Doğa harikası Marmaris’in güzelliğini taçlandıran kızılçam ormanları, geçen yaz meydana gelen orman yangınında kül oldu. Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince yanan alanların tekrar yeşermesi için çalışma başlatıldı. Zarar gören ağaçlar kesildi, teraslama çalışması yapıldı, yeniden fidanlar dikildi. Orman Bölge Müdürlüğünün yanan alanlardaki çalışmaları eleştirildi.
HER YAĞIŞ FELAKETE DÖNÜŞTÜ
Yangının yaraları sarılmaya çalışırken, yağmur mevsimiyle birlikte Marmaris, ekolojik felaket yaşamaya başladı. Doğa harikası bölge, hemen her yağışta erozyon, heyelan, taşkın ve baskınlara maruz kaldı. İçmeler Mahallesi’nde, kül, dal, toprak ve tomruklar, yüzeysel akışla dağlardan kanallara taşındı. Altyapı hatları tıkandı. Kanallar yetersiz kalınca, yerleşim yerleri sele teslim oldu. Ev ve işyerlerini su bastı. Her yağışta felaketi yaşayan Marmarisliler canından bezdi.
KÖRFEZ YIKIMA UĞRADI
Yangın ve uyarılara rağmen alınamayan önlemler yüzünden meydana gelen çevre felaketinden Marmaris Körfezi de nasibini aldı. İçmeler Mahallesi’nde, altyapı ve kanallar yetersiz kaldı. Yanan tepelerden toprak, kül, çakıl taşları ve tomruklar sel sularıyla denize sürüklendi. Bazı bölgelerde balçık tabakaları oluştu. Bu sebeple turkuaz deniz kahverengiye büründü. Deniz ekosistemi yıkıma uğradı. Bu durum deniz canlılarının yaşamını tehdit etti. İstanbul ve Ankara’dan gelip inceleme yapan uzmanlar, Marmaris Körfezi’nin bazı bölgelerinde balçık tabakası oluştuğu, canlı sayısının da azaldığını tespit etti.
AĞAÇLANDIRMADA COĞRAFİ ÖZELLİKLER DİKKATE ALINMALI
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, “Çukur, yangın ve sel! Muğla kıyılarındaki İlçelerde yaşayan bizlerin şehir merkezini tarif ederken kullandığı kelimedir "çukur". Fethiye Çukuru, Marmaris Çukuru. Neden? Şehir merkezinin etrafı dağlıktır. Orman ile kaplıdır. Bu ormanlar kışın aşırı yağışlarda yağmuru tutar ve çukuru sel götürmez veya nadiren sel olur. Geçtiğimiz yaz Marmaris çukurunun etrafında çok büyük orman alanlarımızı kaybettik. İyi niyetle biran önce ağaçlandırma uygulamalarına başlandı. Maalesef bu uygulamalar yapılırken topraktaki bütün kökler, toprak üstündeki çalı çırpı alandan çıkarıldı” dedi.
Bu yüksek eğimli arazilerde, askerlik yapanlar bilir, adeta mıntıka temizliği yapıldı. Açıkta kalmış bu toprak bir de güzelce sürüldü yumuşacık, pamuk gibi bir forma getirildi. Sonra ilk şiddetli yağmurlar ile maalesef Marmaris şehir merkezinde büyük bir sel felaketini yaşadık. Marmaris körfezi yağmur ile yıkanmış toprak ve çamur ile doldu” dedi.
Yangın sonrası ağaçlandırma tekniklerine değinen Dr. Yasin İlemin sözlerine şöyle devam etti: “Yangın sonrası ağaçlandırma tekniklerinin, eğim, arazi şartları, iklim şartları ve bölge biyolojik çeşitliliğinin göz önüne alınarak daha da dikkatli bir şekilde yapıldığında benzer felaketleri daha az göreceğimize inanıyorum”
MİKAİL ZEYBEK
