USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
ÇEVRE

WWF: Yaban hayatı popülasyonunda 73'lük düşüş

WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2024 raporunda, yaban hayatı popülasyonlarının ortalama büyüklüğünde sadece 50 yıl içinde yüzde 73'lük düşüş yaşandığını açıklayarak, “Sistem Tehlike Altında” dedi.

WWF: Yaban hayatı popülasyonunda 73'lük düşüş
30-01-2025 12:53
30-01-2025 12:56

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ve Londra Zooloji Derneği (ZSL) tarafından iki yılda bir hazırlanan Yaşayan Gezegen Raporu yayınlandı. Yaşayan Gezegen Endeksi (YGE), 1970-2020 yılları arasında 5 bin 495 türe ait yaklaşık 35 bin popülasyonun gidişatını ortaya koydu. Raporda yaban hayatı popülasyonlarının ortalama büyüklüğünde sadece 50 yıl içinde yüzde 73'lük düşüş yaşandığı belirtilerek, “Sistem Tehlike Altında” denildi.

 Yaşayan Gezegen Endeksi (YGE)'ne göre, dünya genelinde izlenen omurgalı tür popülasyonlarında (memeliler, kuşlar, amfibiler, sürüngenler ve balıklar) ortalama yüzde 73'lük bir düşüş oldu. Tatlı su ekosistemleri yüzde 85 düşüşle en ağır kayba uğrarken, bunu yüzde 69 düşüş ile kara ve yüzde 56 ile deniz ekosistemleri takip ediyor.

 

EN ÖNEMLİ ETKENLERDEN BİRİSİ GIDA ÜRETİMİ

Rapora göre, doğadaki yok oluşun ardındaki en önemli etkenlerden birisi gıda üretimi. Habitat kaybının başlıca sebebi olan gıda üretimi aynı zamanda tatlı su kullanımının yüzde 70'inden ve sera gazı emisyonlarının dörtte birinden sorumlu.
Gıda sistemimiz başta olmak üzere farklı etkenlerin sebep olduğu habitat kaybı ve bozulması, dünya genelinde yaban hayatı popülasyonlarına yönelik olarak en fazla kaydedilen tehditken, aşırı avlanma, istilacı türler ve hastalıklar da diğer tehdit unsurları arasında yer alıyor.

İnsanlık için ciddi tehditler oluşturan tehlikeli eşik noktaları giderek yaklaşırken, önümüzdeki beş yıl içinde iklim ve doğa krizleriyle mücadele etmek için büyük bir kolektif çaba gerekiyor.

 

İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNDEKİ OLUMSUZLUK
Latin Amerika ve Karayipler'de yukarıdaki etkenlere ek olarak iklim değişikliğinden de olumsuz etkilenen canlı popülasyonları, bu bölgede ortalama yüzde 95'lik bir düşüş yaşadı. İzlenen yaban hayatı popülasyonlarında en sert düşüş, Latin Amerika ve Karayipler’den sonra Afrika’da yüzde 76 ve Asya-Pasifik’te - yüzde 60 kaydedildi.

Yaban hayatı popülasyonlarındaki düşüşler, artan yok olma riskinin ve sağlıklı ekosistemlerin olası kaybının erken uyarı işareti. Ekosistemler zarar gördüğünde, insanlığa sundukları yaşamsal öneme sahip temiz hava, temiz su ve sağlıklı toprak gibi faydaları sona erebilir.

BİYOÇEŞİTLİLİK, YAŞAYAN GEZEGENİMİZİN KALP ATIŞIDIR
WWF, Yaşayan Gezegen Raporu 2024 raporunda, biyolojik çeşitlilik, yediğimiz yiyeceklerden, hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz ilaçlardan temiz hava ve suya, ısınmak için gerekli yakıtlara ve istikrarlı bir iklime kadar doğrudan ya da dolaylı olarak insan yaşamını desteklediği de belirtildi. Ekonomik sistemlerimizin, toplumlarımızın ve medeniyetlerimizin temelini oluşturuyor.
Biyoçeşitlilik, 'karasal ve denizel ekosistemler ile diğer su ekosistemleri ve bunların bir parçası olduğu ekolojik kompleksler de dahil olmak üzere canlı organizmalar arasındaki değişkenlik' olarak tanımlanmaktadır. Bu değişkenlik, türler ve ekosistemler içindeki farklılıkları da içeriyor.


Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