L’Oréal Türkiye, sektöre yönelik araştırmalarını derleyip Türkiye’deki güzellik anlayışını ve trendlerini açıkladı. Buna göre Türkiye’de güzellik söz konusu olunca kadınlar 7 segmente ayrılıyor. Kadınların yüzde 54’ü güzellik harcamalarının yüzde 83’ünü gerçekleştiriyor. Çalışmaya göre kadınların yüzde 60’ı güzel olmanın bakımlı olmaktan başladığına, bakımlı olmanın temelinde de sağlıklı bir cildin yattığına inanıyor. Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin, Ipsos iş birliğiyle güzellik pazarına yönelik birden fazla araştırmayı derleyerek hazırladığı "Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde" çalışması cilt bakımı, makyaj ve saç bakımı gibi alanlarda tüketici davranışlarını tespit ederek sektörün geleceğine ışık tutan önemli veriler sunuyor. 16-60 yaş arası kadınlar ile yürütülen çalışma baz alınarak hazırlanan, detaylı tüketici segmenti ve kategori analizleriyle desteklenen raporda, tüketici davranışlarının dinamikleriyle birlikte sektörün büyüme potansiyeli de ele alınıyor.
Türkiye’de kişi başına düşen güzellik harcaması 40 euro ile düşük seviyelerdeyken, güzellik ürünü kullananlarda kişi başı güzellik harcaması yıllık 196 euro seviyesine çıkıyor. Avrupa’da bu rakam 339 euroya ulaşıyor.
Türkiye güzellik pazarında en büyük payı yüzde 24’ü ile cilt bakımı kategorisi oluşturuyor. Onu sırasıyla saç bakımı, makyaj ve hijyen, parfüm ve saç boyası takip ediyor. Kanal kırımlarında ise hızlı tüketim ürünleri kategorisinin payı yüzde 60’ken, lüks tüketim yüzde 15, dermokozmetik yüzde 10 ve profesyonel ürünler yüzde 5 paya sahip. L’Oréal Türkiye bulunduğu kategorilerde yüzde 25’lik pazar payı ile pazarın liderlerinden biri olarak öne çıkıyor.
"Güzellik anlayışı dönüşüm geçiriyor"
L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, ‘‘Güzellik anlayışı, özgünlük ve bireyselleşmenin ön planda tutulduğu bir dönüşümden geçiyor. Tüketiciler artık yalnızca bir ürün değil, bu ürünlerin kendi değerleriyle uyumlu ve kimliklerini yansıtan hikayelerini arıyor. Sosyal medyanın etkisiyle bilgiye hızlı erişim, tavsiye kültürü ve dijitalleşme gibi unsurlar, tüketim alışkanlıklarını kökten değiştiriyor. Bu dinamik pazarda başarı, değişen tüketici davranışlarını doğru analiz etmek, farklı motivasyonlarla şekillenen talepleri iyi gözlemlemek ve doğru stratejileri kişiselleştirilmiş deneyimlere uyarlayarak güvene dayalı güçlü bağlar kurabilmekten geçiyor" dedi.
