Karadeniz’in doğusunda yükselen, olağanüstü yeşil doğası ile bilinen “Yeryüzündeki Cennet’in bir diğer adı Kaçkarlar. En yüksek zirvesi 3 bin 917 metre olan dağda, dünyanın hiçbir yerinde eşine rastlanmayan, her renk dağ bitkileri ile “Vargit”, “Vargel” çiçekleri görenleri büyülüyor. Buz gibi akan Fırtına Deresi, yaz ortasında bile karla kaplı yamaçları ve buzul gölleriyle gözleriniz açıkken görülen rüya Kaçkarlar.
Dünyanın dört köşesinden dağcıların gelip kamp kurulan bir tırmanış yeridir aynı zamanda. Kaçkarlar’a Rize tarafından Çamlıhemşin üzerinden muhteşem güzellikteki Zil Kale’den geçerek Fırtına Deresi, Trovit ve Palovit Yaylaları ve Kaçkar Dağları Milli Parkı’na ulaşılıyor.
VARGİT- VARGEL ÇİÇEKLERİ
Karadeniz insanı deyince nüktedenlik akla geliyor. Bu çiçeklerin ismi de sanki fıkra gibi. Karadeniz bölgesi insanlarının doğal yaşam biçimlerinden olan yayla göçlerinin zamanlamasını iki farklı çiçek gösteriyor. Yaylaya gitme zamanının geldiğini mor mor açan “Vargel” çiçekleri anlatıyor. Vargit çiçekleri ise beyaz renkte açıyor ve yaylalara kar yağacağının habercisi oluyor.
YAYLALARA GİTMEK HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL
Öncelikle altınızda 4 çekerli araç ile birlikte yöreyi çok iyi tanıyan rehbere ihtiyacınız var. 70-80 kilometrelik taşlı, topraklı ve kış aylarında geçilemeyen yolun kaç saat süreceği artık hava koşullarına bağlı. Ayder Yaylası, Zilkale, Tunca Vadisi, Fırtına Deresi Vadisi ve Kaçkar Dağları Milli Parkı’na kadar sorun yok. Sonrası ise gerçek macera. Kıvrım kıvrım toprak ve son derece bozuk alanların olduğu, yağmurlarda toprakların kaydığı yollardan geçmek maharet istiyor. Ama görüntünün muhteşemliği, bulutların ayaklarınızın altında kaldığı 3 bin metre civarındaki Pokut, Gito, Golezana, Ceymakçur, Çat, Galerdüzü, Kaleköy, Kavron, Sırt, İntor, Ovit, Palovit, ve Tobamzga gibi yaylaların tadını buradan anlatmaya kelimeler yetmez.
TARİH’İN DERİNLİKLERİNDEKİ ZİLKALE
Zilkale ya da asıl adıyla Zirkale, Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında, Fırtına Deresi Vadisi’nde yer alan, ilk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen bir kale olarak biliniyor. 14. veya 15. yüzyılda inşa edilen kalenin 1800'lü yılların sonuna kadar kullanıldığı biliniyor. Sekiz burç ve bir gözetleme kulesinden oluşan kale 1. Derece Arkeolojik Sit. Kale yazın ayrı, kışın karların altındaki görüntüsüyle çok ayrı güzellik sergiliyor.
2 BİN 32 METRE YÜKSEKLİKTEKİ POKUT YAYLASI
Çamlıhemşin’e 15 kilometre uzaklıktaki Pokut Yaylası, Fırtına deresi ile Hala Deresi’nin oluşturduğu vadiler arasında, 2 bin 32 metre yükseklikte bulunuyor. Yaylanın sisli havası ve otantik ahşap evleri insana farklı bir manzara sunuyor. Kışın kaplandığı bembeyaz örtüyle bölgenin doğal güzelliklerini daha da vurguluyor. Yaylanın etkileyici manzarası, kış sporları yapmak isteyen ziyaretçiler için de mükemmel bir ortam.
KARTPOSTALLARI ANDIRAN GÖRÜNTÜDEKİ GİTO YAYLASI
Çamlıhemşin’e 31 kilometre uzaklıktaki Gito Yaylası, temiz havası, kışın huzurlu bir kaçış noktası arayıp stres atmak isteyenlerin tercih ettiği bir yer. Kartpostallık manzarasıyla fotoğraf sanatçılarının tercih ettiği yerler arasındaki Gito Yaylası’nın etrafında eskiden hiç su kaynağı olmadığından Gito ismi çok az anlamına gelen ‘Kıto’ kelimesinden türemiş.
2 BİN 640 METRE YÜKSEKLİKTEKİ TOBAMZGA YAYLASI
Ardeşen ilçesine 45 kilometre uzaklıkta, yerli yabancı turistlerin büyük beğenisini kazanan 2 bin 640 metre yükseklikteki yaylada 40’a yakın hane yaşıyor. Yayla merkezinde 3 tane buzul gölü bulunuyor. İki vadiyi aynı anda gören Tobamzga Yaylası yeri itibariyle hem Altıparmak dağı ile hem de Tunca ve Çamlıhemşin vadilerini görüyor. Golazena, Sırt ve Tunca vadisindeki yaylalar ile komşu. Tobamzga yaylasına ulaşım Çiriğinci bölgesinden Aşağıdurak köyünden Çaçağona, Zizeni ve Sırt yayla yolu üzerinden gidiliyor.
YAYLA ŞENLİKLERİNİN YAPILDIĞI GOLEZANA YAYLASI
Golazena Yaylası, Ardeşen ilçesinde 2 bin 250 metre yükseklikte olup Ardeşen'e 48 kilometre uzaklıkta ve Altıparmak Dağları'ndaki Duatepe zirvesinin eteğinde bulunuyor. Yaylada her yıl Ağustos ayının ikinci haftasında yayla şenlikleri yapılıyor. Yaylada yerleşim alanları ve konaklama yerleri de mevcut. Otantik yapısı ile manzara ve fotoğraf için uygun bir yayla.
TAŞ YAYLA EVLERİYLE DİKKAT ÇEKEN PALOVİT YAYLASI
Çamlıhemşin ilçe merkezine araç ile 4 saat mesafede bulunan Palovit Yaylası 2 bin 338 metre yükseklikte bulunuyor. Yayladaki yapılar geleneksel taş yayla evleriyle dikkat çekiyor. Kaçkar Dağları’nın kuzeybatı yamacında yer alan Palovit Yaylası, bir tarafı ormanlarla kaplı, diğer yanı ise dağ yamacına dayalı.
TUNCA VADİSİ TABİAT PARKI
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce 2013 yılında 187’nci Tabiat Parkı ilan edilen Rize Tunca Vadisi, Ardeşen ilçesi sınırları içinde toplam 40 bin 820 dekar alan üzerinde yer alıyor. Rize’ye 55, Ardeşen’e ise 18 kilometre uzaklıkta. Tamamı orman arazisinde bulunan park, akarsularının yoğunluğu ve 2 bin 400 metre rakımdan sonra Kaçkar ve Altıparmak Dağları’nda çok sayıda buzul gölleriyle kaplı. Vadi flora ve faunasıyla tabiat tutkunlarının gözde mekanları arasında olup alan içi ve çevresindeki yerler ile Anadolu’nun diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu gibi kültürel yapısı ile de ayrılıyor.
MUHTEŞEMLİĞİN SİMGESİ, KALE-İ BALA
Çamlıhemşin’e 40 kilometre mesafedeki Kale Köyü sınırları içinde yer alan Kale-i Bala, Fırtına Deresi’ne hakim bir noktada bulunuyor. Kış aylarında ulaşımın çok çok zor olduğu kale için bazı kaynaklar adını ‘Varoş Kale’ olarak yazıyor. Zil Kale ile benzerliklere sahip olduğu için aynı döneme ait olduğu tahmin ediliyor. Kaçkarlar’dan Anadolu’ya geçilebilen Başhemşin ve Tatos Geçidi’ne yakın. Kale büyük ölçüde tahrip olmuş durumda. Sarp kaya üzerine kurulu kale bir metre arasında değişken bazı kesimleri yıkılmış sur duvarlarına sahip.
ŞEHİRLEŞME YOLUNDA HIZLA İLERLEYEN AYDER YAYLASI
Ayder Yaylası, Rize'nin en ünlü turistik mekanlarından biri olmakla birlikte son yıllardaki yapılaşma yaylayı adeta yaylalıktan çıkarmış durumda. Bütün bu olumsuzluklara rağmen kışın da ayrı bir güzellik sunuyor. Karla kaplı ağaçlar ve yayla evleri, günübirlik ve turtarla gelen ziyaretçilere kartpostal gibi görüntüler veriyor. Özellikle kış aylarında donarak buz sarkıtlarının oluştuğu büyüleyici görüntülere de sahne oluyor.
FIRTINA DERESİ VADİSİ
Yunanca Pordanis, Zan dilinde Abovitse veya eski adıyla Peruma, olarak bilinen Fırtına Deresi Vadisi, yazın çok başka güzel, kışın da doğanın bembeyaz bir örtüyle kaplanmasıyla adeta bir masal diyarına dönüşüyor. Vadideki köprüler ve doğa yürüyüş yolları, huzurlu bir kaçış noktası sunar. 6 ile 8 kilometre arasında parkurlarda rafting sporu ile de ülke çapında ünlü. Dere üzerinde Zıpline (Yüksek bir noktadan daha alçak bir noktaya gerilen çelik halat ya da iplerle kayma sporu) yapmak ise ayrı bir keyif. Fırtına Vadisi'nde rafting yaparken dere üzerinde bulunan tarihi kemer köprülerin altıdan geçerken tarihi de yaşamak mümkün.
NE YENİR?
Rize deyince herkesin aklına önce çay gelir. Yöresel yemek ve kendine özgü menüsüyle Kara Lahana Çorbası, Muhlama, Rize Kavurması, Rize Pidesi, Pepeçura Tatlısı, Laz Böreği, etli kuru fasulye, hamsili pilav, Hamsi Kolu ve Çığırtması, mısır ekmeği, pazı tavalısı, Rize simidi, fırın sütlaç, pekmezli kabak tatlısı, enişte lokumunu tavsiye ederim.
NASIL GİDİLİR, NEREDE KALINIR?
Rize’ye hava ve karayoluyla ulaşım mümkün. Konaklama olarak her türlü bütçeye uygun otel, motel ve pansiyon bulmak mümkün.
YORUM
Rize şehir içinde ulaşım sıkıntısı yaşanmazken özellikle bazı yaylalara gitmek için dört çekerli araç gerekiyor. Yayla seyahatleri sırasında gidilecek yaylanın yolları önceden araştırılmalı. Çünkü çoğunlukla toprak ve taşlı olup yağışın olduğu zamanlarda heyelanla kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmak mümkün. Aşırı yağış nedeniyle yine yüksek alanlardan aşağılara gelen selle yollar zaman zaman kapanabiliyor. Rehber şart.
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)