Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Fakültesi'nde öğrenim hayatını devam ettiren Filistinli öğrenci Fevzi Keshta , Yeni sayfa Gazetesi'ne verdiği özel röpartajda şunları söyledi: Ailem ile 2 gündür iletişime geçemiyorum. Oturduğumuz semtin etrafı yoğun bir şekilde bombalanıyor. Gazze'de elektrik, gıda, internet tamamen kesilmiş durumda. Onlara dua etmekten başka bir çarem yok. En son 2 gün önce konuştum ailemle. Onlar benim üzülmemem için iyi olduklarını söylüyorlar. Ancak ben biliyorum ki, ailem ve Gazze'de yaşayan tüm Filistinliler çok kötü şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Kısa süre önce yakınlarımızdan birinin evi bombalandı ve 27 kişi hayatını kaybetti. Ailem ve halkım bombalar altındayken üzüntüden ders çalışamıyorum, uyuyamıyorum. Sizin aileniz bombalar altında olsa siz burada oturabilirmisiniz. Ama benim burada derslerime odaklanmam lazım ve bunu yapmaya çalışıyorum. Onlarda benim burada derslerime çalışmamı ve onları düşünmememi söylediler. En son konuşmamızda Filistin halkını katleden İsrail bir terör örgütüdür. Devlet aklı ile değil, PKK,YPG terör örgütü gibi davranıyor. Filistin halkının bu haklı mücadelesine tüm dünya kulağını kapatmışken Türkiye ve çok az sayıda ülke yanımızda oldu. Türk halkına bu desteğinden dolayı çok teşekkür ederim".
"İSRAİL KATLİAM YAPIYOR"
Sıtkı Koçman Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü 2 . sınıf Öğrencisi Filistinli Yusuf Barakat, ise verdiği röpartajda, "Yaşadığımız mahalle adeta bir hayalet şehire dönüştü. Dünyanın gözü önünde katliam yaşanıyor. Kuzenimi kaybettim ağır bombardıman sonucunda. Çok üzgünüm evimiz boş olmasına rağmen yanında ki Okul ve Kamu binaları ile birlikte bombalandı. Ailemden 2 gündür haber alamıyorum. Kuzenimin şehit edildiğini de 24 saat sonra haber alabildim. Gazze'de İsaril tarafından Filistin halkı yok edilmeye çalışılıyor. Tüm dünya bu katliamı maalesef sadece seyrediyor. Gazze halkı 18 yıldır abluka altında. İsrail çok kısıtlı bir yaşam hakkı tanıyordu bize. Gıda, akaryakıt ve tüm yaşam malzemeleri çok kısıtlı giriyordu kente. Ve buna birilerinin dur demesi gerekiyordu. İşte bu sıkışıklığa bağlı bir patlamanın sonucudur çatışmaların başlangıcı. Bir halkı 18 yıl açık hapishanede tuttu İsrail. Buna bir şekilde tepki verilmesi gerekiyordu. Hamas'ta bunu yaptı. İsaril askerleri resmen bizimle dalga geçiyordu ve şöyle diyorlardı; 'Gazze'ye sadece 200 paket cips kutusu sokalım, bu hafta 2 bin şişe su sokalım, kola zararlı fazla kola vermeyelim' .Televizyon kumandası bile sokmuyorlardı ,füzeleri patlatmada kullanılıyor diye. İsrail'in yaptığı insanlık dışı davranışlar bununla da kalmıyor, İsrail hapishanelerinde ömür boyu ceza almış Filistinliler öldüğünde cenazeler bize verilmiyor. Onların cezası ömür boyu ve bu yüzden cesetleri de ceza çekecek diyorlar. Bu insanlık dışı davranışlar devlet anlayışı olan bir ülkeye yakışmaz . Kaldı ki İsrail zaten vahşi bir terör devletidir. Ölen çocuklara bile terörsit diyorlar. Türkiye ye çok teşekkür ediyoruz. Filistin halkını öteden beri hiç yalnız bırakmadılar. Medeniyet ve insan haklarından bahseden batılı ülkeler, İsrail'in yanında saf tutarak bu katliama açık bir şekilde destek vermişlerdir. Filistin halkı haklı davasında Allah'ın izniyle zaferle çıkacaktır".
Editor : Nur DÜZEN