"Güzellik artık bireyin kendini ifade etme ve özgünlüğünü keşfetme aracı"
L’Oréal Türkiye olarak geleceğin güzellik anlayışını, teknolojinin, bilimin ve bireyselleşen kimliklerin şekillendirdiği bir dönüşüm içinde gördüklerini belirten Gökçen, "Tüm çalışmalarımızda teknoloji ve inovasyonu merkeze alarak, tüketicilerimizin değişen beklenti ve ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunmak için farklı platformları etkin bir şekilde kullanıyoruz. Özgün hikayeler oluşturmaya odaklanırken, güzelliği sadece estetik bir kavram olarak değil, bireyin kendini ifade etme ve özgünlüğünü keşfetme aracı olarak ele alıyoruz. Güzelliği geleceğin trendleriyle buluştururken, bireyselleşen kimliklere hitap eden, sürdürülebilir ve bilim destekli çözümler geliştirmeyi önceliklendiriyoruz. Cilt entelektüellerinin bilgi ve etkinlik ihtiyacını karşılamak için dermatoloji, biyoteknoloji ve nörobilim gibi alanlardaki yenilikleri yakından takip ediyor, güzellik anlayışını sağlık ve iyi oluşla bütünleştiriyoruz. Tüketicilerimizin değer odaklı ve bilinçli tercihlerine uyum sağlayan inovasyonlarla, etik, şeffaflık, uzmanlık ve teknolojiye dayalı bir güzellik ekosistemi oluşturuyoruz. Aynı zamanda, güzelliğin yalnızca dış görünüşle sınırlı olmadığının bilinciyle, duygusal ve zihinsel iyi oluşu destekleyen, deneyim odaklı ve ilham veren çözümler sunmayı hedefliyoruz. Geleceği şekillendiren bu dönüşümde, tüketicilerimize yalnızca ürünler değil, onları güzellikte daha bilinçli, özgür ve yenilikçi bir bakış açısına taşıyacak deneyimler sunmaya devam edeceğiz’’ diye konuştu.
Gökçen, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye’de satılan her güzellik ürününden 4 tanesi e-ticaret üzerinden satılıyor. Satın alma oranı yüzde 40’larda olsa da araştırma yapanların çoğu çevrimiçi platformlarda araştırmalarını yapıyor. E-ticarette yapılan satın almaların çoğu planlı alışveriş, fiziksel noktalardan yapılan alışverişlerin çoğu plansız alışveriş olarak beyan ediliyor. Teknoloji, güzelliği çok ciddi bir şekilde etkiliyor. Sosyal medya etkileyicileri, influencer dediğimiz kişiler. Türkiye’de 2024 yılında 8 bin 500 kişinin güzellikle ilgili içerik ürettiğini görüyoruz ve 150 binden fazla içerikten bahsediyoruz. Bunların yüzde 50’si makyaj kategorisinde. Bizim 20 tane dijital güzellik servisimiz var. Bunlarda ortalama 16 farklı güzellik görünüşü deneniyor. Bu ruj veya saç çeşidi olabilir. Ortalama ise dijital servislerde 72 saniye geçiriliyor."
Güzellik kullanım yaşı düşüyor, L’Oréal’e düşen sorumluluk artıyor
Türkiye’de özellikle ergenlik yaşının düşmesi ve cilt kusurlarının daha erken yaşlarda başlaması ile güzellik kullanım yaşının düşmesine vurgu yapan Gökçen, çocuk ve gençleri bilinçli kullanım için eğitmenin önemli bir sorumlulukları olduğunun altını çiziyor. Cilt bakımına cildin koruyucu bariyerini bozmayan yumuşak köpükler, hassas nemlendiriciler ve cilde zarar vermeyen güneş koruyucularla başlanması gerektiğini söyledi ve cildin deneme tahtası olmadığı bilincinin genç yaşlarda aşılanmasının önemini belirtti. Gökçen, çok popüler olan ama etkinliği test edilmemiş, ürün geliştirme teknikleri ve güvenlik testlerinin nasıl yapıldığı belli olmayan marka ve ürünlere çok dikkatli yaklaşılması gerektiğini vurguladı.
Kadınlar günde 70 dakikaya varan bir süreyi ayna karşısında geçiyor
‘‘Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde’’ çalışmasında kadınlar, sosyal tutumları ve güzellik ürünlerine yönelik davranışları temel alınarak sınıflandırılıyor. Bu analiz sonucunda hem sosyal yaklaşımları hem de güzellik ürünleri kullanımı açısından belirgin farklılıklar gösteren segmentler ortaya çıkıyor.
Türkiye’deki kadınların kozmetik ürünlere bakış açıları incelendiğinde, raporda 7 farklı segment belirleniyor. 4 ana segment kadınların yüzde 54 ünü ve güzellik harcamalarının yüzde 83 ünü temsil ediyor: Yaratıcı Divalar, Bilinçli Doğal Güzeller, Kontrollü Güzeller, Güzellik Hayalperestleri ana segmentler olarak başı çekiyor.
Çalışmaya göre, güzellik ürünleri kullanan kadınlar günde 70 dakikaya varan bir süreyi ayna karşısında geçiriyorlar. Sabah rutinleri için 35 dakika ayıran kadınlar, öğlenleri ise 5 dakikalık bir sürede rutinlerini tekrarlıyorlar. Akşam bakımları için ise 30 dakikalarını ayna karşısında geçiren kadınlar 1 yılda ortalama 17 günlerini güzellik rutinlerine ayırıyorlar.
Güzellik Pusulası ‘bakımlı olmayı’ gösteriyor
Şirket, "Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?" çalışması ile Türk kadınlarının değişen güzellik anlayışlarına da ışık tutuyor. Türk kadınlarının yüzde 60’ı güzel olmanın bakımlı olmaktan başladığına, bakımlı olmanın temelinde de sağlıklı bir cildin yattığına inanıyor.
En büyük kategori: Cilt Bakımı
Kadınların pandemi döneminde cilt bakımına ilgisinin artmasıyla, kadınlar ciltlerindeki değişiklikleri daha yakından takip ederken, cilt problemleri hakkında daha çok bilgi sahibi oluyor. Hassas cilt oranı son yıllarda yüzde 37’ye ulaşıp 2 katına çıkarken, dermatologlara gitme oranı 4 katına çıkıyor.
Cilt bakım bilincinin artmasıyla birlikte kullanılan ürün sayısı da artıyor. Yaşlanma karşıtı ürünler kullanımında son 3 yılda iki katından fazla artış görülürken, son dönemde anti aging ürünlere gençler de ilgi gösteriyor. Güneş kremi kullanımı hala sınırlı kalırken, serum kullanımı kadınların günlük rutinlerine eklenmiş durumda. Özellikle 25 - 34 yaş aralığındaki kadınlar serum kullanmayı daha çok tercih ediyor. En fazla marka çeşitliliği de cilt bakımı kategorisinde görülüyor.
Estetik operasyonlara sıcak bakanların oranı yüzde 45’e dayanıyor ve estetik operasyona olan ilgi son 4 yılda 2 katına çıkıyor.
Cilt bakımında en çok aranan ilk 10 içerik sırasıyla; C vitamini, kolajen, hyalüronik asit, retinol, AHA BHA, Niasinamid, salisilik asit, glikolik asit, arbutin ve kafein.
Trend olarak etkin içerikli yaşlanma karşıtı serumlar, birden çok etkiye sahip ürünler, güneş koruyuculu sıvı nemlendiriciler, kusurlara etki eden ve onları kapatan yamalar dikkat çekiyor.
Makyajda doğal cilt görünümü, dudaklarda parlaklık, yanaklarda ışıltı tercih ediliyor
Türkiye’de kadınlar, güzellik bütçelerinin üçte biri ile en büyük kısmını makyaj kategorisine ayırıyor. Kadınlar makyajlarında doğal görünümü tercih ederken, ‘kusurları kapatma’ ve ‘doğal görünüm’ makyaj dünyasının temel dinamiklerini şekillendiriyor.
Makyajda, doğal ve taranmış kaşlar modern görünümün ayrılmaz bir parçası haline gelirken, maskara seçiminde uzunluk tercih ediliyor.
Hem cilt bakımı hem kapatıcı etkili ten ürünleri, bakım yapan veya dudakları daha dolgun gösteren parlatıcı rujlar, yumuşak dokulu eriyen allıklar, sürülen her katta etkisi artan maskaralar öne çıkan yenilikler.
