?>

NOSTALJİ

İBRAHİM KARABENLİ

2 ay önce

İlk İstanbul’a gidişim 1963 yılı idi.

Ortaokul birinci sınıf  Kadıköy Kızıltoprak orta okulunda okudum.

Kuşdili caddesinden Tranvayın arkasına tutunur kızıltoprakta btüün arkadaşlarla kurbalı dereyi geçerken yavaşlayınca atlar koşa koşa okula giderdik.

Boğa heykeli ruhtımdaydı o zamanlar. Ah o kadıköy karaköy vapurları hala aynı heyacanı veriyor  püfür püfür boğaz havası ile çay içmek. Martılara simit atmak.

Ya gençlik yıllarım. Baylan pastanesi hala aynı yerinde. 1970 li yıllarda eşimle orad buluşurduk.

-Biraz yavaş ye şu keşkülü

-Tamam tamam tatlıyı seviyorum senide.

O bir tane yiyinceye kadar ben üç tane yerdim. Şimdi 2014 Tuzla’da oturacağız.

-Hanım hadi kadıköy’e gidelim Biraz nostalji yapalım.

-Pazartesi olur, çıtırımızı Hasibe’ye teslim ederiz başkası bakamaz.

-Tamam

Sabah İçmeler istasyonuna geldik arabayı park ettik ve Marmaray’la ver elini Kadıköy.

-Yavv bu ne kalabalık

Şöyle Bahariye caddesine çıktık. Modaya doğru. Sonra döndük, balık pazarına, İskele öğle oldu.

Her zaman ki köfteci pastane sokağında duruyor.

-Hanım  hadi öğleyi geçti. Artık tenha olur köfteci. Biraz  atıştıralım.

Aynı lezzet piyazı, salatası oh oh işte nostalji.

-Hmene dönelim Marmaray iş dönüşü çok kalabalık olur. Eh bu kadar yeter.

Nyse ki zamanlama iyi. Evimiz evimiz güzel evimiz.

Özet; kalabalık en küçük dükkanlarda ayak üstü atıştırmalıklar, döner lahmacun vede heryer kahveci.

Altı yolda boğa

Bir daha Kadıköy ve nostalji mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI