
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Muhalif siyasi partiler, sektördeki özel okul oranının arttırılmasını, sektör ile yaptığımız iş birliklerini, bakanlığı sermayeye teslim etmekle eleştiriyorlar. Bu eleştiriyi gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Sektör temsilcilerinin bu söyleme cevap vermemesini de anlamakta zorlandığımı dile getirmiştim" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sosyal Tesisleri’nde ’Türkiye Eğitim Meclisi İstişare Toplantısı’ düzenlendi. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk ile kamu ve özel sektörden birçok eğitimci katıldı. "Bakanlığı sermayeye teslim etmekle eleştiriyorlar, anlamakta zorlanıyorum"
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Muhalif siyasi partiler, sektördeki özel okul oranının arttırılmasını, sektör ile yaptığımız iş birliklerini, bakanlığı sermayeye teslim etmekle eleştiriyorlar. Bu eleştiriyi gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Sektör temsilcilerinin bu söyleme cevap vermemesini de anlamakta zorlandığımı dile getirmiştim" ifadelerini kullandı. "Her ülke kendi toplumsal geleneğine göre hareket edebileceği partnerler oluşturuyor"
Bakan Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı ile özel sektör arasındaki iş birliği eleştirilene şu yanıtı verdi:
"Benim mevzuya bakışım şu. Modern devletin ortaya çıkışından itibaren, devlet artan kamusal hizmetleri yerine getirmekte zorluk çekmeye başlıyor. Bu zorluğu aşmak için toplumun farklı kesimlerinden her ülke kendi siyasal ve toplumsal geleneğine göre birlikte hareket edebileceği partnerler oluşturuyor. Bunlarla birlikte kamusal zorunlulukları yerine getiriyor." "15 Temmuz ile bu vesayet süreci bitti"
Eğitim sektöründeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasının sona erdirildiğine işaret eden Bakan Tekin, "Eğitim sektöründe yer almak isteyen iş dünyasının temsilcilerine, kamu arazilerinin tahsisinden özel okullara teşvik politikasına kadar bir dizi sektörü büyütecek, sektörü hayata dönüştürecek ve bir anlamda bu vesayetten kurtuluş sürecini sağlıklı yürütecek bir sürü tedbir almıştık. Nihayetinde 15 Temmuz ile bu vesayet süreci bitti. Türkiye’deki özel okulculuk ve özel sektördeki eğitimin payı artmaya başladı. Bu süreci hep beraber yürüttük" şeklinde konuştu. "Beceri temelli müfredatın yapılması elzemdi"
Göreve geldiği 2023 yılı Haziran ayını hatırlatan Tekin, Bakan olarak çalışmaya başladığı günden itibaren iş arkadaşlarıyla birlikte hummalı birtakım işlere imza attıklarını söyledi. Genel anlamda eğitim politikaları ile ilgili bazı hususları masaya yatırdıklarını anlatan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, şunları kaydetti:
"Beceri temelli müfredatın eğitim öğretim sürecinin bütüncül bir yaklaşımla ele alan müfredatın yapılması ülkemiz açısından elzemdi. Katıldığımız uluslararası toplantılarda bu konuda eleştiriler ile karşı karşıya kalıyorduk. Yürüttüğümüz şeylerden bir tanesi genel anlamda eğitim ve öğretim politikalarının modernize edilmesi. Olağan akış içerisinde eğitim ve öğretim süreçlerinde karşı karşıya bulunduğumuz operasyonel sonuçların çözümü için alınması gereken tedbirlerdi." "Birçok konuda hızlı bir dönüşüm süreci içerisine girdik"
Bakan Tekin, söz konusu tedbirlere ilişkin, "2023 yaz aylarında başlattığımız süreç devamsızlıktan sınıf tekrarına kadar, açık liselerin sınırlandırılmasından cep telefonlarına kadar, okul bahçelerimizin geleneksel oyunlarımızdan oynandığı sergilendiği alanlara dönüştürülmesinden, çocuklarımızın ana dil becerilerini maksimize etmeye kadar birçok konuda hızlı bir dönüşüm süreci içerisine girdik" ifadesini kullandı. "En önemli yapısal dönüşümlerden bir tanesi Öğretmenlik Meslek Kanunu"
Eğitimde önemli yapısal dönüşümlere imza attıklarını vurgulayan Tekin, "En önemli yapısal dönüşümlerden bir tanesi ’Öğretmenlik Meslek Kanunu’ hakkında. Çok kısa bir kanunu vardı biliyorsunuz. Anayasa Mahkemesi iptal ettikten sonra öğretmenlik mesleği kanununu çok kapsamlı bir şekilde yeniden gündeme getirdik. Geçtiğimiz ekim ayı itibariyle kanun yürürlüğe girdi" şeklinde konuştu. "Öğretmenlerimizin mesleki yeteneklerinin arttırılması ile ilgili uluslararası raporlarda hanemizde eksi olan bir konu söz konusuydu"
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun detaylarını aktaran Bakan Tekin, "Öğretmenlerimizin sosyal ve ekonomik haklarını karşılayabilecek değişiklikleri içeren bir metindi. Bu metinin içerisinde eğitim çalışanlarına yönelen şiddeti engelleyecek tedbirleri de koyduk. Eğitim öğretim süreçlerinin istediğimiz niteliğe kavuşması için olmazsa olmaz koşullarından bir tanesi öğretmen nitelikleri. Uluslararası camia ile karşılaştırdıklarımızda öğretmen nitelikleriyle ilgili öğretmenlerimizin yetiştirilme, mesleki yeteneklerinin arttırılması ile ilgili uluslararası raporlarda hanemizde eksi olan bir konu söz konusuydu" ifadelerine yer verdi. "Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içerisinde önemli yapısal dönüşümlerden bir tanesi Milli Eğitim Akademisi"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuşmasına şöyle devam etti:
"Öğretmenlik mesleğinin uygulama ağırlıklı bir eğitim sürecini içermesine rağmen Türkiye’deki Yükseköğretim Programların daha çok teorik hale dönüşmesi, OECD ülkeleri arasında örnek alabileceğimiz ülkeler içerisinde öğretmen yetiştirme sürecinin daha çok uygulama ağırlıklı olması ve büyük çoğunluğunun tamamının lisans eğitimi sonrası ayrı bir metodoloji ile öğretmenlik mesleğine kazandırılması örneklerini gördüğümüzde bizde de bu anlamda bir dönüşüm sürecine girilmesinin elzem olduğun gördük. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içerisinde önemli yapısal dönüşümlerden bir tanesi olarak da Milli Eğitim Akademisi’ni hayata geçirdik." "Meslek elemanı değil bilim insanı yetiştirmesi üzerine odaklanmalarını istiyoruz"
Bakan Tekin, "Lisans eğitimi veren bilim insanı yetiştiren üniversitelerimizin belli bilim dallarında uzman kişiler yetiştirmesi, meslek elemanı değil bilim insanı yetiştirmesi üzerine odaklanmalarını istiyoruz. İstediğimiz şey şu. Bakanlığın hayata geçirdiği programlar ile lisans mezunu arkadaşlarımızın lisans programlarındaki uyumun sağlanması" diye konuştu. "Üniversitelerimiz alanında nitelikli bilim insanları yetiştirsinler"
Üniversitelerdeki eğitim fakültelerinde verilen eğitimin kalitesine değinen Bakan Tekin, "Üniversitelerimiz alanında nitelikli bilim insanları yetiştirsinler. Yetişen arkadaşlarımızı biz kendi formasyonumuz ile öğretmenlik mesleğine hazırlayalım. Hem mesleğe seçiliş sürecinde hem de meslek içerisinde gelişimlerini biz bakanlık olarak yürütelim. Bu iki faydadan hareketle Milli Eğitim Akademisi’nde 1 Ocak 2025 tarihi itibariyle hayata geçirdik" ifadelerini kullandı. "Çocuklarımızın saygılı, ahlaklı ve vicdanlı olması önemli"
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk ise yaptığı konuşmada, "Gelecek nesilleri sizler yetiştiriyorsunuz. Çocuklarımızın saygılı, ahlaklı ve vicdanlı bireyler olması her şeyden önemli. Bunun üzerine inşa edilecek eğitim sistemimizin; istikrarlı olması, milli değerlerimiz çerçevesinde şekillenmesi, öğrenciyi düşünmeye sevk etmesi, uygulamalı ve teknoloji ile uyumlu olması kısacası yaşamın bir parçası olması büyük önem arz ediyor" ifadelerini kullandı. "Yaptığımız bu istişarelerin iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz"
Öztürk, "Üreten toplum, ekonomik ve teknolojik kalkınma ancak bu yolla mümkün. Bugün burada yaptığımız bu istişarelerin, eğitim politikalarının dünya ile uyumlu ve iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu bağlamda uygulamaya konulan, Türkiye Yüzyılı Maarif modelinde, eğitimde yenilikçi yaklaşımları benimseyerek, gençlerimizi geleceğin dünyasına hazırlama vizyonunun, beklentilerimizi karşılayacağını ümit ediyoruz" diye konuştu. "307 eğitim tesisi yatırımını hayata geçirdik"
TOBB ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki iş birliklerini daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Öztürk, "Zira bizler, TOBB olarak, ’eğitime yapılan yatırımdan asla zarar edilmez’ şiarıyla hareket ediyoruz. Çünkü hepimizin bırakabileceği en değerli miras, iyi yetişmiş nesillerimiz. Bu anlayışla, Oda-Borsalarımızın faaliyet gösterdiği 81 il ve 160 ilçede toplam 307 eğitim tesisi yatırımını hayata geçirdik ve bu alanda yatırımlarımıza devam ediyoruz" şeklinde konuştu. "129 meslek lisesini birlikte yönetiyoruz"
Mesleki eğitimin gücüne işaret eden Öztürk, "Bakanlığımız, TOBB ve TOBB ETÜ ile birlikte başlattığımız Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü kapsamında 129 meslek lisesini birlikte yönetiyoruz. Buralarda verilen eğitimi iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştiriyoruz. Öğrencilerimizi mezun olduktan hemen sonra iş hayatına hazır hale getirmek için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. "Tarım meslek liselerini Ticaret Borsalarımız ile eşleştirerek birlikte yöneteceğiz"
Öztürk, "Mesleki Eğitim Merkezlerinden özel sektörün daha çok yararlanması için yine Bakanlığımız ile etkin çalışıyoruz. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığımız ile tarım ve ormancılık alanında yeni bir iş birliği başlatıyoruz. Tarım meslek liselerini Ticaret Borsalarımız ile eşleştirerek birlikte yöneteceğiz. Nitelikli insan kaynağı sıkıntısı çeken tarım ve hayvancılık sektörünün geleceği için bu adımı son derece kritik kabul ediyoruz" dedi. "Dijital çağa uyum sağlayacak donanımları kazandırmak en büyük amacımız"
Yapay zeka, büyük veri analitiği, siber güvenlik, yenilenebilir enerji teknolojileri ve biyoteknoloji gibi alanlarda bilgi sahibi olan gençlerin, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da geleceğini şekillendireceğini anlatan Öztürk, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, TOBB ETÜ’de gerçekleştirdiğimiz büyük bir bilimsel atılım olan QuanT, Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı. Bu çalışma, sadece üniversitemiz için değil, Türkiye’nin teknolojik geleceği açısından da kritik bir eşik anlamına geliyor. Yeni nesilleri ileri teknolojiyle buluşturarak rekabet gücümüzü artırmayı hedefliyoruz. Bizler; özel okullar, özel eğitim kurumları, meslek yüksekokulları, yayınevleri ve kurslar olarak bu büyük sorumluluğun farkındalığı ile hareket ediyoruz. Gençlerimizi yaşama ve geleceğin mesleklerine hazırlamak, onların girişimcilik ruhunu desteklemek ve dijital çağa uyum sağlayacak donanımları kazandırmak en büyük amacımız." "Karşılıklı güven ve iş birliği en büyük gücümüzdür"
Özel okulların ciddi bir istihdam oluşturduğunu söyleyen TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Öztürk, "Milli Eğitim Bakanlığımızla yürüttüğümüz ortak çalışmaların başarıya ulaşmasında karşılıklı güven ve iş birliği en büyük gücümüzdür. Hep birlikte, omuz omuza vererek, eğitim dünyası ile iş dünyası arasındaki bağları güçlendirecek, gençlerimizin geleceğe güvenle bakmasını sağlayacak adımları atacağız. Bu yolda, siz değerli paydaşlarımızla olan iş birliğimizi daha da güçlendireceğimize olan inancım tamdır" ifadelerini kullandı. "Eğitim, toplumun en değerli sermayesi"
Öztürk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Eğitim, toplumun en değerli sermayesi. Eğitimde reform yapmak sadece okullarla sınırlı olmuyor. Topyekün bir dönüşüm gerektiriyor. Bu nedenle TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak eğitim alanında her zaman üzerimizde sorumluluk hissederek, meslek liselerinden üniversitelere kadar her alanda öğrencilerimizin geleceğini şekillendirmek için yola çıkıyoruz. Bu noktada, eğitime ve özel sektörle iş birliğini artırma konusundaki kararlı duruşu nedeniyle Bakanımıza teşekkür etmek istiyorum. Bakanlığımızın eğitimde reform ve inovasyon konularındaki kararlılığı, iş dünyasıyla birlikte hareket etmesi, bizleri cesaretlendirmektedir."
HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi