İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, Trendyol Süper Lig’de olmamalarına rağmen oyun kalitelerinden bir şey kaybetmediklerini aktararak, "İstanbulspor, bulunduğu platformda her zaman başa yarışan bir camiadır" dedi.
Trendyol 1. Lig’de play-off hattı içinde bulunan İstanbulspor’da Teknik direktör Osman Zeki Korkmaz, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine Süper Lig’e çıkma şansları, ligin kalitesi, A Milli Takım’ın yükselişi ve açıklamalarda bulundu. "İstanbulspor, izleyenlere keyif veren bir takım"
Geçtiğimiz sezon Süper Lig’e veda ettiklerini hatırlatan Korkmaz, "Keyif veren bir futbol oynuyorduk. Ligden düşerken de bu durum aynıydı. Bir alt lige düştükten sonra da aynı oyun kalitemizi devam ettirerek, Süper Lig’e dönmeyi planladık. Kamuoyunun düşüncesi de bu şekildeydi. Fakat kadromuzda çok köklü değişikliklere gittik. Bana göre son 3-4 senede yapılmış en büyük değişiklikti. Sadece sportif anlamda olmasa da motivasyon açısından camianın bu değişikliğe ihtiyacı vardı. Pek çok oyuncu buradaki hafızasını artık doldurmuştu. Bizimle birlikte şampiyonluk yaşan ve tekrar alt lige düşen oyuncu grubundan birçok ismin takımdan ayrılması gerekiyordu. Farklı tecrübeler yaşamaları gerekiyordu. Bu değişim ilk haftalara denk geldiği için bir dönem bu kararın sancılarını yaşadık. Fakat bunu atlattıktan sonra tamamen kabuk değiştirmiş, yaş ve hafıza olarak gençleşmiş bir İstanbulspor meydana geldi. Şu andaki takımımız yeni bir İstanbulspor ve bu ekip camianın kimliğini temsil ediyor. İstanbulspor, bulunduğu platformda her zaman başa yarışan bir camiadır. Oyun anlayışımız bunu temsil ediyor. Nasıl olursa olsun kazan diyen bir anlayışımız yok. Kendi kimliğini oyuna katan, izleyenlere keyif veren bir takım İstanbulspor istedik. Bu sebeple bu değişiklikten çok mutluyuz. Çünkü bu senenin yanı sıra birkaç senemizi daha inşa etmiş olduk" şeklinde konuştu. "Oyun kimliğimizden bir şey kaybetmedik"
İstanbulspor olarak kendi oyun tarzlarını kaybetmeden geliştirdiklerini dile getiren teknik adam, "Süper Lig’den düşmeyi tabii istemezdik ama alt lige düşerken de oyun kimliğimizden bir şey kaybetmedik. Ne yaptığımızı bilerek kendimizi bir adım geriye attık diyebiliriz. Bu sevinci tekrar yaşarsak, sportif ve zihinsel olarak Süper Lig’e daha hazırız aslında. Hem Camia hem de başkan ve bizler daha hazırız. Bundan sonra İstanbulspor, artık bu kültürü edindi. Süper Lig nedir? Bir alt lig nedir? Ara geçiş nasıl olur, bunu kulüpte en üstten, en alttakine kadar herkes edindi. İstanbulspor, bu sene üst lige çıkabilir. Çıkamazsa birkaç sene sonra çıkabilir. Sonra tekrar bir adım geri atabilir veya tekrar geri çıkabilir. Hem kulübün işleyişi olarak hem de sportif olarak nasıl reaksiyon verebileceğimizi artık çok daha iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı. "Futbolcularımız dakika şaşmadan ödemelerini alıyorlar"
Camia içerisinden mali problemin bulunmadığını aktaran Osman Zeki Korkmaz, "Herhangi bir oyuncu parladığı zaman kulübümüz içindeki maliyetlerden bahsediliyor. Futbolcularımız dakika şaşmadan ödemelerini alıyorlar. Bence bu da ayrı bir avantaj. Bir sözleşmede astronomik bir fiyat yazıyordur fakat oyuncu o parayı alabilmek için 5 sene peşinden koşuyordur. Burada öyle sorunlar yok. Burada gerçekçi rakamlar var ve bahsi geçen rakamlar günü gününe ödeniyor. Bu da olayın bence başka bir avantajlı tarafı" diye konuştu. "Bu ligin, Süper Lig’e hazırlama konusunda yeterli olduğunu düşünmüyorum"
