Muğla Büyükşehir Belediyesi, Şubat ayında yaşanan ve özellikle narenciye üretiminde ciddi zarara yol açan zirai don olayının ardından, üreticilere yönelik bitki besleme ürünü desteği sağladı. Ortaca, Dalaman ve Köyceğiz ilçelerinde narenciye üretiminin yoğun olarak yapıldığı alanlarda hayata geçirilen destek programı kapsamında, üreticilerin don kaynaklı kayıplarının azaltılması hedefleniyor.
Zirai Don Sonrası 701 Üreticiye Destek: 10 Bin 515 Dekarlık Narenciye Bahçesi için Acil Müdahale
Zirai donun etkilerini en aza indirmek amacıyla Köyceğiz’in Beyobası, Hamitköy, Köyceğiz merkez, Döğüşbelen, Zaferler ve Toparlar mahalleleri ile Dalaman ve Ortaca ilçelerinde toplam 8 noktada “Zirai Don Öncesi ve Sonrası Tarımsal Tedbirler” konulu bilgilendirme eğitimleri düzenlendi. Eğitimlere katılan üreticilere, içerisinde üç farklı işlevde gübre bulunan acil durum bitki besleme ürünü kiti dağıtıldı.
Dağıtılan bitki besleme kitleri; çinko, bakır ve molibden içeriğiyle bitkilerde meydana gelen don zararını onarmaya yardımcı olurken, çiçeklenme sürecini destekliyor. Azot, organik madde ve deniz yosunu içeren karışımlarla ise yeniden yapraklanma ve bitki gelişiminin teşvik edilmesi amaçlanıyor.
Gerçekleştirilen destek çalışmaları kapsamında Köyceğiz’de 578, Ortaca’da 64 ve Dalaman’da 59 olmak üzere toplam 701 narenciye üreticisine acil durum bitki besleme ürünü dağıtıldı. Böylece zirai dondan etkilenen toplam 10 bin 515 dekarlık narenciye bahçesinin tedavisine katkı sağlandı.
Başkan Aras: “Üreticimizin yaralarını sarmak için sahadayız”
Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Şubat ayında yaşanan zirai don, özellikle narenciye üreticilerimizi derinden etkiledi. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak hızlıca harekete geçerek zarar gören bölgelerde hem eğitim hem de destek sürecini başlattık. Üreticilerimizin kayıplarını azaltmak, tarımsal üretimin devamlılığını sağlamak ve kırsalda yaşamı sürdürülebilir kılmak adına bu tür afetlerde yanlarında olmaya devam edeceğiz. Tarımsal üretim, sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir güvenlik meselesidir. Üreticimize nefes olacak her adımı atmaktan çekinmeyeceğiz.”