Muğla ve Aydın sınırları içinde yer alan Latmos’ta 1984 yılından itibaren başlayan madencilik faaliyetleri, 2000’li yıllarla birlikte hız kazanarak günümüze kadar artarak devam ediyor. Latmos’u Koru platformu tarafından yapılan açıklamada, bu faaliyetlerin büyük bir kısmının, feldspat ve kuvarsit maden ocaklarından kaynaklandığı vurgulandı. Açıklamada, “Latmos’u Koru! Kültürel ve doğal açıdan eşsiz bir alan yok olmanın eşiğinde” ifadelerine yer verildi.
Feldspat ve kuvarsit mineralleri, seramik, cam, boya ve tuvalet taşı gibi endüstriyel ürünlerde kullanılıyor.
İŞLENMEDEN İHRAÇ EDİLİYOR
Çıkartılan bu minerallerin büyük bir kısmı hammadde olarak işlenmeden, İspanya ve İtalya gibi ülkelere ihraç ediliyor. Platform, bu bölgenin doğal ve kültürel zenginliklerinin düşük katma değerli bir hammadde için yok edilmesinin mantıklı bir gerekçesi olmadığını belirtti.
Açıklamada, “Latmos, sadece çevresel değil, kültürel açıdan da büyük bir öneme sahip bir alan. Bu eşsiz doğa harikasının tahrip edilmesi, sadece bugünü değil, geleceği de karartacaktır. Doğal ve kültürel varlıkların korunması, tüm insanlık için hayati bir sorumluluktur” denildi.
Latmos’u Koru platformu, bu tahribata karşı duyarlılığı artırmak ve madencilik faaliyetlerinin durdurulması için yetkililere çağrıda bulunarak, bölgenin korunması için tüm paydaşları iş birliğine davet etti.
LATMOS’TA MADENCİLİK KAMU YARARINA DEĞİL
Açıklamanın devamı şöyle: “Latmos’ta madencilik, kamu yararından öte, bir avuç ayrıcalıklı kesim zenginliğine zenginlik katsın diye, hukuku ve kamu vicdanını hiçe sayarak devam etmektedir. Onlarca yıldır süregelen koruma mücadelesine, bilimsel raporlara, koruma bölgesi taleplerine rağmen maden şirketleri, insanlığın ortak mirası olan Latmos’u hepimizin gözü önünde yok etmektedir. Mücadeleden vazgeçmeyen tüm Latmos gönüllülerinin talebi ortaktır: Tüm insanlığın ortak mirası olan bu bölgenin varlığı bütünlüklü bir şekilde güvence altına alınmalıdır.”
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)