USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
İnsan

Bin 400 derecede işlenen cam sanatı Eskişehir’den dünyaya taşınıyor

Eskişehir'de cam sanatıyla uğraşan taha yoldaş, kentin lületaşından sonra bir cam merkezi haline de geldiğini vurgulayarak, "bizim yaptığımız gibi camla metali buluşturup takı haline getiren çok fazla kimse yok. Bu konuda türkiye'deki bir numarayız" ifadelerine yer verdi.

Bin 400 derecede işlenen cam sanatı Eskişehir’den dünyaya taşınıyor
12-03-2025 10:57

Eskişehir’de cam sanatıyla uğraşan Taha Yoldaş, kentin lületaşından sonra bir cam merkezi haline de geldiğini vurgulayarak, "Bizim yaptığımız gibi camla metali buluşturup takı haline getiren çok fazla kimse yok. Bu konuda Türkiye’deki bir numarayız" ifadelerine yer verdi.


Odunpazarı Belediyesi tarafından hayata geçirilen protokolle birlikte cam sanatı, uzun yıllardır yerli ve yabancı turistler tarafından büyük bir ilgi görüyor. Lületaşının Türkiye’deki merkezi olan Eskişehir’de cam işçiliği, lületaşı işleme sanatıyla beraber sürmeye devam ediyor. 36 yaşındaki cam sanatçısı Taha Yoldaş, geleneksel el sanatlarının temsili noktasında büyük başarılara imza atan Eskişehir’de cam takılar ve eserler üretiyor. Odunpazarı’nın özellikle son yıllarda önemli bir cam merkezi haline geldiğini vurgulayan Yoldaş, cam ustalığı mesleğinden ve icra ettiği eserlerden, "bin 400 derecede yaptığınız ürünleri dünyanın her tarafına gönderiyoruz" şeklinde bahsetti. Hobi olarak başladı, 14 yıldır profesyonel olarak cam eserler üretiyor


İş hayatına Medikal Onkoloji dalında başladığını ve camla ilk önce hobi olarak uğraştığını dile getiren Taha Yoldaş, sonrasında bu uğraşını profesyonel olarak devam ettirdiğini ve uzun yıllardır da camla ilgilendiğini belirtti. Yoldaş, cam ustalığı yolculuğunu, "Bu benim hobimdi, cumartesi ve pazar günleri hobi olarak yaptığım bir işti. Sonrasında profesyonel olarak cam sektöründe çalışmaya başladım. 7 yıl sonra da usta eğitici oldum, öğrenci yetiştirmeye başladım. Meslek hayatımın 9’uncu yılında da sanatçı belgesini aldım. 14 yıldır profesyonel olarak cam eserler üretiyorum" diyerek dile getirdi. "Camı işlemek, 550 derece ile bin 400 derece arasında dans etmeye benziyor"


Açık alevde cam şekillendirme tekniğiyle çalıştığını ve camla metali bir araya getirerek takılar ürettiğini ifade eden Yoldaş; camı sıfırdan işleme ve eser haline getirme sürecini ise şu sözlerle anlattı:


"Bizim uyguladığımız ana tekniğimiz açık alevde cam şekillendirme. İtalyanların verdiği isimle buna ‘lampworking’ diyorlar. Bu ‘lampworking’de 2 cam çubuğunuz ya da tek cam çubuğunuz oluyor. Bu cam çubukları şaloma dediğimiz ateş kaynağında bin 400 dereceye kadar ısıtıyoruz ve bunu şekillendiriyoruz. Elbette ki camın hassasiyeti var ve bu hassasiyet çerçevesinde sanatınızı icra ediyorsunuz. Cam gerçekten nazlı bir obje. İyi ısıtmanız gerekiyor ve soğutmasını da yavaş yapmanız gerekiyor. Sonra tekrar ısıtmayı yine aynı şekilde yavaş yapmanız gerekiyor. Bunları sağladığınız zaman çok güzel bir duygu veriyor karşı tarafa ve biz bunu yaparken çok fazla keyif alıyoruz. Camı işlemek, 550 derece ile bin 400 derece arasında dans etmeye benziyor." "Odunpazarı özellikle bir cam merkezi haline geldi; ancak bu yeterli değil"


Taha Yoldaş, Anadolu Üniversitesi’nin desteğiyle Odunpazarı’nda cama ve cam üretimine verilen değerin zaman içinde arttığını dile getirdi. Bu kapsamda cam işçiliğinin ve camdan eser üretiminin uluslararası düzeyde yayılmasının Eskişehir için büyük bir önem taşıdığına vurgu yapan Yoldaş, "Eskişehir’de cam, fabrika düzeyinde başladı ve sonrasında Anadolu Üniversitesi’nin Seramik ve Cam Bölümü ile devam etti. Biz de Odunpazarı Belediyesi ile bir protokol yaptık. Bu protokolle birlikte Anadolu Üniversitesi’nin desteği ile Odunpazarı Belediyesi’ne camı getirdik. Eskişehir’de 19 yıldır öğrenci yetiştiriyoruz. Fakat bu bence yine de yeterli değil. Anadolu Üniversitesi’nde yaşanan değişiklikler, biraz daha özelleşmesi ve Eskişehir’deki siyasi çevrenin değişmesi tabii ki camın da olumlu ya da olumsuz olarak etkilenmesiyle sonuçlandı. Çabalarımız ve insanların da takdiri sayesinde Odunpazarı, özellikle bir cam merkezi haline geldi. Ancak bu yeterli değil. Eskişehir’in bir Venedik ile, bir Murano Adası ile kıyaslanması, biraz yarışın olması gerekiyor. Bu da şu anda çok mümkün değil. Bunun olması için bizim daha fazla öğrenci yetiştirmemiz, daha fazla bu işle ilgili alakanın olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.


"Bizim yaptığımız gibi camla metali buluşturup takı haline getiren çok fazla ürün yok, bu konuda Türkiye’de bir numarayız"


Son olarak Eskişehir’in lületaşı konusunda bir numara olduğunu belirten Yoldaş, ikinci olarak ise camı ön plana çıkartmanın önemine ve bununla ilgili süregelen çalışmalara değindi. Yoldaş, lületaşının Türkiye’de çıktığı tek yerin Eskişehir olduğunu hatırlatarak, "Bunun yanında bizim ikinci olarak yaptığımız şey cam sanatına ağırlık vermek oldu. Şimdi lületaşçılarla aramızda böyle tatlı bir rekabet var ama bu en nihayetinde bunlar Eskişehir’in ismini ön plana çıkartıyor. Biz bin 400 derecede yaptığınız ürünleri dünyanın her tarafına gönderiyoruz. Bunlardan başlıca Amerika, İngiltere ve Avustralya’da var. Oradaki Türk vatandaşlarımız bize çok fazla ilgi gösteriyorlar. Bizim yaptığımız gibi camla metali buluşturup takı haline getiren çok fazla ürün yok çünkü, ürün yelpazesi de yok. Biz bu konuda Türkiye’de bir numarayız diyebiliriz" dedi.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