SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi Koordinatörü Dyt. Nur Seda Güler Berk, zayıflama sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Zayıflamanın salt kilo kaybından ibaret olmadığını vurgulayan Dyt. Berk, asıl hedefin bireylerin sağlıklarını iyileştirmek olduğunu belirtti.
İlkbaharın gelişi ve yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte hızlı zayıflama arayışlarının arttığına dikkat çeken Dyt. Berk, "Bu telaşla şok diyetlere yönelmek sağlığı ciddi şekilde riske atabilir. Unutulmamalıdır ki, yanlış diyetlerle hızla verilen kilolar aynı hızla geri dönecektir" uyarısında bulundu. Sağlıklı bir zayıflama süreci için öncelikle fazla kiloların altında yatan temel nedenlerin tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Dyt. Berk, insülin direnci, hipotiroidi gibi metabolik hastalıkların veya demir, B12, D vitamini eksikliklerine bağlı iştah bozukluklarının olabileceğine dikkat çekti. Duygusal açlık veya ileri düzey obezitenin de kilo alımında önemli rol oynayabileceğini belirten Dyt. Berk, doğru zayıflama yönteminin belirlenmesi için bu faktörlerin netleştirilmesinin kritik olduğunu vurguladı.
Kalıcı bir zayıflama sürecinin ancak multidisipliner bir yaklaşımla ve kişiye özel programlarla mümkün olabileceğini söyleyen Dyt. Berk, bu sürecin sadece diyetle veya diyetin ilaç tedavisiyle desteklenerek yürütülebileceğini ifade etti.
Diyet yapmaktan yorulmuş veya psikolojik olarak diyete uyum sağlamakta zorlanan bireyler için beden kütle indeksinin uygun olması halinde yutulabilir balon uygulamasının veya gerekli durumlarda cerrahi yöntemlerin de seçenek olabileceğini dile getiren Dyt. Berk, "Buradaki temel amaç, iyileşmeyi ve kalıcı zayıflamayı sağlamaktır. Bu nedenle zayıflama sürecini bütüncül bir yaklaşımla ele almak için Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezleri tercih edilmelidir" dedi.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi olarak balon veya cerrahi yöntemlerle hızlı ve kalıcı sonuçlar elde ettiklerini belirten Dyt. Berk, sadece diyet tedavisi uyguladıkları hastalarında da önemli kilo kayıpları sağladıklarını ifade etti.
Bireylerin diyet programlarına uyum sağlamalarının süreci hızlandırdığını ve sonrasında eski, yanlış beslenme alışkanlıklarını yeni ve doğru yöntemlerle değiştirerek hayatlarına entegre etmelerinin kalıcılığı sağladığını vurgulayan Dyt. Berk, günümüzün hızlı yaşam temposunun beraberinde getirdiği hızlı yemek yeme alışkanlığının çiğnemeden yutmaya, sindirim sorunlarına ve özellikle kabızlık şikayetleriyle birlikte hızlı kilo alımına yol açtığını söyledi. Ayrıca, tüketimi kolay olduğu düşünülerek tercih edilen şekerli içeceklerin su alımını azaltarak benzer olumsuz sonuçlara neden olabileceğine dikkat çekti.
Dyt. Berk, "Şu andan itibaren yavaş yemek yemek, besinleri iyice çiğnemek ve günlük 2.5 litre su tüketimini istikrarlı hale getirmek bile sağlık açısından önemli iyileşmeler ve hafifleme hissi sağlayabilir. Küçük gibi görünen bu alışkanlıkların değiştirilmesi sadece bugünü değil, gelecekteki sağlığımızı da olumlu yönde etkileyecektir. Sağlıkla formda kalmanızı dilerim" şeklinde sözlerini tamamladı.
Editor : Haber Merkezi
