Olympos, Akdeniz’in büyüleyici kıyısında, doğal güzellikleriyle dikkat çeken antik şehirlerden biri. Antalya'nın Olympos-Bey Dağları Milli Parkı içinde yer alan bu bölge, yemyeşil çam ormanları, denizin turkuaz rengi ve Toros Dağları’nın zirvelerine kadar uzanan manzarasıyla bir cennet köşesi gibi. Bir efsaneye göre, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit de Olympos’tan denize girmiştir. Bu mitolojik bağ, Olympos’un cazibesini daha da artıran unsurlardan biri olarak, bölgenin efsanevi karakterini yansıtıyor.
Antik kent, klasik dünyada Olympos (ΟΛΥΜΠOΣ) adıyla bilinen, 2 bin 375 metre yüksekliğindeki Olympos Dağı’nın eteklerinde yer alıyor. Doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle dikkat çeken Olimpos, hem doğaseverler hem de tarih tutkunları için vazgeçilmez bir destinasyon olmaya devam ediyor
DOĞA İLE İÇ İÇE BİR MACERA
Antik şehri gezmek, doğa ile iç içe bir maceraya dönüşüyor. Olympos’un içinden geçen dere, bölgenin doğal cazibesine ayrı bir güzellik katarken, ormanın derinliklerinde çam ve defne ağaçlarının kokusu eşliğinde vahşi yaşamı gözlemleyebilirsiniz. Olympos’un sahilinde, yaz aylarında büyük deniz kaplumbağaları olan Caretta Caretta’lar yumurtlamak için bu sahile geliyor ve şehri simgeleştiren bu özel canlılar, bölgenin korunmasında da önemli bir rol oynuyor.
Olympos, sadece doğal zenginlikleriyle değil, tarihî anlamda da büyüleyici bir öneme sahip. Likya Yolu, Olympos’tan geçerek Musa Dağı’na kadar devam eder ve şehri ticaretin önemli merkezlerinden biri yapıyor.
BÖLGEDE MİTOLOJİK ÖNEMLİ FİGÜRLER YAŞAMIŞ
Olimpos Dağı, Yunan mitolojisinin en önemli figürlerinin yaşadığı yer olarak bilinir. Tanrıların kralı Zeus ve diğer 12 büyük tanrının evi olan bu dağ, bölgenin mistik havasını güçlendiriyor.
Bir başka efsaneye göre, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit de Olympos’tan denize girmiş. Bu mitolojik bağ, Olympos’un cazibesini daha da artıran unsurlardan biri olarak, bölgenin efsanevi karakterini yansıtıyor.
Olympos’a gittiğinizde, sırt üstü yatıp gökyüzündeki yıldızları seyrederken, denizin ve doğanın sunduğu huzuru keşfetmek için ideal bir ortam bulacaksınız. İşte tam da burada, tarih ve doğanın bir araya geldiği Olympos sizi bekliyor.
LİKYA BİRLİK SİKKELERİNDE ADI GEÇİYOR
M.Ö. 167-168 yılarında basılan Likya Birlik Sikkelerinde adı geçiyor. Kentin günümüze ulaşmış kalıntılarının çoğu orman içinde ağaç ve çalılarla örtülü olup, Helenistik, Roma, Bizans dönemlerine ait. Kent nehirle ikiye bölünmüş. Nehir ağzına yakın bir yerde küçük ve dik akropolde geç dönemlerden kalan yapı kalıntıları var. Irmağın güney kıyısındaki Hellenistik temelli ve Roma döneminde onarılmış küçük tiyatro oldukça harap durumda. Tapınak kapısı sağlam kalmış.
TAHTALI (OLİMPOS) DAĞI: DÜNYANIN BALKONUAntalya'nın batısında yer alan Tahtalı (Olimpos) Dağı, 2 bin 366 metreye kadar yükselerek, Akdeniz'in nefes kesen manzarasına hakim bir noktada konumlanıyor. "Dünyanın balkonu" olarak bilinen bu dağ, hem doğaseverler hem de macera arayanlar için vazgeçilmez bir rota. Tahtalı Dağı’nın zirvesine ulaşmak için kullanılan teleferik, 726 metreden başlayarak dağın zirvesine kadar uzanıyor. Kış aylarında ise zirveye ulaşanlar, muhteşem manzaraya hayran kalıyor. Buzdan yapılan korunaklı alan ilgi çekiyor. Bölge, aynı zamanda adını dağa veren Tahtalı güvercinleriyle ünlü. Bu sevimli kuşlar, dağın eteklerinde bolca görülebilir ve ziyaretçilere dağla bütünleşen doğal bir deneyim sunar.
