
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, savunma sanayi kahramanı Nuri Paşa’nın konağını müze yapmak istediklerini belirterek, "Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz. Orayı yaptığımız zaman inşallah İstanbul İmam Hatip’in ilk binadan sonra geldiği yer burası. O binayı ihya etmiş olacağız. Bütün bu 74 yıllık hikayenin orada ilgilisi tarafından yeniden yaşanmasını ve yeni nesillere aktarılmasını sağlayacağız" dedi.
Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Kurulu düzenlendi. Toplantıya, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, Anayasa Mahkeme üyesi Muhterem İnce, Anayasa Mahkeme üyesi Prof. Dr. Ömer Çınar ve çok sayıda davetli katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop açılış konuşması gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından toplantıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Öte yandan, kurul gündeminin konuşulması basına kapalı şekilde devam etti. "İlim Yayma Vakfı yarım asrı geçen bir süredir, göz aydınlığı olan binlerce genci yetiştirmektedir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okunan mesajında, "Necmeddin Bilal Erdoğan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, İlim Yayma Vakfı’nın 54. Olağan Genel Kurulu’na davetiniz için teşekkür ediyorum. Ülkemizin en eski, en köklü, güçlü geleneğe sahip gönüllü teşekküllerin başında yer alan İlim Yayma Vakfı yarım asrı geçen bir süredir, her bir milletimizin göz aydınlığı olan binlerce genci bu çatı altında Rasullullah Efendimizin (S.A.V.) ’ilim rütbesi, rütbelerin en yücesidir’ tavsiyesinin rehberliğinde nebevi ahlakla yetiştirmektedir. Kendine güvenen ve iyi yetişmiş bir nesli ortaya çıkarmak için gösterilen gayretlerin en yakın şahitlerinden biriyim. İlmin yayılmasını teşvik için koşan, koşturan, emek veren, bu uğurda çile çeken tüm vakıf mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. İlim Yayma Vakfı’nın dinini öğrenen ve yaşayan nesiller yetiştirme yolunda sürdürdüğü bu hizmetlerin devam etmesini canı gönülden temenni ediyor, 54. Olağan Genel Kurulunuzun verimli geçmesini diliyor, tüm katılımcıları en kalbi duygularımla selamlıyorum" ifadelerine yer verildi. "Yaklaşık bin 300 öğrenci halihazırda tam burslu olarak eğitim görüyor"
Programda açılış konuşması gerçekleştiren İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ise "54. Olağan Kurulu’muz hayırlara vesile olsun İnşallah. Faaliyet raporunda geride kalan yılda neler yapıldığını hep birlikte izleyeceğiz. Önümüzdeki dönemle ilgili ödevlerimizi sizinle paylaşmak uygun olur. Son dönemde biz üniversitemizle ile ilgili konulara ağırlık verdik. Üniversite mütevellideki arkadaşlarımızla beraber, üniversiteyi daha nasıl güçlendirebiliriz, üniversitemizi nasıl daha hızlı bir şekilde iyi bir mertebeye getirebiliriz diye epey kafa yorduk. Hamdolsun bir teknopark gelişmemiz vardı. Başladığımız kısmı en azından bitirmiş olduk. Dolayısıyla şirketler, kiracılar önümüzdeki haftalarda yerleşiyor olacaklar. Üniversitemizin teknoloji ile işbirliği geliştirmesi, hocalarımızın bu alana teşvik edilmesi için önemli olacak. Öbür taraftan tabii ki üniversitemiz o alanda bir maddi kaynak elde edecek. Öbür taraftan üniversitemizde bir ’hami projesi’ başlattık. Yaklaşık bin 300 öğrenci halihazırda tam burslu olarak eğitim görüyor. Biz bu öğrencilerin sayısınca metodolojik yaklaşımla sayısı kadar bağış toplayıp, üniversitemizin maddi imkanlarını arttıralım diye bir gayrete giriştik. İyi bir mesafe aldık bu sene. Bu bizim için artık her sene üniversitemizin fiziki imkanlarını tamamlayacak ve bir diğer yandan laboratuvar imkanlarını güçlendirecek. Bir diğer yandan da daha iyi öğrenci ve daha iyi akademisyenin gelmesine uygun bir zemin oluşması için çalışma yapacak. Bunların her birinde ister istemez maddi imkanlar kritik. Proje bu sene iyi bir yol aldı, İnşallah önümüzdeki yıllarda bu proje güçlendikçe üniversitemize daha fazla tam burslu öğrenciyi çekebileceğiz. Daha fazla akademisyenin severek geldiği akademik ortamı inşa etmeyi başaracağız. Diğer taraftan üniversitemizin ticari gelirlerini artırmayla ilgili İlim Yayma Cemiyetimizle bir projemiz var. O başlayacak, maalesef ruhsatı olan projemizde ruhsatta ufak tefek değişiklik yapmamız gerekirken belediye gitti geldi ancak muhatapsızlıktan dolayı zaman kaybettik. Yoksa İlim Yayma Cemiyetimiz bir lojistik merkezi gelir getirici olarak üniversitemize kazandıracak. Bir de üniversitemizde yüzde 70’e yakın kız öğrenci var. Kızlarını insanlar İlim Yayma Vakfı Üniversitesi’ne emanet etmek konusunda güven duyuyorlar. Bu çok güzel ama bizim bu konuda yeterli yurt kapasitemiz yok. Toplam 770 kapasiteli yurdumuz var. Yarısı kız ve yarısı erkek. 10 bini aşkın öğrenci içerisinde bu yeterli gelmiyor. Cemiyetimizin dışarıda bir yurdu var ama biz istiyoruz ki projesi, ruhsatı olan yaklaşık bin kişilik bir kız yurdunu kampüsümüzde yapalım. Ondan sonra da bütün Anadolu’ya İlim Yayma Cemiyeti şubelerimiz vasıtasıyla şu mesajı gönderelim; ’Yurt faaliyetimiz güçlendi, yurt kapasitesi sorunumuz yok. Başarılı kız öğrencilerimizi bekliyoruz’ diyelim. Hem üniversitenin daha iyi öğrencileri çekmesine imkan sağlayacak. Biraz daha büyük proje ama Allah’ın izniyle 2-3 yıl içerisinde bunu da bitirip kurdeleyi keseriz. Bu tarafta da bitirmemiz gereken işlerimiz var. Bu binanın bitişiğinde bir mahalle kütüphanesi yapmak istiyoruz. Hem öğrencilerimiz için ek bir çalışma mekanı olsun hem de bu bölgede biliyorsunuz İlhan Varank Anadolu İmam Hatip Lisesi, Vefa Lisesi ve hatta Atatürk İmam Hatip Ortaokulu’na destek olduğumuz projelerimiz var. Oradaki öğrenciler gelsin, buradaki öğrencilerimizle çalışsınlar. Bizim öğrencilerimiz onlara abilik yapsınlar. Onun dışında burada küçük kütüphane binası var. Hanım bursiyerlerimizin gelip ders çalışabilecekleri de bir yer olsun istiyoruz. Öbür taraftan bu sene yurt binamıza öğrenci almadık. Çünkü orayı yıkıp, yeniden yapmamız gerekiyor. Çok eski bir binaydı. Projesi, her şeyi tamam ama inanın Suriçi’nde inşaat yapmak çok zor. Epey süreçler kurula gidiyor, oradan başka tarafa gidiyor. Oradan imzaya takılıyor derken şurayı yeniden yapmak için yıkamıyoruz da tabii ki elimize ruhsatı almadan yıkmakta istemiyoruz" ifadelerini kullandı. "Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz"
Savunma sanayi kahramanı Nuri Paşa’nın konağını müze yapmak istediklerini belirten Erdoğan, "Orayı yaptığımız zaman Nuri Paşa Konağı da yeniden ihya edilmiş olacak. Valimiz sağ olsun söz verdi. Nuri Paşa Konağı’nı tarihi eser olması yönüyle Valilik yapabiliyor. Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz. Orayı yaptığımız zaman inşallah İstanbul İmam Hatip’in ilk binadan sonra geldiği yer burası. O binayı ihya etmiş olacağız. Bütün bu 74 yıllık hikayenin orada ilgilisi tarafından yeniden yaşanmasını ve yeni nesillere aktarılmasını sağlayacağız. Arkada bir yurt binası vardı, yine bizim kurucu ailelerimizden bir tanesine ait. O binanın geçen hafta tapusunu aldık. İnşallah onu da yıkıp, onun yerine bir eğitim merkezi yapmış olacağız. İlim Yayma Vakfı’nın kurulduğu yerde daha çok eğitim hizmetini özellikle öğretmenlere yönelik eğitim hizmetlerini güçlendirmeye çalışıyoruz. Hem İl Milli Eğitim Müdürümüzün, önceki bakanlarımızın ve şimdi bakanımızın yönlendirmesiyle arzu eden öğretmenlerin istedikleri alanda kendilerini geliştireceği eğitimleri başlattık. Büyüterek vermeye devam edeceğiz. Bu eğitim merkezimiz de o konu da bizi güçlendirmiş olacak. Bütün projelerde tabii kurucu ve bağışçılarımızın destekleri bizler için çok kritik. Bu kutlu davada bizim yanımızda olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Yeni dönemde görev alacak arkadaşlarımıza, önceki dönemde görev almış arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Her yıl genel kurul yapıyoruz ama yönetim hep değişmiyor. 15 kişilik yönetim kurulunun 5 kişisinin süresi doluyor. Onların yerine bazen yeni görevlendirme oluyor bazen olmuyor. Daha genç ve yeni arkadaşlarımız bu vakfı sırtlansınlar. Bizim götürdüğümüz, büyüklerimizin götürdüğü yerlerden daha aydınlık ufuklara taşısınlar. Önümüzdeki en büyük mesele; düşünün ki 1951, 1973 yılında buraları kuranlar Anadolu’nun çocukları İstanbul’a gelsinler, o zaman mertebe taşradan İstanbul’aydı. Vizyon, İstanbul’un ötesi o zaman için yok. İstanbul’a gelsin burada eğitim alsın. Vali olsun, Bakan olsun, Cumhurbaşkanı olsun, hepsi oldu. Vizyonlar yerine geldi hamd olsun. Bundan sonra artık bizim yetiştirdiğimiz çocuklara İstanbul vizyonu bizi kesmiyor. Bizim bunlara dünya vizyonu vermemiz lazım. Kendilerini bütün dünyayı belki bir vatan, bir menzil olarak görmelerini sağlamamız lazım. Yabancı dilse yabancı dil, yurt dışı tecrübesi ise yurt dışı tecrübesi, yurt dışında çalışmak ve okumak gibi bunların hepsini kazandırmamız lazım. Artık vakfımızın, cemiyetimizin önündeki kırılım, hedef bu olacak. İnşallah buna yönelik konuşup ve çalışıyoruz. Bu yolda da sizlerin desteklerinde daha çok mesafe alıyor olacağız. Hepinize teşekkür ederim" şeklinde konuştu. "Yaklaşık 70 yıldan fazla süre içerisinde çok hayırlı işler yaptılar"
Yaklaşık 70 yıldır İlim Yayma Vakfı’nın hayırlı işler gerçekleştirdiğini belirten İstanbul Valisi Davut Gül, "İlim Yayma Vakfı, sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de lokomotifidir. Amiral gemisi gibidir. Baktığımızda simalarda bir çok tavsiyelerinizi başka başka sivil toplum kuruluşlarında görüyoruz, biliyoruz ama İlim Yayma’nın açtığı o yolda ilerlemek çok kıymetli. Yaklaşık 70 yıldan fazla süre içerisinde çok hayırlı işler yaptılar. İstanbul Valiliği olarak kurumsal anlamda kurucularından bir tanesisiniz. Müftülük, belediye kurucularından bir tanesi dolayısıyla kurumsal anlamda da bireysel anlamda da takip ediyoruz. Her dönemde kıymetli işler yapıldı ama son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Bilal Başkanımız başta olmak üzere aile efradına, bütün sosyal kredisine hayır, hasenat ve bu tür işlere yönlendirilmesi ile İlim Yayma Vakfı daha kurumsal bir hale geldi" ifadelerini kullandı. "Ne zaman demokrasiye bir darbe olmuşsa, ilk İmam Hatiplerde hissedilmiştir"
Programda konuşan 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise "11 Ekim 1951’de kuruluyor, kamuya yararlı dernek statüsünü 10 Şubat 1952’de kazanıyor. 4 ay sonra kazanmış oluyor. İlim Yayma Cemiyeti’nin ve onunla beraber İmam Hatiplerin tarihini çok yerde söylüyorum. Türkiye’nin son 100 yıllık siyasi tarihini unutmak size uzun ve meşakkatli geliyorsa, İmam Hatiplerin ve İlim Yayma Cemiyeti’nin tarihini okursanız, ülkenin siyasi tarihinin özetini görmüş olursunuz. Ne zaman Türkiye’den demokrasi, halkın iradesi ve oyunun kıymeti artmışsa, hürriyetler fiilen tanınmışsa o zaman İmam Hatip liseleri büyümüş, gelişmiş ve öğrenciler sayıları artmıştır. İlim Yayma Cemiyeti’nin faaliyetleri artmış. Ne zaman demokrasiye bir darbe olmuşsa ilk defa İmam Hatiplerde hissedilmiştir. 1960’da İlim Yayma Cemiyeti’ne el koyulmuş, 7 yıl boyunca böyle devam etmiş. Ne zaman serbestlik başlamış o zaman cemiyet ve İmam Hatipler gelişmiştir. Türkiye’de milli değerler üzerinden yürütülen siyasi görüşlerin, siyasi hareketlerin ayrı bir desteğe ihtiyacı yok. Sadece önlerinin kapanmaması ve üzerinde baskı kurulmaması yeterlidir" şeklinde konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi