Cengiz Holding'in Eskişehir’de Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerindeki Alpagut ve Atalan mahalleleri mevkiinde Planladığı “Siyanürlü Altın Madenciliği’nin bütün Türkiye’yi zehirleyeceği gerekçesiyle Eskişehir Çevre Derneği imza kampanyası başlattı. “Cengiz Holding Türkiye'yi Zehirleyecek. Eskişehir'de Siyanürlü Altın Madenine Dur De” başlıklı 15 bin imza istemli kampanyada kısa sürede 10 bin geçildi.
ÇED RAPORUNA GÖRE ÜNİTELER 2 BİN 740 HEKTARDA OLACAK
Cengiz Holding'in alt kuruluşu Eti Bakır Anonim Şirketi, 1 Temmuz'da Alpagut-Atalan Altın-Gümüş Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi için Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunmuştu. 862 sayfalık Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda, ünitelerin kapladığı toplam alanın 2 bin 740 hektar olacağı belirtildi. 15 yıllık projede senede yaklaşık 12 milyon ton kazı yapılması, patlatmalı açık ocak işletmeciliği ve siyanürlü yığın liç yöntemi ile altın ve gümüş çıkarılması hedefleniyor.
SİYANÜRLÜ ALTIN MADENCİLİĞİNE DUR DİYORUZ
Planlanan projenin Erzincan İliç’ten 4-5 kat daha büyük ve Sakarya Nehri’ne çok yakın olduğunun belirtildiği kampanyada, “15 yıllık olarak planlanan projede yılda 12 milyon ton kazı yapılacak ve patlamalı açık ocak işletmeciliği, siyanürlü yığın LİÇ yöntemi ile Altın ve Gümüş çıkarılacak. Hem doğaya, hem insan sağlığına hem de bölge tarımına zarar verecek bu projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) dosyasını şirket Bakanlığa sundu. Projenin iptali için bölge halkı olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz” denildi.
NEDEN KARŞIYIZ?
* Projenin planlandığı Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerindeki Alpagut ve Atalan mahalleleri mevkiinde 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı türü ile 128 kuş türü tespit edildi.
* Aynı zamanda bu bölge Birinci Derece Arkeolojik sit alanına 220 metre ve 1800 metre mesafede olduğu belirtilmiştir.
* Ülkemizin doğası ve kültürel mirası bir kez daha bir sermaye şirketinin karı için hiçe sayılıyor.
* Sahanın en yüksek noktası bin 285 metre. En düşük noktası ise 340 metre. Yani ÇED alanı içinde yüzde 40’tan fazla eğim var ve bu eğimli arazi aklımıza Erzincan İliç Altın madeni toprak kaymasını ve bu maden sahasın da bir kazada Sakarya nehrine Siyanürlü toprak karışması ihtimalini aklımıza getiriyor.
BURASI DA ERZİNCAN İLİÇ GİBİ TEPEDE VE SAKARYA NEHRİNE ÇOK YAKIN
Bu bölgenin tıpkı Erzincan İliç gibi tepede ve Sakarya nehrine çok yakın konumda olduğunun belirtildiği açıklamanın devamı şöyle: “Ayrıca İliç maden sahasından 4- 5 kat daha büyük olduğundan burada maden açılması durumunda yöre bütün özelliklerini kaybederek Sakarya nehrinin siyanür ile kirlenmesine ve üretilebilen ürünlerin satılamamasına sebep olacaktır.
ÇED başvuru dosyasına göre proje sahasında patlatmalarda çıkan toz bulutu Türkiye’nin narenciye ve sebze ihtiyacının yüzde 20 sini karşılayan Sakarya Vadisinin çiftçiliği, arıcılığı ve hayvancılığı yok edecek. Bu Siyanürle Altın çıkarma sevdası yüzünden buraları mikro klima özelliğini yitirileceğinden hayvancılık ile yılda 2- 4 kez ürün alma şansı yok olacak ve Sakarya vadisi yaşanamaz bir hal alacaktır.”
BUNU DA DURDURACAĞIZ
“Eskişehir Tepebaşı Alpu Kömürlü Termik Santralında, Sevinç Mahallesi kömür ocağı ve Sivrihisar / Kaymaz 3. Siyanürlü Atık Barajın da olduğu gibi "Eskişehir Kıymetlidir Platformu” ile birlikte mücadele edildiğinin belirtildiği açıklamada;
* Kömürlü Termik Santralını kurdurmadık,
* Odunpazarı Sevinç Mahallesinde Kömür ocağı projesini ve 3. Siyanürlü Atık Barajını yaptırmadık.
* Cengiz Holdingin de bu maden araması sevdasını da durduracağız. Bütün bu nedenlerden dolayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı projeye onay vermemesi gerekiyor. ÇED iptal edilsin diyoruz.”
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)