Topun oyunda kalma süresinin oyun kalitesini çok fazla etkilediğini dile getiren Korkmaz, "Her zaman bahsediyorum. Bu ligde oyun süresinde büyük sıkıntı yaşıyoruz. Oyun süresini ölçebileceğimiz birçok parametre var. Sezon başları gelip bize seminerler veriyorlar. Biliyorsunuz 5 oyuncu değiştirme hakkınız var. Devre arası yapmazsanız oyunu 3 kez durdurabiliyorsunuz. Baktığınız zaman takımların yüzde 85-90’ı devre arasında değişiklik yapmıyor. En azından iki takımın toplam 6 hakkından 5 tanesi ikinci yarı kullanılıyor. 30 saniyeden 2.5 dakikayı orada yedik. VAR kontrolü oluyor biliyorsunuz ve Türkiye’de bu süreç ne yazık ki 15-20 saniyede bitmiyor, 40 saniyeyi, 1 dakikayı bulduğu oluyor. Sonra bakıyorsunuz her maçın sonuna 4-5 dakika ilave süre ekleniyor. Bu oyunda başka zaman kaybı olmuyor mu? Taçlarda, aut atışlarında bu süre nasıl kullanılıyor? Ne yazık ki ligde takımlar bu şekilde maç kazanınca mutlu oluyor. Takımlardan bir tanesi gol atıyor ve inanın maç ondan sonra oynanmıyor. O zaman biz neyi geliştirmek istiyoruz? Herhangi bir takımı bu mantaliteyle bir üst lige çıkarmak yeterli bir şey mi? Bir futbol kültürü oluşturmadan, oyuncu üretmeden sadece sonuç alarak. Evet, belki mutlu ediyor ama ülke futboluna bir şey kazandırıyor mu? Bu anlamda Süper Lig’e hazırlama konusunda yeterli olduğunu düşünmüyorum. Öte yandan Süper Lig’de taktiksel ve oyun anlamda bizi tatmin eden bir lig mi? O da ayrı bir soru işareti. Biz İstanbulspor olarak bu bakış açılarının çok dışındayız. Son 10 hafta topun oyunda kalma süresi olarak bakarsanız İstanbulspor hep ilk 3’te. Son 9 haftada ise lideriz bu anlamda. Listedeki diğer takımlar hep değişiyor. Yine bu süreçte oynadığımız 3 maçımızda topun oyunda kalma süresi 60 dakika. Süper Lig’de bile 54 dakika oynanan maçlar var. Bizde 57 dakikanın altına düşmüyor. Bu rakamlar Avrupa’da majör lig ortalamasıdır. Biz takım olarak taç atışını, aut atışını yavaş kullanmıyoruz. Yere yatmıyoruz. Bir kere insani olarak kendimize yakıştırmıyoruz" açıklamalarında bulundu. "Diarra’nın potansiyeli çok daha yüksek"
Takım içerisinde diğer kulüplerin ilgisini çeken oyuncuların olduğunu söyleyen sarı-siyahlıların teknik direktörü, "Kulüp ve teknik heyet olarak keşfimiz oldu diyebilirim. Bildiğiniz üzere Diarra, ülkemizde üniversite öğrencisi. Tuzlaspor ile antrenmanlara çıkmış fakat listeye yazılmamış. Tuzlaspor düşünce bize ismi geldi. Biz de kendisini denedik ve üçüncü antrenmanda karar verdik. Çünkü sahada ekstra bir şey olduğunu gördük. Kendisi bizi yanıltmadı. Aynı performansı göstermeye devam ediyor. Bence potansiyeli çok daha yüksek. Bu sezonu bu ortalamalarla devam ettirirse ki öyle devam edeceğe benziyor; kendisine çok fazla talep olacağını düşünüyorum. Bunun dışında Okan Erdoğan var. Çok gözden kaçıyor. Bence Süper Lig’de rahat rahat oynayabilecek bir oyuncu. Çok üst düzey bir savunma oyuncusu. Ben Süper Lig’de uzun süre yardımcı antrenörlük yaptım. Bünyesinde bulunduğum kulüplerde transfere karar veren pozisyondaydım. Bunları yaşamış, görmüş birisi olarak Okan’ın Süper Lig’de rahatlıkla oynayabilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Emir Kaan keza o şekilde. Bu sene Abdullah Dijlan Aydın da çok iyi bir çıkış yaptı. Skor katkısı Diarra’yı çok fazla ön plana çıkardı. Bunu da hak ediyor. Daha önce hiç bu seviyede futbol oynanmış birisi olarak yaşadıkları bir peri masalı gibi aslında. Umarım daha iyi yerlere gider. Elde edeceği başarı bizi de çok mutlu edecektir. Umarım parlattığımız her oyuncu, futbol piyasasında hak ettiği karşılığı bulur" şeklinde konuştu. "Diarra ve Ömer Erdoğan ile ilgili sorular aldık"
Birçok oyuncularının yurt içi ve yurt dışı ekiplerince izlendiğini aktaran Osman Zeki Korkmaz, "Çok fazla uluslararası scout, maçlarımızı izlemeye geliyor. Kulübün idari personelleri bu konuyu daha iyi bilirler tabii. 4-5 hafta önce oynanan iç saha maçımıza 3-4 ayrı ülkeden gelindi. Daha sık gelineceğine dair de duyumlarımız var. Beşiktaş ile oynadığımız hazırlık maçında da hem Diarra hem de Ömer Erdoğan ile ilgili sorular tarafımıza geldi. Sezon sonuna doğru oyuncularıma olan ilginin daha da artacağını görebiliyoruz" dedi. "Sahamızın zemini, oyun kalitemizi etkiliyor"
İç sahadaki yenilmezlik serilerine rağmen deplasmanda çok puan kaybettiklerinin hatırlatılması üzerine Korkmaz, "Daha önce şampiyonluk yaşadığımız sene, iç sahada istikrarlı değildik ama dış sahada daha iyiydik. Bu biraz da alınan sonuçlar sonrası oluşan ilgiyle alakalı da olabilir. İç sahada bir kere zemin kalitemiz çok yüksek. Bu oyun kalitemizi etkiliyor. Diğer sahalar çok kötü diyemem ama sezonun ilk haftalarında duraksama dönemimiz olmuştu. O süreçte oynadığımız çoğu müsabaka dış sahadaydı. Son 8 haftaya iç saha ya da dış saha olarak bakmayacağız. Hatta hangi takımla oynadığımıza da bakmayacağız. Önümüzdeki Adanaspor mücadelesi bizim için motivasyon. Artık son haftalara doğru iyi bir ritim yakaladık. Alınan sonuçlar ile oyuncularımın öne çıkan performansı ve bunun neticesinde futbol kamuoyunda çok fazla konuşulmamız güzel ama aynı zamanda dikkat edilmesi gereken noktalar. Dikkatler sizin üzerine çekildiği anda çalışma ritminizi ve motivasyonunuzu katlayarak ilerlemeniz gerekiyor. Çünkü rakiplerinizin size hazırlanışları da değişir. O yüzden önümüzdeki ilk maç çok kritik. Bence bizim için çok zor bir maç olacak. Adanaspor maçından sonra oynayacağımız hiçbir rakipten çekincem yok" değerlendirmesinde bulundu. "Elimizde çok değerli bir jenerasyon var"
Osman Zeki Korkmaz, A Milli Futbol Takımı’nın son dönemli performansı hakkında ise, "Son turnuvada da gördüğümüz, elimizde olan jenerasyon üzerinden bakarsak üst düzey bir jenerasyona sahip olduğumuzu düşünüyorum. Çok fazla usta ayak var. Son oynanan Macaristan maçında rakip maça daha istekli başlamasına rağmen hemen ilk bulduğumuz anda pozisyona girip gol atabiliyoruz. Milli takım olarak tam tersi bir durumla karşı karşıyaydık. Biz oynuyorduk ama rakip bize aynısını yapıyordu. Usta ayakları var diyorduk ama şimdi durum tersine döndü. Maçın psikolojisine yenilmiyoruz. Hangi seviyede oynarsak oynayalım rakibe kendimizi hatırlatıyoruz ve gereken skoru alabiliyoruz. Bu anlamda baktığımızda elimizde çok değerli bir jenerasyon olduğunu düşünüyorum. Bulunduğum konum itibarıyla taktiksel eleştiri yapmayı çok etik bulmuyorum. Fakat hepimiz Türk Milli Takımının bir oyun tarzı var mıdır? Alınan sonuçlar neticesinde elimizdeki oyun formatının bir ekole dönüşüp dönüşmeyeceğini sorabilirim. Çok kaliteli bir oyuncu kadromuz var ama oyun ekolü oluşturmak için sanki daha çok zamana ve çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyleyerek özetleyebilirim" açıklamasında bulundu. "Antrenman izlemeyi, maçları izlemekten daha fazla severim"
Antrenman konusunda gün geçtikçe katılaştığını belirten Korkmaz, "Detaylı bir teknik ekiple çalışıyoruz. Yardımcı antrenörlük yaptığımda da ben çok fazla yurt dışına gidip, gelirdim. İş yoğunluğundan dolayı çok vakit bulamasak da farklı antrenman anlayışlarını ve planlarını izlemeyi maçları izlemekten daha fazla severim. Almanya gibi oyun disipliniyle ön plana çıkan liglerdeki antrenmanları izlemeyi daha çok severim. Bir şeyi alıp buraya gömlek giyer gibi giydiremezsiniz. Sosyal hiçbir olayda bu tarz şeyleri bir kalıp gibi getirip yerleştirmezsiniz. Burada kültür yapınız, günü yaşayış şekliniz bile bunlarla iç içedir ama neleri daha iyi yapabiliriz diye örneklem alabiliriz. Ben antrenman konusunda günden güne daha fazla katılaştığımı fark edebiliyorum. Taviz vermeme konusunda eskiye göre daha sert ve katı olduğumu görüyorum. Çünkü sahada üst düzey bir şey istiyorsanız antrenmanda da aynı katılıkta çalışmanız gerekiyor. Antrenmanda yüzde 30 şiddetle yaptığınız bir şeyi maçta yüzde 100 şiddetle yapmayı bekleyemezsiniz. Oyuncunun antrenmanda hakkıyla çalışması gerekir. Sadece kendini tatmin edecek şekilde değil, üst düzey bir futbolcu gibi çalışmalı. Sahada taktiksel bir şeyi çalışırken de aynı ciddiyetle çalışmanız gerekiyor. Ben ciddiyetten ödün vermeyi seven bir teknik adam değilim. Antrenman kalitesinin takımın sezon boyunca rakiplerine karşı sergilediği maç performansını kesinlikle çok fazla etkiliyor" diye konuştu. "Antrenman konusunda İsmail Kartal’dan çok şey öğrendim"
Uzun dönem yardımcılığını yaptığı İsmail Kartal ile telefonla görüştüğünü dile getiren sarı-siyahlıların teknik direktörü, sözlerine şöyle devam etti:
"Kendisiyle bir kaç hafta evvel telefonda sohbet etmiştik. Çok değerli bir teknik adam. 6 yıl boyunca beraber çalıştık. Çok fazla güzel hatıramız var. Birlikte şampiyonluk yaşadık ve birçok değerli iş yaptık. Şu anda orada olduğu için çok mutlu. Futbol anlamında çok bildiğimiz bir coğrafya değil. Belki de kendisi de ilk giderken ne ile karşılaşacağının farkında değildi. Ama kulübün standardından çok memnun olduğunu biliyorum. Taraftar ilgisinden de çok memnun. Önümüzdeki sezon için çok motive durumda. Kadro yapılanması için planlarının hazır olduğunu söyleyebilirim. Ayın teknik adamı olması benim için sürpriz değil. Çünkü kendisi çok disiplinli. Özellikle antrenman konusunda kendisinden çok şey öğrendim. Perspolis, İran’daki 3 büyük takımdan bir tanesi. Umarım yapılanmayı tamamladıktan sonra orada çok daha büyük işler yapacaktır. Bu durum Türk teknik adamların ülke dışında üst düzey çalışması anlamında da iyi bir örnek olacağını düşünüyorum." "4 büyük kulüp haricinde bir takımla Avrupa’da oynamak isterim"
