USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
İnsan

Kırgız Türkleri Ankara’da geleneklerini yaşatıyor

Van'ın erciş ilçesinden 2011 yılında meydana gelen van depremi nedeniyle ankara'nın çubuk ilçesine göç etmek zorunda kalan kırgız türkleri, geleneklerini yaşatmaya devam ediyor.

Kırgız Türkleri Ankara’da geleneklerini yaşatıyor
16-04-2025 11:24

Van’ın Erciş ilçesinden 2011 yılında meydana gelen Van depremi nedeniyle Ankara’nın Çubuk ilçesine göç etmek zorunda kalan Kırgız Türkleri, geleneklerini yaşatmaya devam ediyor. Kırgız Türklerinin geleneksel düğün merasimi dron ile havadan görüntülendi.


Kırgızistan’dan göç ederek Van’ın Erciş ilçesine yerleşen, 2011 yılında meydana gelen Van depreminin ardından da Ankara’nın Çubuk ilçesine göç etmek zorunda kalan Kırgız Türkleri, kurdukları otağ ve park alanı ile geleneklerini sürdürmeye devam ediyor. Kendi geleneklerine göre düğün yapan Kırgız Türkleri, otağda geleneksel yemeklerini pişirip, şarkılar söyledi. Evlenen gençlerin nikahını ise Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş kıydı. Kırgız Türklerinin geleneksel düğün merasimi dron ile havadan da görüntülendi. "Dizi ve filmlerin popüler olmasıyla otağ ve oba kültürü moda oldu"


Van depreminin ardından Ankara’ya yerleştiklerini belirten Bünyamin Toker, Kırgızistan’dan ise Rus Çarlığı döneminde 1800’lü yıllarda savaşlar sebebiyle göç edilmeye başlandığını aktardı. Kendilerinin 1982 yılında Pakistan’dan devlet davetiyle Türkiye’ye geldiklerini anlatan Toker, Van’a yerleştiklerinde orada kültürlerini ve el sanatlarını yaşatma fırsatı bulduklarını ifade etti. Köy yaşamında Türk göçebe kültürünü yaşatabildiklerini söyleyen Toker, "Şehre taşındığımızda, site yaşantısı olduğunda Türk göçebe kültürünü yaşatmak nereden baksanız imkansız oluyor. Bu durumda karşımıza bir ihtiyaç çıktı. Kırgızistan Cumhuriyeti, Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi ve Çubuk Belediyesi’nin destekleriyle kültürümüzü ve örfümüzü yaşatacak bir park projesi başlattık. Burada Ankara Kırgızlar Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’ni kurduk. Dizi ve filmlerin popüler olmasıyla otağ ve oba kültürü moda oldu. Burada 200 kişinin sığacağı 100 metrekarelik bir otağ imal ettik. Yanına da mescit ve mutfak da yaptık. Aşık atma oyunu, kopuz, geleneksel el sanatları gibi şeyleri yaşatacak bir alan yaptık" diye konuştu. "Sene içerisinde en az 40-50 tane toplantımız oluyor"


Türk milletinin çok kadim bir toplum olduğuna değinen Toker, Türklerin gittiği yerlerde başarıyla ve hızlıca teşkilatlandığını söyleyerek, "Buraya gelince dernek kurduk. Düğün, nişan, nevruz, ordu oyunu ve aşık atma gibi aklınıza gelebilecek pek çok şeyi yapıyoruz. Bir sene içerisinde en az 40-50 tane toplantımız oluyor. Adaklar oluyor, asker uğurlaması oluyor ya da yaren geceleri düzenliyoruz" ifadelerini kullandı. "Sütlü çay, üçü bir arada kahvenin atasıdır"


Türk Dünyası’nda mutfak kültürünün çok zengin olduğuna dikkati çeken Toker, "Anadolu’da bilindiği gibi en meşhur yemek de pilav. Bizde de pilav ve et çok ön plana çıkıyor. Bunların yanı sıra özel tatlılar var, Kırgız mantısı var, beşparmak var ama kalabalık olduğumuzda etli pilav, kavurma, ayran, sütlü çay ve pişi ikram ediliyor. Sütlü çay, üçü bir arada kahvenin atasıdır. Orta Asya’da süt ve çay kaynatılarak içine de tereyağı katılarak yapılır. Çaydan çok çorbaya yaklaşıyor. Daha da güçlü bir içecek oluyor. Sütlü çaya bazıları tuz, bazılarıysa şeker katar. Orta Asya ve Türkistan’da navat adı verilen kristal bir şeker var. Sütlü çay bununla tatlandırılıyor ya da kaya tuzu koyuluyor. Bildiğimiz tuz sütlü çayda kullanılmıyor" dedi.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