Tahtalı Dağı, her mevsim sunduğu farklı güzelliklerle ve etkileyici manzarasıyla Antalya'nın en özel noktalarından biri olarak, keşfetmeye değer bir yer.
OLİMPOS PLAJI: DOĞA VE DENİZİN MÜKEMMEL UYUMU
Olimpos, sadece antik kalıntıları ve tarihi dokusuyla değil, muazzam güzellikteki plajıyla da ünlü. Antik kenti geçtikten sonra, 3,2 kilometrelik yemyeşil doğa ve berrak turkuaz suyu ile Olimpos Plajı, adeta bir cennet köşesi gibi karşınıza çıkıyor. Sahilde yürürken, bölgedeki ağustos böceklerinin ve diğer kuşların sesi, ruhunuzu arındıran bir huzur sunuyor.
Olimpos Plajı'nın en dikkat çeken özelliği, sahilin gerçek sahipleri olan caretta carettaların varlığı. Mayıs ayında başlayan yumurtlama 60 gün sonra, yumurtadan çıkan yavrular denize yönlenirken bölgede ışık yakmak kesinlikle yasak. Sahil ve denizin iri çakıllı yapısı nedeniyle su her zaman berrak kalıyor, bu da plajı daha da özel kılıyor.
Sahildeki kaleye ulaşmak için denizle birleşen tatlı suyu geçip biraz yürüdükten sonra patika yoldan tarihi kaleye ulaşmak mümkün. Kaleye çıkış oldukça kolay olup, zirveden çevreyi seyrederken muazzam bir manzara sizi bekliyor.
YANARTAŞ: MİTOLOJİNİN CANLANDIĞI ATEŞLİ DOĞA HARİKASI
Çıralı beldesine yakın, 250 metre yükseklikteki Yanartaş (Çakaltepe veya Chimera), doğa ve tarih severlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. 2.500 yıldır taşlar arasından çıkan alevlerle yanmaya devam eden bu doğalgaz kaynağı, adeta bir doğa harikası. Metan gazının yeryüzüne çıkıp ateşe dönüşerek kesintisiz bir şekilde alevler oluşturması, özellikle geceleri etkileyici bir görüntü sergiliyor.
Efsaneye göre, Likya Kralı, Khimera adlı canavarı öldürmesi için genç Bellerophontes'i görevlendirir. Khimera, ağzından alevler çıkaran bir canavardır ve Bellerophontes, kanatlı atı Pegasus ile bu canavara karşı cesurca savaşır. Zorlu bir çatışmanın ardından, Khimera toprağa gömülür ve yalnızca ağzından çıkan alevler hayatta kalır.
ADRASAN PLAJI, KORSAN VE CENEVİZ KOYU
Olimpos’a adece 13 kilometre uzaklıktaki Adrasan Koyu, çevresini saran çam ormanları ve 2 kilometrelik muazzam plajıyla tam anlamıyla bir cennet köşesi. Sahil boyunca konaklama, restoran ve kafeler bulunuyor.
Adrasan’a 14 kilometre uzaklıkta efsaneleriyle ünlü Korsan Koyu, rivayete göre koyda kuvvetli ters akıntılar nedeniyle denizciler zorunlu olarak sığınmış ve karada saklanan korsanların eline düşerek soyulmuşlar.
Olimpos’a 5 kilometre mesafedeki Ceneviz Koyu ise tekne turlarının popüler uğrak yerlerinden biri. Görenleri büyüleyen manzarası ve huzur veren atmosfere sahip.
LİKYA YOLU535 kilometrelik bir yol. İçinde 19 antik kent barındıran ve tamamı ancak bir ayda tamamlanabilen, dünyanın en iyi trekking rotalarından biri olarak gösterilen Likya Yolu'nun bir etabı da Olimpos'tan geçiyor.