
Elazığlı mahalli sanatçı Osman Bulut, 27 yıl önce spontane bir şekilde seslendirdiği Elazığ hoyratını, 71 yaşında yeniden yorumladı. Sosyal medyada milyonlarca kez izlenen performansı, dinleyiciler tarafından büyük beğeni topladı.
Elazığ’da 1998 yılında Harput Kültür Derneği’nin düzenlediği Erkan Oğur konserine katılan Osman Bulut (71), yıllar önce söylediği hoyratı 27 yıl sonra tekrar seslendirdi. O gece salonda yankılanan ve dinleyicilerin hafızasında yer eden bu özel ezgi, yıllar sonra yeniden gündem oldu. Paylaşılan görüntü ile Bulut’un güçlü yorumu, müzikseverler için geçmişle bugün arasında duygusal bir köprü kurarken, sanatın zamansızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Sanatçının 27 yıl sonra yeniden seslendirdiği hoyrat, sosyal medyada büyük beğeni toplayarak, dinleyiciler tarafından milyonlarca kez izlendi. Zamana meydan okuyan sesi, Elazığ müziğinin ve kültürel mirasının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlayan Bulut, hayatı boyunca Harput müziğine ve tasavvuf musikisine gönül verdiğini dile getirdi. Uzun yıllar teknisyen olarak çalıştıktan sonra emekli olan sanatçı, müzik çalışmalarına ara vermeden devam etti. 2012 yılında Kültür Bakanlığı Somut Olmayan UNESCO Dünya Mirası’na kayıt olan Bulut, burada hoyratlar, gazeller ve aşr-ı şerifler seslendirdi.
" Somut Olmayan Unesco Dünya Mirası’na kayıtlı"
Bugüne kadar Hafız Osman Öge, Hafız Yusuf Kavuran, Mustafa Döner ve Enver Demirbağ gibi önemli isimlerle çalışan ve müziğe olan bağlılığını anlatan Bulut, " Harputluyum, Salkaya Köyü’ndenim. 1954 doğumluyum. İlk ve ortaokul tahsilini burada yaptım. Üniversitede teknisyen olarak 25 yıl görev yaptım. Son olarak da çalıştığım hastanede emekli oldum. Halen daha musikiye devam ediyoruz. Gerek tasavvuf anlamında gerek Harput musikisi anlamında çalışmalarımıza devam ediyoruz. Aynı zamanda 2012 yılında Kültür Bakanlığı Somut Olmayan Unesco Dünya Mirası’na kayıt oldum. Orada hoyratlar, gazeller ve aşr-ı şerif okuduk. Hafız Osman Öge ve Hafız Yusuf Kavuran hocalarımdı. Mustafa Döner ve Enver Demirbağ’ın yanında bizatihi bulundum. Ancak Hafız Osman ve Yusuf hocalarımla camide iştigal olduk. Enderun müezzinliğine onlarla başladık, onları yanında o ilahileri gördüm" dedi. "Lambaları yakın, hoyratı söyleyeni göreceğim"
1998 yılında gerçekleşen konserin anısına da değinen Bulut, " 1998 yılında Fırat Üniversitesi’ne bir gün Erkan Oğur gelmişti. Arkadaşlarla birlikte gidelim dedik. Ben salonun en arkasında oturuyordum. Lambalar sönmüş ve kalabalıktı. Derken Oğur, hicaz makamında bir esere girdi ve salonda çıt yoktu. Bir tek Erkan Oğur’un bağlaması ve İsmail Demirci’nin sesi geliyordu. O sıra Oğur, ’Dernekten biri bir hoyrat okusa Gokko’ dedi. Ben de kısık bir sesle hafif ses çıkardım ama yanımdaki ’Amca oku oku’ dedi. Ben de ’Ayıp olur, adamın konserinde izinsiz okuyamam ki’ dedim. Erkan Oğur da oku deyince ben de hoyrata girdim ve okudum. Bitince de Erkan Oğur, lambaları yakın o hoyratı söyleyeni göreceğim, dedi. Beni salondaki herkes alkışladı. Oğur da konserden sonra beni kulise davet etti" diye konuştu.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi