?>

SALGIN VE 65 YAŞ ÜSTÜ

Erol UYSAL

2 yıl önce

Koranavırüs salgını nedeniyle bizler gibi 65 yaş üstü olanlar neredeyse 1,5 aydır evlerimizdeyiz. Pandemi’nin ilk günlerinde sağlık otoritelerinin tavsiyeleri doğrultusunda sosyal mesafeyi koruma, elleri yıkama, maske takma ve sokağa çıkmama gibi yasaklara uyduk. Anılan virüsün bulaşması konusunda TV’lerde yapılan konuşmalardan anladığımız kadarıyla önce insan ve bağışıklık sisteminin yerinde olmasının önemli olduğuna kanaat getirdik. Cümlelerimi çoğul ifadeyle kuruyorum, zira evde yalnız değilim, eşimle beraberim. Belirtilen yaşın üzerinde olanların da %90’ı bizim kategoride insanlardır.

Günler geçtikçe biz bu virüsten korunmak için kişisel önlemimiz ne kadar dikkatle alsak da uygulamada taraflar eldivenli, maskeli olsalar bile ekmeğin, gazetenin ve diğer temel ürünlerin bize ulaşıncaya kadar geçirdiği işlem ve dağıtımda en azından kağıt ve demir paraları teati ediyoruz.  Anılan virüsün bu denli bulaşıcı olduğu dikkate alındığında bizi yakalaması ihtimaline karşı tam güven ve kontrol altında olduğumuz düşünülemez.  

Gelelim meselenin özüne; Bizler gibi 65 yaş ve üstü vatandaşlar kamuda, bir kuruluşta memur veya işçi olarak çalışmış ve emekliliğini doldurmuş, hayattan deneyim kazanmış, emeklilik yaşamlarının olgun, deneyimli büyükleri olmuşlardır.  Onları içeri tamamen kapatıp diğerlerine dışarı çıkma serbestliği vermenin sözde “Bize virüs bulaştırmamak için uygulandığı bana pek fazla cazip görünmüyor. Bunu, bazı yazar, çizer, emekli arkadaşlarım ve hatta uzman doktorların da anlayışla karşıladıklarından biliyorum. Örneğin, Hürriyet’te yazan Prof. Dr. Sayın Osman Müftüoğlu bugünkü yazısında bakın ne diyor. “Yine de bu salgın ne zaman biter diyenlere hak vermemiz lazım. Hepimiz sıkıldık, bunaldık, bu durum sosyal yapı travması da yaratabilir”.

Bana göre çözüm: Bu virüs halen insanların yaşamını tehdit ediyor. Ancak evlerinde oturan, işyerleri kapalı, ekonomileri bozulan, geçimini sağlayamayan insanların yaşları 65 üstü de olsa sadece emekli maaşlarıyla yaşamalarının, kirada olanların yaşama zorlukları içinde olduklarını, buna devletimizin ne boyutta yardım yapabildiğini de biliyoruz. Bu kategorilere esnaf ve turizm yapanları da katabiliriz. Şayet yasaklama sadece 65 üstü olanlara devam edilecekse en azından böylelerine günün belirli saatlerinde izin verilerek borcunu, harcını ödemelerini, güneşe çıkıp enerji kazanmalarını sağlayacak fırsat mutlaka verilmelidir. Aksi halde sıkıntıdan travma yaşayarak sağlıklarının bozulabileceği göz önüne alınmalıdır. Toplumun bir bölümünü evinde tutmak, diğer bölümünü dışarıda yaşatmak kişiye verilen bir ceza gibi görünmektedir. Kişi olgun yaştadır. Disiplinlidir. Hayat deneyimi vardır. Böyle durumlarda nasıl yaşanacağını gençlerden daha iyi bilir. Umalım bugün toplanacak bilim kurulu bu faraziyeleri dikkate alarak 65 yaş üstü yurttaşlara bir çözüm öngörülür.

Erol Uysal 27 Nisan 2020          

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI