Avukat Nimet Türe, evlilik birliğinde cimri davranışların boşanma davalarında ağır kusur olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Türe, ekonomik şiddetin ve cimriliğin boşanma sürecinde nasıl etkili olduğunu açıkladı.
Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan sebepler genel ve özel olarak iki kategoriye ayrılabilir. Ekonomik şiddet, bu sebepler arasında yer alır ve cimri davranışlar, boşanma aşamasında ağır kusur olarak kabul edilebilir. Türe, “Eşlerden birinin cimri davranışlar sergilemesi, evlilik birliğini sonlandırma sürecinde ağır kusur olarak değerlendirilmektedir” dedi.
Ekonomik şiddet, genellikle evde beyaz eşya almama, doğalgazın derecesini düşürme, eşe yeterli harçlık vermeme ve kredi kartını iptal etme gibi davranışlarla kendini gösterebilir. Yargıtay’ın güncel kararlarında, bu tür cimri davranışların boşanma davasında kusur olarak kabul edildiği görülmektedir. Yargıtay’ın 2020 sonrası kararları, eşine karşı aşırı cimri davranışlar sergileyen kişinin boşanma sürecinde ağır kusurlu sayıldığını ortaya koyuyor.
Bir örnek kararında, kocanın doğalgazı keserek eşini piknik tüpü ile yemek yapmaya zorladığı ve kışın doğalgazı kapatarak eşini ısınmasız bıraktığı belirtilmiştir. Bu tür davranışlar, hem manevi hem de ekonomik şiddet oluşturur. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, bu tür durumlarda eşin ağır kusurlu olduğunu ve tazminat ile nafaka hakkı tanınacağını belirtmiştir.
Türe, “Evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunda, ekonomik şiddet gördüğünü ileri süren eş, bu durumu tanık veya bilirkişi yardımıyla ispatlayarak tazminat ve nafaka hakkına kavuşabilir” diye konuştu. Tarafların bu tür davalarda dikkatli olması ve hukuki süreçleri doğru bir şekilde yürütmesi gerektiğini vurguladı.
Editor :