Dünya deprem tablosuna göre 2008 yılından günümüze kadar 8 büyüklüğünde depremlerin olmaması nedeniyle dünyada biriken enerji miktarının 3 trilyon 929 milyar 624 milyon 800 bin kilogram enerji olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, binaların depreme dayanıklılık raporlarının zorunlu olması, hem güvenliği artırmak hem de olası zararı en aza indirmek adına kritik bir adım olarak görülüyor. Konuyu 3-4 yıldır gündemde tutmaya çalışan Deprem Bilimcisi, Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof, Dr. Övgün Ahmet Ercan YENİSAYFA’ya açıklama yaptı.
VATANDAŞLAR ZORUNLULUK İSTİYOR
Son günlerde sosyal medya hesaplarında, “Deprem güvenliği raporlarının zorunlu hale gelmesi, gerçekten de binaların güvenliğini artırabilir. Tapuya işlenmesi fikri, hem kiracılar hem de ev sahipleri için daha şeffaf bir süreç sunar. Konut alırken ve satarken mülk sahibinden depreme dayanıklılık raporu ibraz etmesi zorunlu olsun, bak o zaman 50 yıllık ahırdan bozma evlere 8-10 milyon lira isteyebilecekler mi” düşünceleri yer almaya başladı.
BU RAPOR ÇOK ÇOK ÖNEMLİ
Paylaşımlarla ilgili görüşlerini aldığımız Dr. Övgün Ahmet Ercan şunları söyledi: “Ben bunu 3-4 yıldır söylüyorum. Kiracılar veya ev sahibinden satarken, kiralarken ‘Deprem Güvenlik Raporu’ istensin diye konferanslarım ile televizyon konuşmalarımda sürekli söyleyip duruyorum ama aldırış eden yok. Ayrıca bu belge mutlaka tapuya işlenmeli. O zaman kiralama olaylarında direkt tapuya bakılarak bu işlem görülür. Zaten olması gereken şey bu. Bu işlem gerçekleşirse yıkımda tamamen yüzde 100 başarı sağlanır. Dediğim gibi tapuya da işlenirse kiralanamaz, satılamaz. O zaman da herkes deprem güvenli bina yapmak zorunda kalır.”
YAPI DENETİM KURULUŞLARI SİGORTA ŞİRKETİ OLMALI
Prof. Ercan, depreme dayanaklılık raporunun işlerliğinin daha kolaylaşması için de yapı denetim kuruluşlarının da sigorta şirketi olması gerektiğini belirterek, “Bu sayede yapının başına bir şey gelirse onlar karşılamalı. Denetim kuruluşları bu hizmet karşılığında zaten para alıyor. Bundan ayrı bir de bu yapı denetim hizmetlerinin doğru yapılmadığı şeklinde söylentiler var. Yapının başına bir şey gelirse yapı denetim kuruluşlarının tamamen sorumlu olması gerekiyor. Bu ikisini bağladığınız zaman kaçağı güçeği olmaz” diye konuştu.