Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ce 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin 28 kamu görevlisinin yargılandığı mahkemede savcılık makamı mütalaasını verdi. Savcılık kamu görevlilerinin 2009 ila 2014 yılları arasında söz konusu maden ocağında denetimlerde bulunduğunu belirterek, 13 Mayıs 2014’te meydana gelen olaydan sonra maden ocağında iş sağlığı ve güvenliği yönünden tespit edilen eksikleri görmediğini ya da göremediğini belirterek, söz konusu sanıkların görevlerini layığıyla yerine getiremediğini ya da ihmallerinin bulunduğunu kaydetti.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin 28 kamu görevlisinin yargılanmasına devam edildi. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar katılmazken sanık avukatları, dava dosyasındaki bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu belirterek, yeni bilirkişi raporu hazırlanması talebini yineledi. Madenci ailelerinin avukatları davanın "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla açılmasının yanlış olduğunu, farklı illerde yaşanan olaylara ilişkin emsal iddianameleri mahkemeye sunarak, olayda birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasının söz konusu olması nedeniyle mahkemenin görevsizlik kararı vermesini, dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesini talebini tekrarladı. Savcılık mütalaasını verdi
Taleplerin ardından duruşma savcısı mütalaasını sundu. Savcı, hakkında dava açılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu görevlilerinin, 2009 ila 2014 yılları arasında söz konusu maden ocağında denetimlerde bulunduğunu belirterek, 13 Mayıs 2014’te meydana gelen olaydan sonra maden ocağında iş sağlığı ve güvenliği yönünden tespit edilen eksikleri görmediğini ya da göremediğini belirterek, söz konusu sanıkların görevlerini layığıyla yerine getiremediğini ya da ihmallerinin bulunduğunu kaydetti. Mütalaaya göre kamu görevlileri görevi ihmalden ceza alması beklenirken alınan cezanın ise zaman aşımına uğrayacağı kaydedildi. Öte yandan savcılık bazı sanıkların söz konusu maden ocağında birer kez, bazılarının ise birden fazla kez denetlendiğini, birden fazla denetimde bulunan kamu görevlilerin görevi ihmal suçunu zincirleme işlediğini iddia ederek, bu sanıkların cezalarının artırılmasını talep etti.
Mütalaadan sonra sanıkların görevi ihmal ya da kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasının yanlış olduğunu savunan müşteki avukatları, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için hakimden süre istedi.
Müşteki avukatlarının görevsizlik talebini hüküm duruşmasında değerlendirilmesine karar veren hakim, taraf avukatlarına mütalaaya karşı savunma hazırlaması için duruşmayı 29 Nisan’a erteledi. "Bu suçun alt sınırı 6 ay, üst sınırı 2 yıl"
Duruşma sonrası açıklama yapan madenci ailelerinin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, "Savcının mütalaasında talep ettiği cezaların sanıklar için bir ceza değil ödül olduğunu öne süren Gündüz, "Şöyle ki mütalaada tüm kusurları tespit etmesine rağmen sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi uyarınca cezalandırma istedi. Yani görevi kötüye kullanmadan cezalandırma istedi. Tabii haliyle bu suçun alt sınırı 6 ay, üst sınırı 2 yıl. Zaman aşımı gündeme gelecek, bu bilinen bir şey. Genel olarak savcılık mütalaasına karşı beyanda bulunmak üzere süre verildi. Duruşma 29 Nisan’a ertelendi" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA