İNSANIN TOPRAĞI KULLANMA UYGULAMALARI ÇÖLLEŞMEYİ ETKİLİYOR. Konuyla ilgili uzmanların yaptıkları açıklamalara göre, “Toprağın bozulmasının etkisiyle oluşan çölleşme, geçimini topraktan sağlayan çiftçilerimizi ister istemez zor durumda bırakarak süreci etkiledikleri toplumsal bir olgu durumunda. Kuraklığın sadece yağış yokluğunda değil, daha sıklıkla toprak bozunumu ve iklim değişikliğiyle meydana geldiği, çölleşmenin yıkıcı etkisinden insanları ve doğayı kurtarmak amacıyla geleceği kurak olmayan bir toprağa hazırlama vurgusu yapılıyor. Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine (UNCCD) göre, arazi bozunumu 1,5 milyar insanın sağlığını ve yaşamını doğrudan etkiliyor. Dünyada arazi bozunumu ve çölleşmenin ekonomiye verdiği yıllık zarar ise 490 milyar dolardır ve arazi bozulması ile mücadele faaliyetlerinin maliyetinin çok üstünde. VERİMLİ TOPRAKLARA İHTİYAÇ VAR 8 milyar 73 milyon 859 bin 407 kişinin yaşadığı dünya nüfusunu beslemek için verimli topraklara ihtiyacın olduğunun da açıklandığı verilere göre, dünya genelinde şu anda 2 milyara yakın insanın şiddetle güvenli ve besleyici gıdaya ulaşamadığına da dikkat çekiliyor. Ayrıca arazi bozunumundaki davranışların bu şekilde devam etmesi halinde dünya nüfusunun yüzde 10’un 2030 yılında aç kalacağı da iddialar arasında. Akdeniz iklim kuşağındaki ülkemizin iklim değişiklikleri sonucunda oluşan kuraklıktan 2007, 2014 ve 2021 yıllarında çok daha fazla etkilendiği biliniyor. Kuraklığın etkilerini hafifletmek için gerekli çalışmaların yapılması, tarım ve tarıma dayalı tüm sektörlerin bu konuda çaba göstermesi gerekiyor. 30 GÖL KURUDU, 20’YE YAKIN GÖL DE KURUMAK ÜZERE Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şubesi'nin hazırladığı rapora göre; Karagöl, Küçük Göl Girdev ve Müren gölleri (Antalya- Elmalı), Manay, Sarıgöl (Kırkpınar), Gölcük, Genceli ve Keklicek Gölü (Antalya-Korkuteli), Karadayı ve Boğazak Sazlıkları. (Antalya) Kestel, Yazır, Akgöl, Yarışlı, Mamak, Kurugöl, Beylerli, Karaevli, Heybeli ve Pınarbaşı Gölleri (Burdur), Alparslan Gölü (Isparta), Suğla Gölü, Arapçayırı Çumra Ovası, Güvenç Gölü, Yarma Bataklığı, Hotamış Sazlıkları, Samsam Gölü, Akşehir Gölü, Karapınar Ovası ve Ereğli Sazlıkları (Konya) bölgenin kuruyan alanlarının başında geliyor. GÖLLER BÖLGESİNİN ADI KALDI Deprem Uzmanı ve gezgin olan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Tuz, Meke, Eber, Gölmarmara, Burdur, Salda ve Acıgöl çok sıkıntılı. Artezyenlerle tarımsal amaçlı suların çekildiği için Burdur Gölü kuruyor. Hatay Havaalanı Amik Gölü'nü kuruttu. Tuz Gölü küçüldü gitti. Göl suları yeraltı suları seviyesine inmiş durumda ve tarımsal amaçlı kullanılıyor. Türkiye'nin en büyük tatlı su kaynağı olma özelliğine sahip Beyşehir Gölü'nde su seviyesi her geçen yıl düşüyor. 26 metreye sahip olan gölün derinliği son 20 yılda 6 metreye kadar düştü. Gölde yaşanan su seviyesindeki değişimin yanlış balık üretme politikasına bağlı olduğunu belirten Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, “Yanlış balık üretme politikası gölü etkiledi. Gölde et yiyen balık türü çoğaltılınca onlar da ot yiyen 13-14 balık türünü yedi. Sonra zamanla gölün dibinde otlar oluştu. Dağlardan inen alüvyonlar da göl dibindeki otlar nedeniyle dolgu yarattı. Bu da göl derinliğinin azalmasına neden oldu'' dedi.
EĞİRDİR GÖLÜ SÜREKLİ KİRLETİLİYOR Isparta Eğirdir Gölü’nün su seviyesinde meydana gelen azalma tedirgin edici. Uzmanların araştırmalarında, 10 yıl önce 520 kilometrekare olan göl yüzeyinin, geçen yıl 448, bu yıl ise 436 kilometrekareye düştüğü, 84 kilometrekare göl yüzeyinin ise kuruduğu belirlendi. Göl su seviyesinin 16 metreden 7-8 metreye kadar düştüğünü belirtiliyor. Konya'nın Karapınar ilçesinde sönmüş bir volkan kraterinin suyla dolmasıyla oluşan ve ortasında adacıklar bulunan ‘Dünyanın nazar boncuğu’ olarak da adlandırılan, önceleri 12 metre derinliğinde su bulunan Meke Gölü de kurudu.
AVLAN GÖLÜ KURUMAK ÜZERE, KUYUCUK GÖLÜ KURUDU* Antalya'da denizden bin 30 metre yükseklikte ve 850 hektar büyüklükteki Avlan Gölü 1970’li yıllarda tarım arazisi elde etmek için kurutuldu. 2001’de yeniden su verilmeye başlanan gölün büyük bir bölümü kurudu ve bir futbol sahası kadarı kaldı.* Doğu Anadolu'nun ilk Avrupa Seçkin Turizm Cenneti olan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti kurudu. 230'un üzerinde kuş türünün tespit edildiği göl, her yıl Ekim ayının sonu Kasım ayının ilk haftasında yaklaşık 40 bin göçmen kuşu ağırlıyordu. DİĞER GÖLLERDE DURUM NEDİR?* 30-40 metrelik derinliklere sahip Eber Gölü 1,5-2 metrelere düştü. Burdur Gölü dört bir yanından giderek küçülüyor. * 350 kilometrekarelik Akşehir Gölü bilinçsiz tarımsal sulama, su kaynaklarının üzerine yapılan gölet ve barajlar, kuraklıkla da birleşince göl kurudu. * ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak ünlenen Burdur’daki Salda Gölü de kirlilik riskiyle karşı karşıya, suyu da azalmaya başladı. * Afyonkarahisar’ın İscehisar Gölü inşaat ve mermer atıklarından dolayı perişan durumda.* Samsun'da bulunan Ladik Gölü'ndeki su seviyesi en derin noktasında 80 santimetreye düştü. Kuruma nedeniyle yüzen adacıkları karayla bütünleşen göl, alarm veriyor.
BARAJLARDA DA DURUM KRİTİK Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu geçen yıl 20 Eylül tarihinde yayınladığı Türkiye barajlarındaki aktif doluluk oranları raporuna göre ülke genelinde bu tarihe kadar 30’a yakın gölün kuruduğu, 20’ye yakının da kurumak üzere olduğunu duyurmuştu. Son olarak büyük tehlike altındaki Batı Karadeniz Kirazlıköprü, Doğu Karadeniz Torul, Kuzey Ege Bayramiç , Doğu Akdeniz Yalnızardıç, Van Gölü Zernek Ve Sarı Mehmet Barajları, Marmara Yenice-Gönen barajları kurumak üzere.
MUĞLA BARAJLARI ÇOK KRİTİK SEVİYEDE Türkiye’de en fazla yağış alan iller sıralamasında 2’ncilikten 4’ncü sıraya düşen Muğla’da baraj seviyeleri son yılların en düşük seviyelerinde seyrediyor. Geyik Barajı ve Mumcular alarmda. Kış aylarında yeterli yağışın alınamaması, yer altı su kaynaklarının azalması ve bilinçsiz su tüketiminin artması nedeniyle Muğla’da ki barajların doluluk oranlarında ciddi düşüşler gözleniyor. Özellikle yüzde 90 doluluk oranının altına düşmeyen Marmaris Atatürk Barajı bugün itibariyle yüzde 60 seviyelere geriledi.