Muğla’nın Ula ilçesi Akçapınar Mahallesinde 1980 yılına kadar Muğla Marmaris arasında ulaşım yolu olarak kullanıldıktan sonra turistlerin ziyaret ettiği “Sevgi Yolu” haline dönüştürülen koruma altındaki 88 yıllık okaliptüs ağaçları yıllardan bu yana aşk ilan tahtası olmaya devam ediyor. Ağaçların gövdesinde sevgililerin baş harflerinden çeşitli slogana kadar sözler bulunuyor.
SULTAN SÜLEYMAN YOLUMuğla’dan Sakar geçidi kıvrımlarını inerek Gökova’dan Marmaris’e geçişi sağlayan eski “Sultan Süleyman”, sonraki adıyla da Cumhuriyet Yolunun iki kenarına 1936 yılında köylülerce imece usulüyle onlarca okaliptüs ağacı dikilmişti. O ağaçlar büyüyerek zamanla 3 kilometre boyunca yolun gökyüzünü görmez haline gelmesini sağladı. Araçlar içindeki insanlar bu yoldan geçerken her seferinde büyülendiklerini ifade ettiler. 1980’li yıllarda yeni yol yapılınca bu yol nostalji yaşamak isteyenlerin güzergahı haline dönüştü. Dünyanın en uzun ağaçları sınıfına giren ve 100 metrenin üzerine ulaşabilen, bünyesinde 200 ile bin metreküp su bulundurması nedeniyle bataklık alanların kurutulması amacıyla dikilen okaliptüs ağaçları her geçen yılla yaşlandı. İki binli yılların başından itibaren de fırtınalar bu ağaçların bazılarını devirmesine rağmen alınan tedbirler doğrultusunda devrilmeler azaldı. Bundan ayrı olarak ağaçlar bir başka yarayı da yıllardır yine insanlardan almayı sürdürüyor.
SADECE TÜRKLER YAPIYOR
Neredeyse dünyanın hiç bir yerinde rastlanmayacak bir şekilde “Biz millet olarak zor adam oluruz” dedirten manzaraları sergilemekten geri kalmıyoruz. Bunun en güzel örneği ise yıllardan bu yana ağaçların gövdesine derin yaralar açarak, sevdiğimiz kızla birlikte adımızın baş harflerini kazıyoruz. Bunu da bir marifetmiş gibi sergilemekten de geri kalmıyoruz. Gelin ve damattan tutun genç sevgililer tarafından ağaçlara bıraktığımız derin yaralar önünde fotoğraf çektirip bunu sosyal sitelerde de paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Akçapınar Mahallesinde koruma altındaki 88 yıllık okaliptüs ağaçlarının gövdelerindeher türlü ilanı aşka ve slogana kadar ne ararsanız rastlamak insanı çok üzüyor.
GÖKOVA AŞIKLAR YOLU’NUN YAPILMA HİKAYESİ
1900’lü yıllarda Gökova bataklık içerisindedir. Ovayı mesken tutan sivrisineklerin yaydığı hastalıktan bıkan köylüler sıtma hastalığının pençesindedir. Hastalıktan Muhtar Mehmet Gökovalı’nın çocuklarının da içinde olduğu birkaç kişinin ölmesinin ardından dönemin Valisi Recai Güreli’den çare istenir. Çözüm okaliptüs ağacıdır o da Türkiye’de yoktur ve Avustralya’dan getirilmesi planlanır. Cevat Şakir Kabaağaçlı yani Halikarnas Balıkçısı’nın girişimleri ile Avustralya’dan yüzlerce okaliptüs fidanı getirilir. Köylüler kadın erkek hep birlikte bu ağaçları dikerler. Gövdelerinde yüzlerce litre su barındıran okaliptüsler sayesinde bataklık yavaş yavaş kuruyarak sivrisinekler azalır ve sıtma hastalığı biter.