Genel

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Son günlerde maalesef yargı süreçlerimizle ilgili sokaklarda hukuk dışı, hukuka aykırı bir takım eylemlerin, söylemlerin yaşandığını gördük"

Cumhurbaşkanı yardımcısı cevdet yılmaz, iletişim başkanlığının düzenlediği "21. Yüzyılda türkiye'nin bağımlılıklarla mücadele seferberliği paneli"nde konuştu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Son günlerde maalesef yargı süreçlerimizle ilgili sokaklarda hukuk dışı, hukuka aykırı bir takım eylemlerin, söylemlerin yaşandığını gördük"
25-03-2025 15:30

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Son günlerde maalesef yargı süreçlerimizle ilgili sokaklarda hukuk dışı, hukuka aykırı bir takım eylemlerin, söylemlerin yaşandığını gördük" dedi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İletişim Başkanlığının düzenlediği "21. Yüzyılda Türkiye’nin Bağımlılıklarla Mücadele Seferberliği Paneli"ne katıldı. Yılmaz, bağımlılığın sadece bireyin yaşadığı bir sorun olmanın ötesinde toplumsal yapıyı da derinden etkileyen karmaşık bir mesele olduğuna dikkat çekti. Günümüzde bağımlılığın, fiziksel ve ruhsal sağlık problemlerinden ekonomik kayıplara kadar geniş bir yelpazede de sonuçlar doğurduğunu belirten Yılmaz, "Aynı zamanda bireylerin aile ilişkilerini zayıflatmakta toplumsal bağlarını koparmakta, toplumla bütünleşmelerini güçleştirmektedir. Birleşmiş Milletler uyuşturucu ve suç ofisi tarafından yayınlanan ve 2022 verilerini içeren 2024 uyuşturucu raporuna göre dünya genelinde 292 milyon kişi maalesef uyuşturucu kullanmıştır. Bu rakam son 10 yılda uyuşturucu kullanımında dünya genelinde yüzde 20’lik bir artışın yaşandığını ve 15-64 yaş aralığındaki her 18 kişiden birinin bir şekilde uyuşturucuyla temas ettiğini gösteriyor. Veri sadece madde bağımlılığının bir çeşidine uyuşturucu kullanımına ilişkin dünya genelindeki durumu gözler önüne seriyor. Alkol, tütün ve ilaç gibi bağımlılıklara çağımızın hastalığı olan internet, alışveriş ve kumar gibi davranışsal bağımlılıklarla eklediğimizde tablonun ve vahameti ortaya çıkıyor" diye konuştu. "Bağımlılıklar yalnızca gençleri değil her yaştan bireyi etkileyen ciddi bir toplumsal sorunu haline gelmiş durumdadır"


Konvansiyonel denilebilecek, öteden beri gelen bağımlılık türlerinde artış yaşanırken diğer taraftan da yeni bağımlılık biçimlerinin ortaya çıktığını, bağımlılık meselesinin çeşitlendiğini ve karmaşıklaştığını gördüklerini ifade eden Yılmaz, "Özellikle internet, sosyal medya, dijital oyunlar ve genel anlamda teknoloji kullanımı ile ilişkilendirilen bağımlılık türleri bireylerin gündelik yaşamlarını, ilişkilerini ve ruh sağlıklarını derinden etkileyebilmektedir. Bu tür bağımlılıklar yalnızca gençleri değil her yaştan bireyi etkileyen ciddi bir toplumsal sorunu haline gelmiş durumdadır" ifadelerini kullandı.


Bağımlılıklarla mücadele konusunda verilen siyasi önemin bir yansıması olarak 2014 yılında kurulan uyuşturucuyla mücadele yüksek kurulu 2017 yılında kapsamı genişletilerek tütün, alkol ve davranışsal bağımlılıklarını içerecek şekilde bağımlılıkla mücadele yüksek kuruluna dönüştürüldüğünü, 2019 yılında ise Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uyumlu hale getirilerek yeniden yapılandırıldığını aktaran Yılmaz, "Bu kapsamda çalışmalarımızı tüm kamu kurumlarıyla ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte sürdürüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız eylem planlarımızdan biri olarak uyuşturucuyla mücadele ulusal strateji belgesi ve eylem planı ülkemizin uyuşturucuyla mücadeledeki yol haritasını belirlemektedir. Bu planın nihai amacı toplumu her türlü uyarıcı ve uyuşturucu maddeden uzak tutmaktır. Bu doğrultuda arzın önlenmesi, talebin azaltılması, etkin iletişim, koordinasyon ve izlemeyle kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi başlıkları altında 5 yıllık hedefler belirlenmiştir" şeklinde konuştu.


Bağımlılıkla mücadele çalışmalarının temelini önleme çalışmalarının oluşturduğunu bildiren Yılmaz, "Bağımlılıklarla ilgili toplumdaki risk alanlarını iyi belirlememiz ve bu listelere odaklanmamız gerekiyor. Eğitim sisteminden başka alanlara varıncaya kadar disk altındaki çocuklarımızı, gençlerimizi önceden tespit edip krize dönüşmeden soruna dönüşmeden müdahale etmenin yollarını, yöntemlerini geliştirmemiz gerekiyor. Biz de bu anlayışla hareket ediyoruz. Bu kapsamda en önemli husus erken aşamada sorunu tespit etmek ve erken aşamada müdahale etmek. Rehabilitasyon çalışmalarındaki başarı oranlarına baktığımızda rakam vermek istemiyorum şimdi. Maalesef çok yüksek rakamlar olmadığını tahmin edebilirsiniz. Özellikle uyuşturucu konusunda. Ne kadar erken tespit ederseniz, ne kadar erken müdahale ederseniz başarı şansınız da o ölçüde artıyor. Dolayısıyla bu risk analizi ve erken müdahale çok çok kıymetli. Bizim de bununla toplumsal bir mücadele içinde olmamız gerekiyor. Bu çerçevede mahalle kavramını önemli görüyoruz. Geçmişte mahalle sadece içinde yaşanılan fiziki bir ortam değil. Aslında bizi birçok boyutuyla saran, sarmalayan birçok risklerimizi göğüsleyen bir ortamdı. Dolayısıyla mahalle anlayışı içinde hareket ediyoruz. Gece bekçilerinden, temizlik görevlerine birçok görevlimizin mahallede risk unsurlarını belirlemesi, bunlarla mücadeleye katkıda bulunması bizim için son derece kıymetli" ifadelerine yer verdi.


81 ilde yaygınlaşan narkotimlerle birlikte sokakta mücadeleyi de güçlendirdiklerini ve toplumun her kesiminin katkısıyla güvenli alanlar oluşturduklarını söyleyen Yılmaz, "Ayrıca mahallelerdeki riskli park ve rekreasyon alanları tespit edilerek bu bölgelerde kamera sistemleri kurmaya yönelik çalışmalar başlattık ve bu süreci de sürdürüyoruz. Okul çevrelerinin daha güvenli hale gelmesi ve buralarda zararlı etkilere karşı mücadele edilmesi gerek kameralarda gerek güvenlik güçlerimizin yaptığı devriyelerle sevgili çocuklarımızın korunması son derece yine önem verdiğimiz bir alan. Üniversite dönemi yine gençlerin ailelerinden uzaklaşabildiği bağımlılık riskine biraz daha açık hale gelebildiği dönemler bunları azaltmak için üniversite dönemindeki riskleri azaltmak için de yüksek öğretim kurulu öncülüğünde ilgili kurumlarla iş birliği içinde üniversitelere yönelik bağımlılıkla mücadele eylem planda hazırlamış durumdayız. Gençlerimizin bağımlılık çıkmasının değil bağımlılıkla mücadelenin gönüllü birer parçası olmalarını istiyoruz. Bunun için Gençlik Spor Bakanlığımızın da çok önemli çalışmalara imza attığını buradan ifade etmek isterim" diye konuştu. "Son günlerde maalesef yargı süreçlerimizle ilgili sokaklarda hukuk dışı, hukuka aykırı bir takım eylemlerin, söylemlerin yaşandığını gördük"


Şiddetin ve nefret söylemlerinin de bir tür bağımlılık olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü:


"Demokratik hukuk devletlerinde insanlar farklı fikirlerini özgür bir şekilde elbette ifade etmeliler. Hangi mecrada olursa olsun. İster hayatta ister dijital mecrada. Bununla ilgili hiçbir tartışma yok. Fikir hürriyeti bir toplumun gelişmesi için, kalkınması için de olması olmaz. Ama hiç kimsenin bir başkasına hakaret etmeye, küfretmeye, nefret söylemleriyle ötekileştirmeye de hakkı yok. Bu hukuk dışı bir anlayış. Gerçek hayatta böyle olduğu gibi sanal hayatta da böyle. Bazen gerçek hayatta yapılamaz. Hukuka bağlı meşru zeminlerde kalması gerekir. Meşru bir hedefe gayri meşru araçlarla ulaşamazsınız. Gayri meşru araçlarla meşru bir hedefi savunduğunuzu iddia edemezsiniz. Son günlerde maalesef yargı süreçlerimizle ilgili sokaklarda hukuk dışı, hukuka aykırı bir takım eylemlerin, söylemlerin yaşandığını gördük. Demokratik protesto hakkı, eleştiri hakkı, hukuk içinde protesto hakkı elbette bir haktır. Onunla ilgili hiçbir sorunumuz yok. Ama bu hakkı bir perde olarak kullanıp sokakları terörize etmeye, insanlara hakaret etmeye, şiddet ortamı oluşturmaya, toplumu kutuplaştırmaya bir gerilim oluşturmaya gayret ediyorsanız bunun da demokrasiyle hukuk devletiyle hakla bir alakası olmadığını görmemiz gerekir. Bu noktada birtakım siyasi partilerin kendi iç kavgalarını gerilimlerini toplumsal gerilimi aktararak bundan kurtulma çabalarını beyhude belirtmek isterim. Bölgemizi düşündüğümüz zaman hem küresel düzeydeki güç mücadelelerini hem de içinde bulunduğumuz bölgenin jeopolitik şartlarını düşündüğünüzde maalesef bu tür hadiselere meşru zeminler dışına çıkan hadiselere dış bir takım müdahalelerin de yapıldığını görüyoruz. Gerek medya kanalında halka oluşturma yoluyla gerekse fiilen sokaklarda provokatif eylemler anlamında dış bir takım müdahalelerinde yapılmasına zemin hazırlandığını görüyoruz. Bunları toplum olarak hangi görüşten olursak olalım hangi partiyi destekliyor olursak olalım hiç önemli değil. Ama bu toplumun huzurunu, güvenini koruyacaksak meşruiyetten yana olmamız lazım, hukuk içinde olmamız lazım. Demokratik meşruiyet içinde hareket etmemiz lazım. Meşru demokratik platformlar, meşru hukuki platformlar bellidir. Bunun dışına çıkanlar hangi güzel kavramları kullanıyor olurlarsa olsunlar bu ülkeye, insanımıza fayda vermeyen insanlardır. Ülkemizin ekonomisine, ülkemizin demokrasisine, hukuk düzenine, kamu düzenine zarar veren kesimlerdir. Bunlar karşısında hepimizin çok uyanık olması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum."



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER