USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Marmaris

MARMARİS OKLUK KOYU ETRAFINDA NELER OLUYOR?

Muğla’nın Marmaris ilçesinde yapılmak istenen “Yat Yanaşma İskelesi ve Turizm Konaklama Tesisi” projesine karşı yurttaşların açtığı davada, verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptalini talep edildi.

MARMARİS OKLUK KOYU ETRAFINDA NELER OLUYOR?
16-10-2024 11:17
16-10-2024 13:07
MUĞLA

Marmaris'in Cumhurbaşkanlığı Yazlık konuk evi komşusu özel çevre koruma alanı Karacasöğüt’te sular bir durgun bir bulanık. Koyda yapılmak istenen “Yat Yanaşma İskelesi ve Turizm Konaklama Tesisi” projesine karşı yurttaşların açtığı dava, 14 Ekim'de görüldü. Kent Politikaları Derneği ve MUÇEP Marmaris Meclisi, projeye verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptalini talep etti. Yurttaşlar, doğal güzelliklerin korunması için kararlılıkla mücadele ediyor.

Kaleönü mevkisinde Global Marin Sportif Denizcilik Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılmak istenen “Yat Yanaşma İskelesi ve Turizm Konaklama Tesisi” projesine verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararına ilişkin açılan davaya devam edildi.

İSKELE MARİNAYA DÖNÜŞTÜ

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Marmaris Meclisi Kent Politikaları Derneği, duruşmaya katılan tarafların bilgilerini aktararak, Global Marin’e tahsis edilen alanın zamanla mevzuata aykırı bir şekilde yatların bağlandığı bir marinaya dönüştüğünü belirtti. Açıklamada, bu durumun çevre ve yerel ekosistem üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekildi. Ayrıca, yelkencilik eğitimi gibi amacına uygun kullanılmayan alanların, bölgedeki doğal dengeyi bozduğuna vurgu yapıldı.

Dernek, hukuki sürecin önemine değinerek, bu tür ihlallerin önlenmesi ve çevrenin korunması için yasal yollarla mücadelenin süreceğini ifade etti.

 

YASAYA AYKIRI DURUMUN ÖNLENMESİ GEREKİYOR

Açıklamada, yaşanan sürecin açıklığa kavuşturulması ve ÇED gerekli değildir kararının iptali için Muğla 2. İdare Mahkemesi’ne dava açtıkları ifade edilerek, “Yelkencilik eğitimi vermek üzere Global Marin’e tahsis edilen alan zaman içerisinde mevzuata aykırı olarak yatların bağlandığı bir marinaya dönüşmüştü. Yasaya aykırı bu durumu önlemesi, müdahale etmesi gereken Valilik, firmanın marina büyütme talebine ‘ÇED gerekli değil’ kararı vererek adeta mevcut mevzuata aykırılığı ödüllendirme, meşrulaştırma yolunu tercih etmiştir” denildi.

 

NELER YAŞANDI?

Açıklamada duruşmaya kadar nelerin olduğu şöyle özetlendi: “Geçtiğimiz aylarda uzunca bir süre bölge yaşayanları ve Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından da mücadelesi verilen, davası açılan MUÇEV kapasite artışı talebi ile başvurulan ÇED olumlu kararı, Danıştay’ın da onadığı mahkeme kararları ile iptal edilmişti. Bölgede yapılan araştırmalar ve kültür varlıklarının sunduğu raporla arkeolojik tescil ve tespiti yapılmış alanda kapasite artışı ile marinanın yapılamayacağı MUÇEV projesi için bir son nokta olmuştu.

Ancak bir karış ötesinde bulunan yelken okulu adı altında faaliyet gösteren Global Sailing adlı şirket, Kaleönü mevkii olarak da adlandırılan alanın içerisinde, faaliyetleri dışında, arkeolojik alanda genişleme işgal etme ve hukuksuz kullanım yarattığı tespit edilmiş olmasına rağmen, kendileri hakkında yasal işlemler yeterli olarak yapılmamaktadır.”

BİLİRKİŞİ RAPORLARI EKSİK YANSIMIŞ
Bilirkişi keşif raporların da eksik yansımış olan kale sur taşları, alanda gözle görülür haldeyken, kilitli kapı ardında bırakılarak görmezden gelindiği belirtilerek, “Mevcut durumda alt yapının da olmadığı kırsal mahalle konumundaki bölgede, kapasite arttırma/ marina başvurusundaki ÇED gerekli değildir kararına itirazımız vardır. Muğla idare mahkemesinde duruşmada ve ilgili dosyaya detaylı olarak sunulmuştur.

Kültür varlıkları raporunda tespit ve tescili yapılan alanın bütünsel boyutta Kaleönü mevkii kale içi mevkii olarak da adlandırılan alanda hiçbir inşai faaliyetin yapılamayacağı ve 1. Derece arkeolojik SİT olduğu tespit ve tescil edilmişti.

Aynı zaman da Özel çevre koruma alanı olan koyun, fiziki yapısı da buna müsait değildir. Uluslararası anlaşmalarla da koruma altına alınan bu koyda, deniz çayırları, balık üreme ve göç alanı bulunuyor. Köyün etrafı Basra ve sığla ormanları ile çevrili. Hem karasal hem denizel alanda mikro ve makro ekolojik alanların sulak alanlarında bulunduğu bu çok özel koyda bu kadar sert bir ticari yapının oluşmaması gerektiği her yönüyle değerlendirilmiştir ve mahkeme dosyalarında detaylarıyla sunulmuştur” düşüncelerine yer verildi. 

 

ŞU SORUYA CEVAP ESTİYORUZ

Tüm bu veriler ve kanunların belirttiği noktalar açık seçikken Global Sailing adlı şirket için şu soru gündeme getirildi: “Emsal bir mahkeme kararlarının iptal ettiği MUÇEV ÇED olumlu kararının iptali varken, arkeolojik  tespit ve tescili yapılmış alanda ve kendisine ait olmayan sınırlar içerisinde izinsiz kullanımla ticari gelir elde etmekte olan marina, 40’dan fazla  tekneyi orada konuşlandırmakta, yasal olmayan şekilde bu alandan gelir elde etmektedir.

Tüm bu verilerin ışığında, MUÇEV Karacasöğüt yat limanı kapasite artışı projesi için ÇED olumlu kararını bile, keşfe bile gerek olmadan iptal ettirme gerekçesi olan 1.derece arkeolojik sit alanı, neden keşif yapıldığı halde bu projede bilirkişinin bile görmezden geldiği bir özellik oldu anlayabilmiş değiliz. Bilirkişi raporuna ve bilirkişilerin tarafsız olmadığına çekince koymak durumunda kaldık. Doğal sit alanı tescilini kendi parsellerine özel olarak değiştirebilen firmanın, denizel alandaki iskeleleri e arkeolojik sit alanı tesciline rağmen herhangi bir işlem yapılmaması da düşündürücüdür. Bölgedeki STK'lar ve yaşayanlar bu projenin ne gibi bir ayrıcalığı olduğu konusunu merak etmekteler.

Tescil işlemlerine rağmen alandaki uygunsuz tesisler çalıştırılarak, ticari kazanç devam etmektedir. Hukuk herkes için eşit işletilmelidir. Bunun mücadelesine devam ediyoruz. Davalarımızın takipçisiyiz.”


Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