İzmir Kemalpaşa’ya bağlı Nazarköy’de uzun yıllardır gerçekleşen boncuk yapımı neredeyse durma noktasına geldi. Yüzlerce çeşit boncuğun yapıldığı bölgede camı bin 200 derece sıcaklıkta eriten ustaların şekillendirip renklendirdiği imalatçı atölye sayısı 18’den 4’e düştü. Piyasayı saran Çin malları nedeniyle bölgede yıllık üretim milyonlardan 200 binin altına indi. Üretici, emeğinin karşılığını alamamaktan şikayetçi.
Kemalpaşa ilçe merkezine 6 kilometre mesafede, geçmiş yıllarda adı Kurudere olarak bilinen, yeni ismiyle Nazarköy’de yüzlerce çeşit boncuk üretiliyor.
2004 YILINDA KURSLAR AÇILDITürklerin eski Şaman inancından gelen nazar boncukları halk arasında insanı kötü güçlerden koruduğu düşünülüyor. Bu nedenle de günümüzde bu inanç zayıflasa da süs ürünü olarak nazar boncukları sıkça tercih ediliyor olmasına rağmen, imalatçı cam bulmakta sıkıntı çekerken piyasayı Çin malları sarmış durumda.
Nazarköy’de 2004 yılında açılan kurslara katılan kadınlar ürettikleri boncuk maliyetlerinin ikiye katlandığını, fakat satışlarda rakamların aynı oranda yükselmediğinden şikayetçi. Mesleğin en büyük tehlikesi ise sürekli keskin ışıklı kor ateşe bakmak... Bu durum körlüğe yol açabiliyor...
NAZARKÖY’E GİRİŞ BİLE BONCUKLARLA YAZILMIŞ
Nazarköy’de cam eritilerek boncuklar yapılıyor. Ardından boncuklar köyün kadınlarının elinde çeşitli eşyalara ve süslere dönüştürülüyor. Gelen ziyaretçiler atölyeleri ziyaret edip boncuk yapımını izleyebiliyor. Nazarköy’e giriş bile boncuklarla tanıtılmış. Çarşısı baştan sona boncuk satan tezgah ve işyerleriyle dolu.
AİLECE BONCUKÇULAR
1996 yılında Nazarköy’e gelin gelen Esma Özşahin bu işin kursunu görmüş birisi. Ama o da yıllarca verdiği emeğin karşılığını alamayınca bu işi bırakıp kafeterya işletmeye başladı. Özşahin, “28 yıl eşim, oğlum ve kendim boncuk işiyle uğraştık. Tüp ve oksijenle yapılan bir tür olan Şalama(gaz ayarlı pürmüz) adı verilen boncuk yaptım. Daha pratik olsun diye kendime tüplü bir ocak yaptım. 2004 yılında bu işin ilk kursu başladı ve ben de ilklerdenim. O tarihten itibaren değişik zamanlarda verilen bütün kurslara katıldım. Tamam, tabii ki kurslardan bize bir avantaj geldi ama işin diğer önemli ve gerçekçi yüzü bir bayan olarak bu kadar kursa katılıp yaptığınız üretimi satamamak çok ama gerçekten çok zor olunca bıraktım bu işi” dedi.
KÖYÜMÜZÜN YÜZDE 80’İ BU İŞTEN EKMEK YİYOR
Nazarköy’ün çarşısı baştan sona boncuk satan tezgah ve iş yerleriyle dolu. Esma Özşahin yapılan masrafı çıkarmakta zorlandıklarını belirterek şunları söyledi:* 28 ürettiğimiz boncuğumuzu hiçbir zaman gerçek değerinde satamadık. 2000 yılında Çin boncuğu çıktı ve biz burada hepimiz geriledik. Köyümüzün yüzde 80’i bu işten ekmek yiyor. * Çok iyi konumdan ne hale geldik. Malzeme fiyatları yüzde 100 arttı ancak biz ürettiğimiz malımıza o kadar yüksek zam yapsak aç kalırız.