USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

"Bilinenin aksine kar yağınca mikroplar ölmez"

Medicana konya hastanesi enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı dr. öğr. üyesi doğaç uğurcan

"Bilinenin aksine kar yağınca mikroplar ölmez"
11-02-2025 09:37

Kış mevsiminin yaşandığı şu günlerde, kar yağınca mikroplar da ölür inanışının gerçekliği tartışılır oldu. Halk arasında kış aylarında özellikle kar yağışlarından sonra mikropların öldüğü söylentisinin çokça yaygın olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, virüslerin hep var olduğunu, sadece mevsimsel değişikliklerde isim değiştirdiklerini belirtti.


Kış mevsiminde görülen virüsler olduğu gibi sadece yaz mevsimine özgü virüsler de bulunuyor. Her mevsim farklı virüsler olduğunu kaydeden Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, hava soğuduğu zaman mikropların ölmediğini, halk arasında kar yağınca mikroplar ölür söylentisinin kış mevsiminde daha fazla hasta olunmasından kaynaklandığını ifade etti. "Her mevsim farklı virüs türleri ortaya çıkmaktadır"


Covid-19 pandemisinden sonra hastalıkların daha uzun süreli seyretmesi ve virüslerin daha etkili olduğu gözlenirken, uzun süre geçmeyen öksürük, yüksek ateş, ishal veya boğaz ağrısı gibi geniş kitleleri etkileyen ortak semptomlar görülebiliyor. Her mevsimin kendine ait farklı virüsleri olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "Özellikle sonbahar ve kış aylarında RSV, influenza gibi virüsler veya beta mikrobu gibi bakteriler daha sık görülürken, yaz aylarında ise ishal yapan enterovirüsler daha fazla görülür. Yaz mevsiminde görülen virüsler, kış mevsiminde görülmez ama bu sefer de başka virüsler ortaya çıkar" dedi. "Hava kirliliği bakterilerin ve virüslerin etkisini artırır"


Her mevsim görülen virüsler olmasına rağmen kış mevsiminde daha çok hastalık görülmesinin sebebinin de bağışıklık sisteminin zayıflığıyla ilişkili olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, "İnsan vücudu ıslak mukoza olarak adlandırılan solunum yollarında, ağız içinde, burunda ve üst solunum yollarında bulunan koruyucu bir tabaka ile çevrilidir. Virüsler ve bakteriler genellikle solunum ve damlacık yoluyla bulaşır. Ağız içindeki koruyucu tabaka soğuk ve kuru hava ile yeteri kadar işlevini yerine getirememeye başlar. Yeteri kadar çalışamayınca da dolayısıyla dışarda her zamanki gibi olan virüs veya bakteriler vücuda daha kolay girmeye başlar. Bazen de soğuk ve kuru havanın özellikle hava kirliliği ile birleşmesiyle insanları koruyan mukoza tabakası yeterince çalışamaz. Dolayısıyla bakteriler ve virüsler vücudu işgal etmeye başlar. Soğuk ve buzlu içecekleri tüketmek de soğuk havanın ağızda yaptığı etki gibi mukozayı bozar. Direkt soğuk su içmek hasta yapmaz ama ortamı hazırlayarak mukozayı bozduğu için gelen mikroplar da enfeksiyon tablosu ortaya çıkarabilir’’ ifadelerini kullandı.


Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, şöyle devam etti: "Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, doğru beslenme ve mevsimine uygun kıyafet seçiminin yanında, düzenli uzman kontrolleri de bu mevsimde yaşanabilecek hastalıkların önüne geçebilme imkanı sağlar. Ayrıca yine kış mevsiminde üst solunum yolu enfeksiyonlarına sık maruz kalmamak için ağız yolunun mevsime uygun atkı, şal ve benzeri aksesuarlar ile korunmasının faydası olabilir."



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