21. Bölge Aydın Eczacı Odası Başkanı Sefa Karaarslan Türk Eczacıları Birliği ve SGK arasındaki ilaç temin protokolü hakkında yaptığı açıklamada, "Sesimiz duyulmazsa ve gerekli önlemler alınmazsa 2025 eczanelerimizin ışığının karardığı ve sağlık kapısının kapandığı bir yıl olacak" dedi. Odanın toplantı salonunda Aydınlı eczacıların da katıldığı toplantıda SGK protokol 21. Bölge Aydın Eczacı Odası Başkanı Sefa Karaarslan Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü 1 Ekim 2024 tarihinde sona erdiğini, aradan geçen 4 ayda da yeni bir protokol üzerinde mutabakat sağlanamadığını ve yeni bir protokol imzalanamadığını hatırlatarak bu durumun eczacıları zorladığını ifade etti. Kendilerini köylerden kentlere, ilçelerden mahallelere, ülkenin dört bir yanında kesintisiz hizmet sunan, toplumla iç içe, birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olan eczacılar olarak tanımlayarak, "Bizler, hastalarımızın ihtiyaç duydukları ilaçlara en güvenilir ve en hızlı şekilde ulaşmalarını sağlayan, en yakın sağlık danışmanlarıyız. Birinci basamak sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçasıyız. Ancak mevcut ekonomik şartlar ve artan maliyetler karşısında eczanelerimizi koruyan, onları ayakta tutan gerçekçi önlemlerin alınmadığı bir noktadayız. Defalarca dile getirmemize, taleplerimizi ısrarla ifade etmemize rağmen eczanelerdeki kan kaybı görmezden gelindi. Bu anlamda 2024 yılı hem hastalarımız hem de bizim açımızdan çok zor geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve eczacılık hizmetlerini sırtındaki mali yüklerle boğuşarak sürdürebildi. Ama daha da kötüsü sesimiz duyulmazsa, gerekli önlemler alınmazsa 2025 yılı daha da karanlık bir yıl olarak anılacaktır. Eczanelerimizin ışığının karardığı ve sağlık kapısının kapandığı bir yıl" dedi. "4 aydır yeni protokol imzalanamadı"
Türk Eczacıları Birliği ile SGK arasındaki İlaç Temin Protokolü 1 Ekim 2024 tarihinde sona erdiğini hatırlatan Karaarslan, "4 aydır yeni bir protokol üzerinde mutabakat sağlanamamış, yeni bir protokol imzalanamamıştır. Buna rağmen, eczanelerimizde ilaç eczacılık hizmetleri halen büyük bir özveriyle sürdürülmektedir. Eczanelerimizin ilaç ve eczacılık hizmetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebileceği, günün ekonomik şartlarına uygun bir protokolün ivedilikle hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız adına talep ediyoruz. 30 bini aşkın eczanemizin ayakta kalması, hastalarımıza hizmet sunumuna devam edebilmesi, ancak gerçekçi şartlarda ve tam bir mutabakatla imzalanacak protokole bağlıdır" diye konuştu. "Muayene ücretlerini SGK adına vatandaşlardan tahsil etmek istemiyoruz"
"Sosyal Güvenlik Kurumu’na, bir sorumluluğunu daha hatırlatmak istiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatta bulunmasına rağmen, Kamu Kurum İskontosunu ülkeden çekilme tehdidiyle uygulamayan, aradaki fiyat farkını vatandaşlarımızın sırtına yükleyen ilaç firmalarına izin vermemelidir" diyerek sözlerini sürdüren Karaarslan, "Sosyal Güvenlik Kurumunu göreve davet ediyoruz; Kamu Kurum İskontosundan doğan fiyat farkları vatandaşlarımızın cebinden çıkmasın istiyoruz. Bunun yanı sıra, Sağlık Uygulama Tebliğinde son yapılan düzenleme ile hasta katılım paylarına yüzde 542’ye ulaşan artışlar yapılmıştır. Emekli, asgari ücretli ve özellikle kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızı çok zor durumda bırakan bu artışların geri çekilmesini istiyoruz. Ayrıca söz konusu muayene ücretlerinin tahsilatı, hiçbir ilgisi olmamasına rağmen eczanelerimize yaptırılmakta, vatandaşlarımızla meslektaşlarımızı karşı karşıya getirmektedir. Eczacılar olarak muayene ücretlerini SGK adına vatandaşlarımızdan tahsil etmek istemiyoruz" ifadelerini kullandı. "Eczacıların bu şartlar altında ayakta kalması mümkün değil"
21. Bölge Aydın Eczacı Odası Başkanı Karaarslan sorunlarına kalıcı ve gerçekçi çözüm bulunması gerektiğini belirterek, "Hem Bölge Eczacı Odalarımızın başkanları hem de Türk Eczacıları Birliği yöneticileri yaşadığımız bu zorlukları konunun yetkililerine, siyasi partilerin değerli temsilcilerine defalarca aktardık. Ancak ne yazık ki ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme henüz ulaşamadık.
Bugün sessiz kalırsak, hastalarımız ilaçlarına erişimde çok daha büyük sorunlar yaşayacak. Bugün sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacak. İlaç ve sağlık hizmetlerinde bilginin, emeğin ve güvenin ilk adresi olan eczanelerimizin bu şartlarda ayakta kalması mümkün değildir. Acil önlemler alınmazsa eczane iflaslarının başlaması an meselesidir. Bu talebimiz sadece meslek grubumuz adına yapılan bir çağrı değildir! Bilinmelidir ki, ülkemizde halk sağlığı sisteminin etkinliği ve ayakta kalması da ancak bu şekilde mümkündür. Biz eczacılar, halkımızın sağlık kapısını açık tutmak için buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Çağrımızı tekrarlıyoruz; haklı taleplerimizin karşılanması için gerekli adımlar bir an önce atılsın, sağlık kapınız açık kalsın" diye konuşarak açıklamasını sonlandırdı.
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi