Muğla'nın Marmaris ilçesindeki Orhaniye Mahallesi'nde yer alan Kızkumu Plajı, 3 metre genişliğinde ve 600 metre uzunluğunda uzanan kızıl kumlarıyla, denizin üzerinde yürüyormuş hissi veren sığlık alanıyla ünlü. Çeşitli kaynaklar bölgedeki kayaların gece ve gündüz sıcaklık farkları, donma, aşınma ve sel suları etkisiyle parçalanması sonucu oluşan çakıl ve kumlar, denizle buluşarak bu eşsiz oluşumu meydana geldiğini yazar. Fakat bu alan, doğal bir oluşum olmasına rağmen adını taşıyan efsaneleriyle daha fazla meşhur.
PRENSES HEYKELİ
Kızkumu’nun başlangıcı ile 600 metre sonrasındaki ikinci bir heykelin bulunduğu plajın başlangıcında efsanedeki Kızkumu'na adını veren efsanenin başkahramanı prensesi tasvir eden heykel mevcut. Geçmiş günlerde bu heykelin de başına gelmedik kalmadı. Üstüne yazılar yazılıp göğüs ucundan içeriye çöpler bile sokuldu.
Aslında kumda yürüyüşe başlamadan körfezin sağ tarafında bulunan içinde çok sayıda tavşanın yaşadığı küçük adanın üstündeki kalıntıların Bybassios antik kentine ait olduğu sanılıyor.
JEOLOJİK ÖZELLİKLER VE KUM SETİNİN BOZULMASI
Kızkumu'nun efsaneleri biraz sonraya bırakarak buranın gerçekte nasıl oluştuğunu öncelikle yazmakta fayda var. jeolojik yapısı, Orhaniye çevresindeki dağlardan gelen bazalt, kireçtaşı, radyolarit ve çört gibi kayaçlardan oluşuyor. Bu kayaçlar zamanla parçalanarak çakıl ve kum haline gelerek denize doğal yollarla taşınması sonucunda Kızkumu'nu meydana getirir. Ancak günümüzde bu eşsiz jeolojik oluşum, hızla bozulmakta. 2002 yılında yapılan jeolojik incelemede, kum setinin su üstünde olduğu, ancak 2009'da bu setin bozulmaya başladığı gözlemlenmişti. 2020 yılında ise kum seti büyük oranda tahrip olarak su seviyesi ayak bileğinin çok üstlerine bazı yerlerde dizlere kadar çıktığı gözleniyor.
AŞIRI ZİYARETÇİ VE YOSUNLARIN YOLUNMASI YAYILMAYA NEDEN
600 metrelik kuş şeridinin yanlarında bulunan yosunların görüntü kirliliği oluşturduğu gerekçesiyle bilinçsiz yolunması nedeniyle kumların doğal korunağı da ortadan kaldırıldı. Peşinden de özellikle ülke genelinde yaşanan ulusal ve kutsal bayramlar, uzun süren tatiller nedeniyle binlerce yerli ve yabancı ziyaretçi akını kumların yayılmasına neden oldu ve olmaya da devam ediyor. Korumanın kalkmasının diğer bir nedeni ise körfezde inşaat ve iskele yapımları nedeniyle bölgedeki su sirkülasyonunun yok denecek kadar azalması nedeniyle yeni kumların taşınamadığı olarak gösterildi.
TURNİKE KONULMASI BİLE DÜŞÜNÜLDÜ Sürekli artan ziyaretçi trafiği nedeniyle plajın doğal yapısı hızla bozulduğunu gören yöneticiler harekete geçti. 2010 yılında, bu tehlikeyi önlemek amacıyla Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) bir dizi karar aldı. Bu kararların başında, kum seti üzerinde aynı anda yalnızca 50 kişinin yürümesine izin verilmesi düşünülerek turnike sistemi getirilmesi düşünüldü. Bu sayede 50 kişi kumlarda yürüyüp terk etmesiyle birlikte 2, gurup, peşinden 3 ve diğer gruplar yürüyecekti. Fakat bu gerçekleşmedi.
EFSANELERE GÖRE KIZKUMU'NUN HİKAYESİ
Kızkumu ile ilgili iki efsaneden birinci efsaneye göre Bybassos Kralı'nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı birbirlerine aşık olurlar. Geceleri prenses gizlice sahile çıkıp balıkçı ile buluşur. Buluşma için elinde bir kandille beklediği yeri işaret etmekte ve balıkçı ışığı görünce küreklere asılıp sandalıyla buluşma yerine gitmektedir. Kral, kızının geceleri balıkçı ile gizlice buluştuğunu öğrenince bir gece askerlerini prensesin peşinden gönderir. Kız kumsala iner kandili yaktığında askerler onu yakalar. KANDİLİ ASKERLER SALLAMAYA BAŞLARAskerler balıkçıyı yakalamak için kandili sallamaya devam eder. Prenses ellerinden kurtulup denize doğru koşmaya başlar ve bir mucize gerçekleşir; denizde attığı her adım kuma dönüşür arkasından koşan askerler ise denize gömülür. Kız balıkçıya kavuştuğu sırada bir asker okunu delikanlıya doğru sallar. Ok balıkçıya değil prensese saplanır ve prenses orada ölür. Su, prensesin kanı ile kırmızıya boyanır. Prensesin öldüğü yerde kumsal son bulur. Delikanlı okla öldürülen prensesi alıp kayığıyla ortadan kaybolur ve bir daha ikisini de gören olmaz.
İKİNCİ EFSANEBybassos Kenti'nin kralı, düşmanlarıyla giriştiği uzun yıllar süren savaşı kaybeder. Krallığın güzelliğiyle meşhur prensesi, kenti ele geçiren düşmanlardan kaçmaya çalışır. Deniz kıyısına gelen ve yüzme bilmeyen prenses gerçekleşen mucize sonucunda eteğine doldurduğu kumları serptikçe deniz üzerinde bir yol oluşmaya başlar. Havanın karanlık olması nedeniyle yolunu kaybeden prenses, eteğindeki kumlar bitince boğularak yaşamını yitirir.