![Lösev’in Lösante Hastanesine tam ruhsat verilsin](https://www.marmarisyenisayfa.com/files/uploads/news/default/losev-in-losante-hastanesine-tam-ruhsat-verilsin-600024.webp)
Lösemili Çocuklar Haftası'nda, Lösev’in 7 yıldır tam ruhsat alamayan Lösante Hastanesi gündeme geldi. Lösev, lösemili çocuklara tedavi hizmeti veren Lösante Hastanesi’nin tam kapasiteyle çalışabilmesi için gerekli ruhsatın verilmesini talep ediyor.
Lösev'in başlattığı imza kampanyasında, hastanenin eksik kapasiteyle çalışması nedeniyle daha fazla çocuğun tedavi edilemediği vurgulandı. Kampanyayı başlatan Naz Çakır, “Size soruyorum, tam kapasite ruhsatı alabilmek için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?” diyerek, hastanenin tam ruhsat alması gerektiğini ifade etti.
Hastane, 7 yıldır eksik ruhsatla çalıştığı için kapasitesinin tamamına ulaşamıyor ve bu durum lösemili çocukların tedavisini olumsuz etkiliyor. İmza kampanyasıyla, hem hastaneye tam ruhsat verilmesi hem de lösemili çocukların daha iyi şartlarda tedavi edilmesi için kamuoyunun desteği isteniyor.
HASTANE BAĞIŞLARLA TUĞLA TUĞLA İNŞA EDİLDİ
İmza kampanyası açıklamasında, “Tüm Türkiye’nin bağışlarıyla tuğla tuğla inşa edilen, lösemili ve kanser hastası çocuklarımıza umut olan LÖSANTE Hastanesi tam 7 yıldır Tam Ruhsat alabilmek için mücadele ediyor.
LÖSEV, çocuğunuz lösemi tanısı aldığı anda öncelikle çocuğun LÖSANTE Hastanesi’ne yatışını sağlıyor ve yüzde 94 gibi eşi benzeri olmayan bir başarı oranıyla çocuklarımızı tedavi ediyor. Eğer şehir dışında yaşıyorsanız sizi LÖSEV Köyü’ne yerleştiriyor. Şehirden uzak temiz havada doğa ve kuş cıvıltılarıyla iç içe ev veriyor. Ortalama 3 yıl sürecek bu tedavi boyunca ihtiyaç sahibi annelere babalara iş de ayarlanıyor. Örneğin; LÖSEV’in doğal gıda ve tekstil ürünleri üreten markası LSV Dükkan’da lösemili çocukların annesi çalışıyor hem rehabilite oluyor hem istihdam ediliyor” denildi.
HASTANE GİBİ DEĞİL, ÇOCUKLAR İÇİN AÇILMIŞ EĞLENCE MERKEZİ GİBİ
Açıklamanın devamında, “3 yıl süren bu tedavi ne kadar zor ve sancılı olsa da, LÖSANTE bir hastane değil de çocuklar için hazırlanmış eğlence merkezi gibi çalışıyor. Oyun odalarından, hemşirelerimizin ilgisine, hazırlanan özel doğum günlerinden, çeşit çeşit kurslara her şey çocukların moral ve motivasyonunu daha yüksek tutmak için planlanıyor.
Tedavi boyunca; et ürünlerinden giysiye, kuru gıdadan oyuncağa her ay düzenli olarak verilen maddi ve paha biçilemeyecek olan manevi desteklerle de her zaman yanımızda oluyor. Bitti mi? İnanın bitmedi… Çocuğunuzun tedavisi bittikten sonra da sizi yalnız bırakmıyor ve eğitiminden geri kalan çocuğunuz kolej statüsündeki LSV Eğitim Kurumları’nda okumaya başlıyor. LÖSANTE’de en çok duyacağınız sözlerden biri, ‘Kendi ailemizden görmediğimiz ilgiliyi ve desteği LÖSEV’den gördük’ demek olacaktır. Gerçekten ‘LÖSEV Ailesi’ lafı öylesine bir söz değildir. Aile hatta aileden öte bir bağ ve sevgiyi anlatmaktadır.”
RUHSAT KONUSU
Açıklamanın devamı şöyle: “Defalarca yapılan resmi başvurular, yüz yüze görüşmeler ve Sağlık Bakanlığı denetimlerinden alınan olağanüstü kalite puanlarına (100 üzerinden 99.67) rağmen LÖSANTE Hastanesi’ne 7 yıldır tam ruhsat verilmiyor. Bu durum LÖSANTE’nin tam kapasite çalışmasını ve daha fazla çocuğa hizmet vermesini engellerken, kalan 200 yatağın çürümeye terk edilmesi anlamına geliyor. Unutmayın bu hastane tamamen Türk halkının bağışlarıyla inşa edildi. Sağlık Bakanlığı tam ruhsatı vermediğinden aslında halkımıza borçlu. 7’den 70’e herkes cebinde ne varsa az çok demeden bağış yaptı. Belki kimisinin yol parasıydı kimisinin yemek.
2019’da yine LÖSANTE’nin kemik iliği nakli tedavisinde çok önemli bir rolü olan radyoterapi cihazına ruhsat verilmediği için, 17 yaşındaki milli dansçı Kaan Özelçam, başka hastaneye gitmek zorunda kaldığından enfeksiyon kaparak hayatını kaybetmişti. Bu olayın kamuoyunda çok ses getirmesinden sonra ise cihaz ruhsatı verildi.
Son olarak size soruyorum, tam kapasite ruhsatı alabilmek için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor? Yoksa tüm Türkiye çocuklarımız için yeniden birlik olacak Sağlık Bakanlığına sesimizi bu çağrıyla duyurup tam ruhsat mı aldıracak?”
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)