Saç dökülmesi Türk kadınlarının en büyük sorunu
Şirketin çalışmasının ortaya koyduğu üzere Türkiye’de her 10 kadından 8’i, farklı saç sorunlarıyla mücadele ederken, en büyük ve ortak sorun olarak saç dökülmesi öne çıkıyor. Kadınlar, en yaygın saç bakım uygulaması olarak saç kestirmeyi tercih ediyor.
Saç bakım rutinine giren ürünlerin sayısı artarken şampuan öncesi etkinlik artırıcı ürünler, durulanmayan maske ve durulanan serum gibi farklı kullanımlara sahip ürünler, cilt bakım içeriklerine sahip ürünler ile cam parlaklığında saç görünümü trend olarak göze çarpıyor.
Saç boyama yaşı düşüyor
Kadınların yıllar içerisinde saçlarına kullandıkları ürün sayısı artarken, saç uzunluğu da yaşla birlikte değişim gösteriyor. Genç kadınlar daha uzun saçları tercih ederken, yaş ilerledikçe saçlar kısalıyor. Kadınlar ilk kez saçını ortalama 23 yaşında boyamaya başlıyor ve yüzde 60’ı ilk boyamayı kuaförde yaptırıyor. Ortalama 33 yaşında beyazlar belirirken yaş ilerledikçe saç boyama oranı düşüyor.
Kadınlar özel günlerde lüks ürünleri tercih ediyor
Güzellik dünyasının geleceğini ise dermokozmetik ürünler ve lüks ürünler kullananlar şekillendiriyor. Bu ürünleri kullananlar meraklı ve keşfe açık yapıları ve kişiselleştirilmiş rutinleriyle dikkat çekiyorlar.
Lüks ürün kullanımları özel günlerde artıyor. Bu günlerde lüks ürünler özel anları taçlandırmanın ve kusursuz bir görünüm elde etmenin en iyi yolu olarak görülüyor. Lüks cilt bakımı kullanıcılarının neredeyse tamamı anti-aging ürünleri aktif olarak kullanırken, bu kullanıcıların yüzde 58’i güneş bakım ürünleri kullanımını da aksatmıyor. Bu kullanıcıların serum kullanım penetrasyonları da diğer kullanıcılara oranla 5 kat daha fazla.
Dermokozmetik ürünlere olan talep hem bütünsel güzellik bilinci ve artan yaşam ömrü hem de bu ürünlerin etkinlikleri nedeniyle büyük bir yükselişte. Eskiden estetik operasyonları tamamlayıcı ürünler tercih edilirken artık daha iddialı etkileri olan estetik uygulamaların da yerine geçebilecek ürünler tercih ediliyor.
Online alışveriş mağazaya göre daha çok planlamaya dayalı bir süreç
Güzellik ürünleri yüzde 40’lık oranla en çok e-ticaretten satın alınıyor. Her 10 kadından 7’si online kozmetik alışverişi öncesinde fiyat karşılaştırması yapıyor. Online alışveriş offline mağazalara göre daha çok planlama ve araştırmaya dayalı bir süreç olarak öne çıkıyor.
Güzellik harcamalarında sürdürülebilirliğin gücü
Güzellik tercihlerinde sürdürülebilirlik de önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. Tüketiciler gezegene de iyi bakmak isterlerken, markalardan doğal içerikli ve çevre dostu ambalajlı ürünler bekliyorlar. Ürün içeriği okumanın her gün daha da önem kazanmasıyla birlikte, markaların şeffaf olmasını talep ediyorlar.
Gençler için de sürdürülebilirlik büyük önem taşıyor. Sürdürülebilirliği bir yaşam biçimi olarak gören Z kuşağı, satın alma kararlarını buna göre belirliyorlar. Markaların sürdürülebilirlik politikalarını açık şekilde paylaşmalarını talep eden Z kuşağı, greenwashing (yeşil aklama) yapan şirketlerin ürünlerini de kullanmamayı tercih ediyor.
