunuyor.”
YAŞAMLARINI YİTİRDİLER
Gezi Direnişinin simgeleri haline gelen ve iktidarın baskıcı kurumlarının vahşi saldırıları sonucunda yaşamlarını yitirdiği belirtilen Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan’ın saygıyla anıldığı eylemde ‘onların cesareti ve inancı, demokrasi mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor/edecek’ denilerek, “Halkın birleşik mücadelesinden korkan iktidar, direnişten yıllar sonra, Gezi üzerinden bir 'darbe' girişimi davası icat ederek, haksız hukuksuz tutuklamalara imza attı. İnsanların örgütlenmelerinden korktular ve Gezi’yi yargılayarak sindirmeye çalıştılar. Direnişin bütün sorumluluğunu onlara yükleyerek ağır cezalar verilmesinde yönlendirici oldu.Gezi Direnişini, dayanışmasını yargılamak istiyorlar. Biz biliyoruz ki gezi yargılanamaz gezi bir halk hareketidir. Tutuklanan arkadaşlarımız serbest bırakılıncaya kadar da mücadelemiz sürecektir” sözlerine yer verildi.
AÇIKLAMADAN PARAGRAFLAR ŞÖYLE* “İktidarın ve dayandığı sermaye güçlerinin halkın mücadelesinden ve tepkisinden kaçışı yoktur. Gezi’nin yıldönümünde uydurma gerekçelerle hapsedilen Gezi tutuklularının serbest bırakılması, kamu görevlilerinin yargılanması, Can Atalay’ın gasp edilen milletvekilliğinin iade edilmesi bir an önce gerçekleşmelidir. Gezi’de bir darbeci, provokatör, lobi ve tertipçi aranamaz. Ve halk cezalandırılamaz. Muhtemel Gezilere ve halk hareketlerine gözdağı olarak verilen cezalar iktidarın yazgısını değiştirmeye yetmeyecektir.* Gezi kendisinden önceki 15-16 Haziranlardan, Denizlerin, Sinanların antiemperyalist mücadelesinden, Tekel direnişinden beslenen bir mücadeleydi; bundan sonrakiler de Gezi’den beslenecektir.Bugün Türkiye’de de kapitalist sömürücülere ve onların tek adam iktidarının uyguladığı, halkı biraz daha yoksullaştırıp işsizleştiren, kentleri yaşanamaz hale getiren ekonomi politikasına karşı ekmek, adalet, barış ve özgürlük için mücadeleyi yükseltme zamanıdır.”
NATO ÜSSÜNE KARŞI BAŞLATTIKLARI EYLEM YOLUNDA KATLEDİLDİLER* “Bugün Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan’ın Nurhaklar’da katledilişinin 53. yıldönümü. Bundan 53 yıl önce 1971 yılında THKO hareketinden 3 genç bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi uğruna çıktıkları bu yolda katledildiler. Onlar yoldaşlarının özgürlüğü için ve sosyalizm mücadelesinin olmazsa olmazı antiemperyalist mücadelenin bir eylemi olarak NATO üssüne karşı başlattıkları eylem yolunda katledildiler. Onların Türkiye halkları için yürüttüğü bağımsızlık mücadelesi, Filistin halkının yürüttüğü yaşam ve bağımsızlık mücadelesine olan inancımızı ve yoldaşlığımızı bir kez daha öğretiyor bizlere.”DİRENEN FİLİSTİN HALKINA DA SELAMI BORÇ BİLİYORUZ* “Gezi’nin 11. yıl dönümünü selamlarken Siyonist İsrail’in barbar saldırılarına boyun eğmeyen, direnen Filistin halkına da selamı borç biliyoruz. Şimdi bu anlamlı günün yıldönümünde on yıllardır İsrail’in saldırılarına boyun eğmeyen Filistin halkı ile dayanışma için meydanlarda olacağız. Emperyalizm ve işgalciler mutlaka kaybedecek. Filistin halkının haklı direnişi kazanacak.* Bu ülkeyi emperyalistlerden, sömürücülerden, tarikatlardan kurtarmak için emekçilerin yeniden ayağa kalktığı Haziranlara ihtiyacımız var. Halk boyun eğmedikçe halksa, bugün en çok halk olmaya ihtiyacımız var. Bu ülkeyi emperyalistlerden, sömürücülerden, tarikatlardan kurtarmak için emekçilerin yeniden ayağa kalktığı umutlara ihtiyacımız var. Tamamen barışçıl olan bir hak arayışının, devlet eliyle bir şiddet eylemine dönüştürülme çabasını kabul etmiyoruz! Halkın yeri sokaklardır, meydanlardır. Örgütlü halkın baş kaldırışları her daim devam edecektir.”
TEK ADAM REJİMİ VE AVANELERİ YENİLECEK DİRENEN HALKLAR KAZANCAK* “Gezi direnişinin yıl dönümünde burada olan herkese katılımı için teşekkür ederiz. Bizler gezi direnişinin bir sonu olmadığını biliyoruz, gezi direnişinde yükselen ve geniş halk kesimlerinde oluşan eylem birliği bugün de sürüyor, sürecek. Tek adam rejimi ve avaneleri yenilecek direnen halklar kazancak!”