?>

SENSÖRLER DİYABETLİ ÇOCUKLARIN YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı ve Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, diyabet yönetiminde kullanılan sensör teknolojisinin okul çağındaki çocukların yaşam kalitesini artırdığını söyledi.

Sağlık - 5 ay önce

Diyabetli çocukların yaşam kalitesini artıran sensör teknolojisi, özellikle okul çağındaki öğrenciler için büyük bir kolaylık sunuyor. Tip 1 diyabetli çocukların, glukoz seviyelerini sürekli kontrol altında tutmasını sağlayan bu teknoloji sayesinde çocuklar günlük hayatlarına daha rahat uyum sağlayabiliyor. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı aynı zamanda Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı olan Prof. Dr. Şükrü Hatun, sürekli glukoz takibi yapan sensor teknolojisinin hem çocukların sağlık sonuçlarını hem de eğitim başarılarını olumlu yönde etkilediğini belirtti.

 

SENSÖRLER DİYABET YÖNETİMİNDE EN ÖNEMLİ GELİŞME

Sensörlerin insülinin keşfinden sonra diyabet yönetiminde en önemli gelişme olduğunu vurgulayan Şükrü Hatun, ailelerin de çocuklarının sağlığı konusunda endişe duymadan okul süreçlerini yönetebildiklerini söyledi. Hatun, “Okul çağındaki çocuklar için diyabet yönetiminin konforlu hale getirilmesi noktasında devreye giren ve diyabet yönetiminde çığır açan sensör teknolojisi, günlük glukoz seviyelerini anlık olarak takip etme imkânı sağlıyor. Bu da Tip 1 diyabetli öğrencilerin derslerine daha iyi odaklanmalarını ve günlük aktivitelerini kesintisiz sürdürebilmelerine yardımcı oluyor. Sensörler öğrencilerin özgüvenlerini artırarak, diyabet yönetiminde ‘ustalaşmalarına’ yardımcı oluyor” dedi.

 

SENSÖR GLUKOZ YÖNETİMİNİ PRATİK HALE GETİRİYOR

Prof. Dr. Şükrü Hatun sürekli Glukoz takibinin (CGM) okul çağındaki çocuklara sağladığı faydaları sıralayarak, “Sensör teknolojisi diyabetli öğrencilerin glukoz yönetimini pratik hale getiriyor. Sensörler, insülinin keşfinden sonra Tip 1 diyabetlilerin yaşamını ve sağlığını etkileyen en önemli ilerleme. Sensörler günde 288 glukoz bilgisi sağlıyor bu da 288 kez karar verme, glukoz seyrini izleme, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilecek glukoz düşüklükleri ve yüksekliklerini öngörme ve buna göre önlem alma imkânı sunuyor. Sensörler ayrıca besinlerin, egzersizin ve stres gibi günlük hayat olaylarının glukoz seviyeleri üzerindeki etkisini de göstererek Tip 1 diyabetli çocukların ve yakınlarının diyabet yönetim bilgisini geliştiriyor. Bu sayede diyabetin dilini daha iyi anlamalarını ve bu alanda 'ustalaşmalarını' sağlıyor. Bu açılardan bakıldığında sensörlerden en çok fayda göreceklerin başında okul çağındaki çocuklar geliyor” diye konuştu.

 

AİLELER ÇOCUKLARINI OKULA GÜVENLE GÖNDEREBİLİYOR

Sensörlerin uzaktan izleme imkânı sunduğu için ailelerin çocuklarını okula güvenle gönderebildiğine dikkat çeken Prof. Hatun şunları söyledi: “Bu sayede korkulardan, endişelerden kurtulabiliyor. Ayrıca sensörlerin sağladığı kolay ve sık glukoz ölçümü sayesinde aileler, öğretmenlere ve okul hemşirelerine yük olmadan etkili bir iş birliği yapabiliyor. Çocuklar açısından baktığımızda ise glukoz düşüklüklerini önceden haber veren alarmlar sayesinde, derslere katılımı olumsuz etkileyen düşük glukoz olaylarından kaçınabiliyor, yemek öncesi ve yemek sonrası glukozlarını zahmetsizce ölçerek gerekirse insülinlerine ek doz yapabiliyorlar. Buna ek olarak sensörler sayesinde okuldaki beden eğitimi dersleri ve spor müsabakaları sırasında kendilerini güvende hissediyorlar ve herhangi bir sorun yaşamadan gerekli önemleri alabiliyorlar. Konuyla ilgili yapılan çalışmalar, öğretmenler ve okul hemşirelerinin sensör kullanımını desteklemesi durumunda ebeveynlerin psikososyal olarak kendilerini daha iyi hissettiğini, çocukların daha iyi glisemik sonuçlara sahip olduğunu ve okul çalışanlarının da kendilerini güvende hissettiğini ortaya koyuyor.”

Diyabet kontrolünde iyileşme öğrencilerin ders başarısını artırıyor.”

 

ŞEKER DÜŞÜKLÜĞÜ ÖNEMLİ

Okulda tutarlı ve başarılı diyabet bakımı, öğrenmeyi ve sosyal gelişimi destekleyerek, okul yaşamının tüm yönlerine aktif katılımı teşvik edebildiğini de vurgulayan Prof. Dr. Şükrü Hatun, “Okuldaki en önemli sorunlardan biri şeker düşüklüğü olarak karşımıza çıkıyor. Şeker düşüklüğü; huzursuzluk, terleme, çarpıntı, halsizlik, kendini iyi hissetmeme ve titreme gibi günlük hayat akışını kesintiye uğratan bulgulara yol açabiliyor. Önlem alınmadığında ise beyin fonksiyonlarının özellikle algılama yetisinin geçici olarak bozulmasına neden olabilir. Sınavlar sırasında meydana gelen şeker düşüklüğü ise sınav sonucunu doğrudan etkiliyor. Ayrıca glukoz yüksekliğinin öğrencilerin matematik test skorlarını olumsuz etkilediği gözlemlenmiştir. Bütün bu faktörler, okul süresince glukoz seyrinin istikrarlı olmasının öğrencilerin ders konsantrasyonunu etkileyen en önemli unsur olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

 

DİYABET YÖNETİMİ KOLAYLAŞAN ÇOCUKLAR DAHA ÖZGÜR VE ÖZGÜVENLİ OLUYOR

Sensörlerin sadece okul değil sosyal hayatta da çocuklara sunduğu faydaları sıralayan Prof. Hatun, “Öğrenciler, sensör sayesinde arkadaşlarından veya bulundukları ortamlardaki kişilerin bakışlarından, sorularından rahatsız olmadan kolaylıkla glukozlarını izleyebiliyor. Okul gezileri, yurt dışı kamplar ve eğitim, spor müsabakaları gibi aktivitelere ise güvenle katılabiliyorlar. Birçok çocuk ve aile, Tip 1 diyabeti yönetirken korku ve endişe duygularıyla başa çıkmak zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle glukoz düşüklüğü korkusu ile hedeflerinden uzaklaşmaya neden oluyor. Korku ve endişenin en önemli kaynağı genellikle bilgi eksikliğidir. Glukoz ölçmeden diyabeti yönetmeyi gözleri bağlı yürümeye benzetebiliriz. Sensörler, Tip 1 diyabetin korku yerine bilgi ile yönetilmesini sağladığı için çocukların özgüvenlerini artırıyor ve diyabet yönetimini normalleştirerek hayatlarının bir parçası haline getiriyor. Ayrıca maçlar, havalimanları, festivaller, moda defileleri, konserler veya tatil gibi birçok yerde sensörleri ile insanların arasına karışabiliyor. Böylece, Tip 1 diyabetlilerin herkes gibi normal bir yaşam sürdürdüğü göstererek, toplum nezdinde de farkındalığı artırıyorlar” şeklinde konuştu.

 

 

Haftanın Öne Çıkanları

EGE VE AKDENİZ’İ KUCAKLAYAN ŞEHİR MUĞLA

2024-09-07 12:44 - Turizm

Selma Sonat’a Yaşam Boyu Onur Ödülü

2024-09-05 14:38 - Kültür Sanat

Taşkın: "Taştepe’yi sabır ve gayretle yeniden inşa edeceğiz"

2024-09-05 14:16 - Siyaset

200 YILLIK 3 BİN PARÇALI YÖRÜK ÜZESİ

2024-09-11 10:52 - Kültür Sanat

YANGIN RÜZGARIN ETKİSİ İLE BÜYÜDÜ

2024-09-07 16:21 - Asayiş

Muğla’da orman yangını

2024-09-07 13:22 - Asayiş

Muğla’daki yangın yolu kapattı

2024-09-07 16:08 - Asayiş

MXGP Türkiye’yi İspanyol pilot Jorge Prado kazandı

2024-09-08 21:29 - Spor

Sonat ve Efekan yaşam boyu ödüllerini aldı

2024-09-10 11:58 - Magazin

Narin’in cesedini dereye bırakan N.B.’nin, tutuklu Salim Güran tarafından ’tehdit edildiği’ iddiası

2024-09-10 23:54 - Asayiş

İlgili Haberler

Sinop’ta Dijital Entegrasyon Toplantısı

11:30 - Sağlık

Nükleer tıbbın kullanım alanları giderek genişliyor

11:13 - Sağlık

Sağlık Bakanı Memişoğlu, randevu sorunu ile ilgili müjdeyi verdi

10:45 - Sağlık

Kozan Devlet Hastanesi Başhekimi Bozkurt: "Uygunsuz serum kullanımı ölümcül olabilir"

10:41 - Sağlık

Alanya’da ’normal doğum’ sempozyumu

10:41 - Sağlık

Günün Manşetleri

Sokak Köpekleri Saldırdı, Kaçarken Ayağını Kırdı

10:56 - Asayiş

Fırında 6 Saatte Pişen Eşsiz Tat

09:48 - Ekonomi

Su Kıtlığına Karşı Acil Eylem

09:41 - Gündem

Çanakkale’de denizde dev orkinosu beslediler

17:02 - Gündem

Gençler iş bulmak için işletmeler ile bir araya geldi

16:36 - Eğitim