Rutinlerin, yeniliğin ve pazar büyümesinin öncüsü Z kuşağı oldu
Z kuşağı olarak adlandırılan genç kadınlar yeniliklere en açık grup olarak öne çıkarken, Türkiye yüzde 15 temsiliyet oranı ile Avrupa’nın en büyük Z jenerasyonu nüfusuna sahip ülkesi olarak öne çıkıyor. Farklı ürünleri denemekten çekinmeyen Z kuşağı, denedikleri yeni ürünleri rutinlerine de ekliyorlar. 3 yıllık büyüme tahminlerinde bu kuşağın büyümeye etkisi yüzde 45 olarak belirleniyor. Makyaj kategorisindeki satılan her 10 üründen 4’ü Z kuşağı tarafından satın alınıyor.
Her 10 genç kadından 7’si cilt temizleme ürünü kullanırken, her iki gençten biri de maske ve peeling ürünlerini rutinlerine eklemiş durumda. Z kuşağının güneş koruyuculara, serumlara, sivilce karşıtı ürünlere ve arındırıcı yüz maskelerine ilgisi her geçen gün artarken, bu grup hala keşfedilmeyi bekleyen büyük bir potansiyel barındırıyor.
Erkeklerin güzelliğe olan ilgisi artıyor ve erkek güzellik pazarı büyüyor
Her 10 erkekten 9’u bir güzellik ürünü kullanıyor. Henüz pazardaki payları yüzde 15 seviyelerinde olsa da önümüzdeki 3 yıllık dönemde büyümeye olan katkılarının yüzde 30 civarı olacağı öngörülüyor.
Her 10 erkekten 7’si bir cilt bakım sorununa sahip ama sadece 2’si cilt bakım ürünü kullanıyor.
En çok kullandıkları güzellik ürünleri tıraş ürünleri, deodorant, parfüm, saç şekillendiriciler.
Güzellikte sosyal medya etkisi: 2024 güzellik pazarında sosyal medyanın gücü
Markaların yer aldığı sosyal medya paylaşımları bir önceki yıla göre 2 kat artış ile yaklaşık 22 milyar izlenme elde etti.
8 bin 500’den fazla içerik üreticisi yaklaşık 150 bin adet içerik paylaşımı yaptı. Bu içeriklerin yüzde 50’si makyaj ile ilgiliyken yüzde 30’u saç ve yüzde 10’u ise cilt kategorileri ile ilgili oldu.
İçerik üreticilerine bakıldığında bir önceki yıla göre en fazla artış gösteren grubun yüzde 100 artışla yeni içerik paylaşmaya başlayan nano etkileyiciler denilen grup olduğu görüldü.
En fazla sosyal medya izlenmesi ve etkileşimi alan kategori makyaj olurken, onu cilt bakımı, saç bakımı ve parfüm takip etti.
Verilerle Türkiye’nin Güzellik Pusulası
Her 10 kadından 6’sı için makyaj 4 adımlı bir ritüelden oluşuyor. Kadınların güzellik alışverişlerinde aldığı 3 üründen 1’i makyaj ürünü oluyor. Her 10 kadından 9’u en az bir makyaj ürünü kullanıyor. Her 10 kadından 6’sı; cilt, dudak ve göz makyajını bir arada yapıyor. Kadınların yüzde 70’i, 13 farklı makyaj ürününü bir çırpıda sayıyor, 6-7 ürünü de günlük rutininde kullanıyor. Her 10 tüketiciden 5’i için uzun kirpik vazgeçilmez. Her 3 makyaj yapan kadından 1’i lüks segmentten en az 1 ürün kullanıyor. Her 10 kadından 4’ü 3 adımlı cilt bakım rutinine sahip. Artan strese beraber son 2 senede hassas cilt tanımlaması 2’ye katına çıkarak yüzde 37’ye ulaştı. Cilt bakımında en çok aranan ilk 10içerik sırasıyla; C vitamini, kolajen, hyalüronik asit, retinol, AHA BHA, Niasinamid, salisilik asit, glikolik asit, arbutin ve kafein. 114 günü güneşli Türkiye’de 10 kişiden sadece 1’i güneş ürünü kullanıyor. Serum kullanımı son 5 yılda 8 kat artarken, anti-aging kullanımı 3 yılda 2 kat artış gösterdi. Her 10 kadından 6’sı ilk saç boyasını kuaförde yaptırıyor.
Güzellik Pusulası: Türkiye’de kadınlar
Yaratıcı Divalar segmentine dahil olan kadınlar, yüksek güzellik uzmanlıkları, kendini geliştirme odaklı yaklaşımları ve marka statüsüne verdikleri önem ile öne çıkıyorlar. Bu segment, Türkiye’deki kadınların sadece yüzde 9’unu oluşturan 2.5 milyon kadın toplam güzellik harcamalarının yüzde 43’ünü gerçekleştiriyor. Her zaman trendlerin bir adım önünde olan bu grup, moda ve güzellik dünyasındaki en son gelişmeleri takip ederek kendilerini ifade ediyor. Dijital dünyanın kalbinde yer alan bu kadınlar, güzellik sırlarını TikTok ve Instagram’da keşfederken, dermatolog videoları ve influencer önerileriyle kişisel güzellik yolculuklarında rehberlik alıyorlar. Prestijli markaları tercih ederek kaliteye ve lükse verdikleri önemi gösteriyorlar. Makyaj ve cilt bakımının yanı sıra, parfüm kategorisine ortalamanın üzerinde bütçe ayırarak, güzellik anlayışlarına bütünsel bir yaklaşım sergiliyorlar. Bilinçli Doğal Güzeller, kadınların yüzde 14’ünü kapsıyor. Bu segmentte yer alan 3,6 milyon kadın güzellik harcamalarının yüzde 24’ünü gerçekleştirirken, dengeli bir güzellik anlayışına sahip olup, doğallığı ve mükemmelliği bir arada arıyorlar. Doğal, ekolojik ve yenilikçi ürünler, çevre dostu markalar Bilinçli Doğal Güzeller için öncelikken, well-being trendlerine uygun ürünler arıyorlar. Uzmanların görüşüne göre hareket etmeyi seven bu grup, bütçelerinin büyük bir kısmını cilt bakımına ayırıyor. Yeni bilgiler edinmeyi ve yeni trendleri takip etmeyi seven Bilinçli Doğal Güzeller alışveriş ve moda tutkularını sağlıklı yaşam felsefeleriyle buluşturuyor. Toplam kadın nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan bir diğer segment olan Kontrollü Güzeller, kendine özgü tarzıyla marka tercihlerini gerçekleştiriyor. Trendleri takip eden ancak ruh haline göre yeni güzellik görünümlerini denemeyi seven Kontrollü Güzeller, Türkiye’de güzellik harcamalarının yüzde 8’ini gerçekleştiriyor. Güzellik Hayalperestleri kadınların yüzde 16’sını temsil ediyor. Türkiye’de güzellik harcamalarının yüzde 8’ini yapan bu grubun en belirgin özelliği ise yeniliklere meraklı, hayal güçlerinin ise geniş olması. Güzellik ve moda trendlerini takip ederek prestijli markaları tercih ediyorlar.
1 milyon kullanıcı dijital servisleri deneyimledi
Açıklamaya göre L’Oréal Türkiye, geleceğin güzelliğini oluşturma vizyonuyla artırılmış gerçeklik ve yapay zeka destekli dijital servislerini tüketicileriyle buluşturarak trendlere yön vermeye devam ediyor. 2024 yılında şirketin 15’i canlı olmak üzere toplam 20 dijital servisi 1 milyondan fazla kez deneyimlendi. Her kullanıcının dijital servisleri deneyimleme süresi 73 saniye olurken, yıl boyunca toplamda 75.367.126 saniyelik bir kullanım süresi kaydedildi. Bu süre, dünyanın etrafını 2.6 kez yürünmesine eş değer bir süreye denk geliyor.
HABER KAYNAĞI : İHA