Muğla’nın Bodrum ilçesi Ortakent Mahallesi’ndeki 12 No’lu Aile Sağlık Merkezi’nde görevli Doktor Mustafa Hürkal Tezvar’ı darp etmekten gözaltına alınan iki kardeşten biri tutuklandı, diğeri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol açıklama yaparak, “Sağlıkta şiddet, şiddetle devam ediyor” dedi.
İstanbul’dan Bodrum’a tatile gelen 55 yaşındaki E.S., kardeşi Ö.A.S. ve H.S. 29 Temmuz’da yüksek ateş Ortakent-Yahşi Aile Sağlığı Merkezi’ne gitti. E.S., Dr. Mustafa Hürkal Tezvar ile tartıştı. İddiaya göre E.S. ve kardeşi Ö.A.S., tartıştıkları doktor Tezvar’ı darp etti. Konuyla ilgili yasal işlem sonrasında E.S tutuklandı.
SAĞLIKTA ŞİDDET, ŞİDDETLE DEVAM EDİYOR
Sağlıkta şiddetin devam ettiğini belirten Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Muğla Bodrum ilçesi 12 No’lu Orta kent Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan doktor Mustafa Hürkal Tezvar’a, hasta yakınlarının uyguladığı fiziki ve sözel şiddet sonrasında Dr. arkadaşımız ağır kalp sorunu yaşayarak fenalaşmış, ilk müdahalesi çalışma arkadaşları tarafından yapıldıktan sonra sevk edildiği hastanede yoğun bakıma yatırılmıştır. Öncelikle Dr. Arkadaşımıza acil şifalar diliyoruz.
Sağlıkta şiddet haberi duymadığımız gün neredeyse yoktur. Ve duyduğumuz sağlıkta şiddet haberleri buz dağının görünen yüzü bile değildir. Her gün onlarca, belki de yüzlerce sağlık çalışanımız hasta ve hasta yakınları tarafından sözlü ve fiziki şiddete maruz kalmaktadır.
Elbette sağlıkta şiddet bu günün sorunu değildir” dedi.
ÖNCELİĞİN HASTA MEMNUNİYETİ OLMASI GEREKİR
Doğruyol, “Sağlıkta şiddet, yeni Sağlık Bakanımız Sayın Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun da ifade ettiği gibi ‘önceliğin hasta memnuniyeti’ olması, sağlığın ticarileştirilmesi, hastanın müşteri olarak görülmemesi gerekir. Devlet hastanelerindeki doktorlarımızın 5 dakikada bir randevu ile hasta bakmaya zorlanması, özellikle tatil bölgelerinde hizmet veren aile hekimlerimizin 4 bin nüfusu olmasına rağmen bir o kadar da misafir hastaya bakmaya zorlanması ve vatandaş gözünde itibarsızlaştırılmış olan meslekleridir” diye konuştu.
YETKİLİLERİN SAMİMİ OLDUKLARINA İNANMIYORUZ
“Maalesef yetkililerimizin sağlıkta şiddeti önlemek için samimi olduklarına inanmıyoruz” diyen Doğruyol şöyle konuştu: “Yetkililere sormak istiyoruz? Sağlıkta şiddetin gündem oluşturması için illaki doktorlarımız, hemşirelerimiz teknisyenlerimiz kısaca
hastanelerimizde ve sağlık kuruluşlarımızda görev yapan tüm sağlık çalışanlarımızdan biri yada, bir kaçı hayatını mı kaybetmelidir? Özellikle son yıllarda her geçen gün artarak devam eden, sağlıkta şiddeti dile getirmekten, konuşmaktan dilimizde tüy bitti. Geçtiğimiz yıl sağlıkta şiddet ile ilgili TBMM’den bir düzenleme hayata geçmişti. Ancak, geçen
düzenlemenin hiçbir etkisinin olmadığı da, yaşanan şiddet olaylarında görülmektedir.
Genel olarak şiddet uygulayanlar karakolların ön kapısından girip, arka kapılarından çıkmakta, eğer kamuoyu tepkisi oluşursa, şiddet uygulayan tekrar tutuklanmaktadır.
Sağlık kurum ve kuruluşlarımızda görev yapan sağlık çalışanlarımızın görevleri başındaki devlet memurları olduğu asla unutulmamalıdır.”
BEYAZ KOD, GRİ KOD, X RAY
Sağlıkta şiddet ile ilgili Sağlık Bakanlığı yetkililerinin maalesef, halen vitrine oynadıklarını da sözlerine ekleyen Ahmet Doğruyol, “Beyaz Kod, Gri Kod, X RAY cihazları gibi hiçbir etkisi olmayan ve olmayacak olan girişimler ile sağlık çalışanlarının gazını alma, olayı zamana yayarak yumuşatma, peşindedirler. Şiddete uğrayan sağlık çalışanı Beyaz Kod verdiğinde ortalama 2 yıl süren mahkemelerde zaman kaybetmektedir. Şiddet uygulayanla, şiddete uğrayanın aynı ortama getirilmesinin de olumsuz sonuçları sıkıntıları yaşanmaktadır” dedi.
EĞER SAĞLIKTA ŞİDDETİ ÇÖZMEK İSTİYORSAK
* Öncelikle caydırıcılığı olan cezalar getirilmeli ve uygulanmalıdır.
* İlk etapta şiddet uygulayana gözaltı uygulaması getirilmelidir.
* Acil sağlık hizmetleri hariç, sağlık hizmetlerini belli süre (6 ay, 1 yıl) ücretli alması sağlanmalıdır.
* Şiddet uygulayana verilen hapis cezasının ertelenmemesi, paraya çevrilmemesi gibi yaptırımların acilen hayata geçirilmelidir.
* Sağlıkta şiddeti önlemek için kamu spotları yapılarak vatandaş bilgilendirilmelidir.
* Devlet büyükleri sağlıkta şiddet uygulayana karşı caydırıcı ifadeler kullanmalıdır.
* Bir kurumda yaşanan sağlıkta şiddeti gizlemek için çaba harcamak yerine, kamuoyu oluşturmak adına açıklamalar yapılmalıdır.
AKSİ TAKTİRDE ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLEMEZ
* Aksi takdirde ülkemizde şiddetin önlenmesi mümkün olmayacaktır.
* Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır.
* Kınamakla, üzüntü belirtmekle, yaşanan olayları münferit bir olay gibi görmekle sağlıkta şiddet sona ermez.
* Bir yandan hastalara hizmet ederken, diğer yandan hayata tutunmaya çalışmak, kendi hayatlarını kaybetme endişesi içerisinde sağlık hizmeti sunumu yapmak için çırpınmak oldukça zor olsa gerek.
* Sağlıkta şiddete karşı, sağlık çalışanlarının tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Bu nedenle bir kez daha diyoruz ki; sağlıkta şiddeti seyretmekten vazgeçin.
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)