Kadir Yalçın Ortaokul’da öğrenim gören 19 öğrenci, okul gezilerinde gittikleri yerleri hayal dünyalarında genişleterek hikayeler yazdı. Öğrencilerin yazdıkları hikayeler, bir araya getirilerek "Zerdalitepe Hangi Tepe" adında bir hikaye kitabı basıldı.
Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan Şehit Kadir Yalçın Ortaokulu’nda öğrenim gören 19 öğrenci, hayal güçlerini kullanarak ilham verici bir projeye imza attı. Polis Müzesi ile Resim ve Heykel Müze gezisi sırasında gördükleri yerlerden esinlenerek hikayeler yazmaya başlayan öğrenciler, yazma sürecini daha da geliştirerek birbirinden farklı toplamda 55 hikaye kaleme aldı.
Öğrenciler, öğretmenlerinin rehberliğinde bu hikayeleri bir araya getirerek "Zerdalitepe Hangi Tepe" isminde bir kitap oluşturdu. Ortaya çıkan eser, genç yazarların hayal dünyalarını gözler önüne serdi. Okul yönetimi ve öğretmenlerin desteğiyle basılan kitap, öğrenciler için büyük bir motivasyon kaynağı olurken, onları edebiyata daha fazla yönelmeye teşvik etti.
Kitabın basım sürecinde emeği geçen öğretmenler, öğrencilerin böyle bir projede yer almasından dolayı duydukları gururu dile getirerek, bu tür çalışmaların devam etmesi gerektiğini vurguladı. Öğrenciler ise ilk kitaplarını çıkarmanın heyecanını yaşarken, gelecekte daha fazla hikaye yazmayı hedeflediklerini belirtti.
Bu anlamlı proje, öğrencilerin edebiyata olan ilgilerini artırmalarına katkı sağlarken, diğer okullara da ilham verecek nitelikte bir çalışma oldu. "Gezilerden sonra hikaye oluşmaya başladı"
Şehit Kadir Yalçın Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmeni Büşra Güngör, kitabın nasıl yazılmaya başlandığına dair İHA muhabirine yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"Öğle aralarında çocuklar ile birlikte dersler yaptık. Hikaye nasıl yazılır ve oluşum süreci. Bu derslerden yola çıkarak çocuklar bir bilgi birikimine sahip olduğu için dedik ki ‘biz bunları sahaya taşıyalım’ müzeleri gezdirelim. Polis ile Resim Heykel Müzesi’ni gezdik. Çocuklar o gördükleri nesnelerden edindikleri bilgilerle zihinlerinde hikayelerini oluşturmaya başladılar. ‘Hikaye yaz’ diye ısrarcı olduğumuz için hevesle gezilerden sonra hikaye oluşmaya başladı." "O kapıdan içeri girersen ne olur?"
Öğrencilerin hayal dünyasını işaret eden Güngör, "Mesela Resim Heykel Müzesi’nde bir tablo var. Kapı açılıyor. Çocuklara dedik ki ‘O kapıdan içeri girersen ne olur?’ Bunu hayal ettiler. Polis Müzesi’nde ‘zehir’ adlı köpeğin hikayesini dinlediler. ‘O köpeğin yaşadığı dönemde yaşasaydık ne olur?’ Bunu hayal ettiler. Böylece hikayelerin oluşma sürecine girmiş oldu" ifadelerini kullandı. "Zorlandığımız zamanlar oldu ama pes etmedik"
Öğrencilerin yazdığı hikayelerin zamanla birikmeye başladığını aktaran Güngör, "Hikayeler oluşmaya başladıktan sonra bizler hikayelerini istedik. Bunları bilgisayar ortamında aktardık. Düzenlemeleri yaptık. Kitabın çıkış süreci bu şekilde oldu ama kitap olacağını ilk başta dedik ‘acaba olacak mı?’ İmla konularında zorlandığımız zamanlar oldu ama pes etmedik. Ara verdik, devam ettik, ara verdik devam ettik" şeklinde konuştu. "Kitap ’umudu’ anlatıyor"
Yazılan hikaye kitabının ne anlattığına da değinen Güngör, şöyle konuştu:
"Kitap ’umudu’ anlatıyor. Çocukların bir dokunuş ile neler yapabileceğinden söz ediyor. Her çocuk hikaye yazabilir. Eğitim hikayedir en başta bu çok önemli. Aldıkları eğitimle, öğrendikleri bilgilerle, bir aktarma sürecine girmek zorunda çocuklar. Bunu o kadar güzel başardılar ki. Onların gayreti, emeği, özverisi. Bu konuda söylenecek çok şey var. Çünkü emek ile olmuş bir eser bu. Bizler sadece küçük bir dokunuş yaptık. Onlar kendileri oluşturdu hikayelerini. Toplamda 55 tane hikayemiz var." "Küçük yazarlar, geleceğin yazarı olacak"
Türkçe Öğretmeni Büşra Güngör, öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:
"Hayal etmekten vazgeçmesinler. Yazarlığa giden yol hayal etmekten geçiyor. İnsan hayal ettikçe mutlu oluyor. İnsan hayal ettikçe üretiyor. Hayallerime kavuşamayacağım diye düşünmesinler. Mutlaka bir kıvılcım gelebilir karşılarına. Tutan bir el olabilir. Hayal etmekten vazgeçmesinler. Küçük yazarlar, geleceğin yazarı olacak. Buna inanıyorum." "Gördüğümüz objelerle kurgusal bir hikaye yazmaya başladık"
7’nci sınıf öğrencisi Hilal Çakır ise şöyle konuştu:
"Büşra hocamla beraber gezilere gittik. Orada gördüğümüz olay ve objelerle kurgusal bir hikaye yazmaya başladık. Bunun sonunda da kitap oluştu. 4 tane hikaye yazdım. Bir mavi göl kapısı ile ilgili bir hikaye yazdım. Bir çocuk okula gelip bir kapıdan giriyor. Böylece mavi göle ulaşıyor ve oradaki maceralarını anlatıyor. Başka bir hikayem de ’lunapark’ gittiğimiz bir müzeden etkilenerek macera yaşıyor. Onu anlattım." "Doktor olmak istiyorum"
Çakır, ileride yapmak isteği mesleğe ilişkin ise "Doktor olmak istiyorum. Olmaz ise yazarlıktan da devam edeceğim" dedi. Yazılan hikayeler birbirinden farklı maceraları anlatıyor
6’ncı sınıf öğrencisi Emir Kerem Erzurum ise yazdığı bir hikayeye ilişkin, "Ahmet adında çocuk, bir müzede gece mahsur kalıyor ve bir helikopterden düşüyor. Sonunda bir şekilde evine dönmeye çalışıyor" dedi.
Mavi göl başlıklı yazdığı bir hikayeye de değinen Erzurum, "Arkadaşlarıyla bir tünelden mavi göle gidiyorlar. Burada Mehmet isimli bir çocuğu yılan ısırıyor ve hastaneye götürüyorlar" ifadesini kullandı.
Erzurum, gelecekte yapmak istediği mesleğe ilişkinde, "İleride mühendis olmayı düşünüyorum ve hobi olarak da yazar olmayı düşünüyorum" kaydetti.
7’nci sınıf öğrencisi Yusuf Ünal ise "5 tane hikaye yazdım. Polis müzesinde bir tane çocuk var. Bu çocuk zehir adında bir köpek ile karşılaşıyor. Bu köpek orada kayboluyor. Bu köpekle karşılaştıktan sonra bu çocuk bir şekilde resim ve heykelleri kaçıran kişileri buluyor" ifadelerini kullandı. Kitabın yazarı 19 öğrencinin isimleri ise şöyle:
"Belinay Seviç, Esila Beğik, Vildan Ateş, Mihrimah Gürün, Emir Kerem Erzurum, Gülsima Yıldız, Eslem Berra Karakurt, Belinay Solmaz, Damla Polat, Ecrin Acay, Güler Karataş, Hilal Çakır, Sevgi Türkmen, Yusuf Ünal, Ezgi Melek Çelik, Yüsra Tuana Andiç, Tuğba Merve Altıner, Gamze Yılmaz ve Melek Ebrar Doğan."
HABER KAYNAĞI : İHA