Kısa vadede hedefinin sorulmasına 42 yaşındaki teknik adam, "Performansı korumak bir yerde sanat. Kolay bir iş değil. Olduğunuz konumu koruyabilmek bile bir mesele. Bana en büyük keyif verecek şey; 4 büyük kulüp haricinde bir takımla Avrupa’da oynamak isterim. Umarım bu İstanbulspor olur. Bence ülke futbolunu da bu tarz şeyler geliştirecek ama çıkıp gerçekten yarışacaksınız. Öyle hafta içi maç oynamaktan şikayet etmek için değil yani. İnanın Avrupa’da bunu sıradan bütçeli sıradan takımlar yapıyor. Sloven, Slovak ve Çek takımları bu işi rahat rahat yapabiliyor. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nden bir takım bu işi neden yapamıyor? Anlayamıyorum. İşte ben bunu yapmak isterim. Türk futbolu için çok değerli bir adım olacaktır" diye cevap verdi. "Kulüpler önce kendi planlamalarını gözden geçirmeli"
Yakın zamanda Süper Lig’de 4 büyük kulüp dışında şampiyon çıkma ihtimalinin sorulması üzerine ise Osman Zeki Korkmaz, "Genelde ekonomiden şikayet ediyorlar ama sadece ekonomi ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bugün Fenerbahçe ve Galatasaray’ın oyuncu bütçesi, ortalama bir Anadolu takımının 8-10 katı vardır. O zaman puan farkının da bu oranda olması lazım. Herkesin şikayetçi olduğu o mali fark, sportif anlamdaki farkı yansıtmıyor. Elinizde bulunan bütçeyi rasyonel yönetirseniz, kafa kafaya yarışamasanız bile yarışı daha iyi hale getirebilirsiniz. Kulüpler önce kendi planlamalarını gözden geçirmeli diye düşünüyorum" dedi. "Rafa Silva’yı sağlam görmek en çok bizi mutlu etti"
Korkmaz, geçtiğimiz hafta sonu Beşiktaş ile oynanan hazırlık maçındaki sakatlık pozisyonu için ise, "Sosyal medyada takımların antrenmanlarına ait görsellere bakarken Rafa Silva’yı gördüm ve benim de içim rahatladı. Beşiktaş’ın, Galatasaray maçı öncesi antrenman görsellerinde Rafa Silva en öndeydi. Bu durum beni rahatlattı. Çünkü maçta da öyle bir sertlik hareket yoktu. Maçtan sonra sosyal medyaya kare kare düştü. Şimdi öyle bir hareketle sakatlanılmaz. Pozisyonda yer alan İsa Dayaklı, Avusturya Bölgesel Ligi’nden yeni transfer ettiğimiz bir kardeşimiz. Çocuk ilk defa bu seviyede bir maç oynadı. Belki de maçın heyecanıyla bir hareket yaptı, bir kasıt yok. Zaten görmeden yaptı. Böyle hazırlık maçlarında Rafa Silva gibi üst düzey oyuncular bu tarz şeyler yaşayabiliyor. Oyuncu belki de kendini riske etmek istemedi. Belki maç o dakikadan sonra canını sıktı ve çıktı sahadan. Maçtan sonra hem pozisyon hem de oyuncumuz çok eleştirildi. Kendisini antrenmanda sağlam olarak görmek en çok bizi mutlu etti" diye konuştu. "Emir Kaan sahadaysa, ondan sadece skor beklemek çok az kalır"
Golcü futbolcu Emir Kaan Gültekin potansiyelli bir oyuncu olduğunu belirten Osman Zeki Korkmaz, "Şu anda fark edildiğinin çok daha üzerinde. Son 10 haftayı incelersek 5-6 hafta bir duraksama yaşadı. Sahada skor beklentisi sadece ona yöneldiği anda kendi oyunundan uzaklaşmasıyla alakalı olarak. Çünkü Emir Kaan sahadaysa ondan sadece skor beklemek çok az kalır. Çünkü bir takımın oyun ritmini belirleyen, ne zaman baskı yapacağını, ne zaman topu kazanacağını belirleyen bir oyuncu. 9 numarayı giydiği anda savunmayı başlatan oyuncu. Oyun içinde top sizdeyken bağlantı gücünüzü geliştirir. Hat aralarına girerek topla buluşur ve bağlantı kurar. Hücumu da olgunlaştıran bir oyuncu. Çok etkili şutlar atar. Pek çok özelliği var. Kendisinden sadece gol beklemek ona da haksızlık olur. Motivasyonu bir ara düştüğü için biz de kendisine bunları anlattık. Son haftalarda kendine gelmeye başladı. Genel anlamda oyunu çok yönlü oynayan ve oyunun ritmini belirleyebilen bir oyuncu. Potansiyeli rahatlıkla bir üst ligde oynayabilecek seviyede" diyerek sözlerini tamamladı.
HABER KAYNAĞI : İHA