Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Akçay beldesinde yer alan Hasanboğuldu Göleti ve devamındaki Sutüven Şelalesi, muhteşem doğası ve etkileyici efsanesiyle yaz sezonunda büyük ilgi görüyor. Kızılkeçeli Çayı üzerinde bulunan bu doğal güzellikler, 2,5 aylık turizm sezonu boyunca binlerce ziyaretçiyi ağırlarken, yazın en sıcak günlerinde bile 9-10 dereceyi aşmayan serin suyu ile ferahlatıcı bir mola sunuyor.
Toplam 3 hektarlık alanda konumlanan Hasanboğuldu ve Sutüven, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin beğenisini topluyor.
 
1992 YILINDA KEÅžFEDÄ°LDÄ°
1992 yılında keşfedilen bu alan, son yıllarda artan ilgi ile daha fazla turist çekmeye devam ediyor. Doğaseverler, bu eşsiz manzarada huzur bulmanın yanı sıra, efsanelerle dolu bir atmosferde keyifli anlar yaşıyor.
Gölete ulaştığınızda, yaz aylarında bile serin kalan yeşil renkli suyla karşılaşacaksınız. Çevredeki köylülerin açtığı tezgahlardan yöresel meyveler, kiraz, çilek, elma ve çeşitli doğal ürünleri satın alabilirsiniz. Ayrıca, kekik, zeytinyağı, sabun, bal ve konserve ürünler de bulmak mümkün.
Burası, yemyeşil doğanın keyfini çıkarmak için mükemmel bir yer. Buz gibi suların etrafında doğa yürüyüşleri yapabilir, temiz hava alabilir ve hamak keyfi yapılabiliyor. Hasan Boğuldu, doğa tutkunları ve huzur arayanlar için adeta bir cennet!
 
HASAN NEDEN BOÄžULDU?
Kaz Dağları’nın zirvesindeki Beyoba Köyü'nün güzel kızı Emine, her gün dağdan inip süt, bal, peynir ve tereyağı gibi ürünlerini pazara getirerek ailesinin geçimini sağlıyordu. Ova Köyü’nden yakışıklı Hasan da benzer bir şekilde sebze ve meyve satarak hayatını kazanıyordu. İki genç, pazarda karşılaşarak aşık oldular ve evlenmeye karar verdiler. Ancak Emine’nin ailesi, Hasan’ı damat olarak kabul etmeyip işi zora koşarak onu bir teste tabi tutar.
Aile, Hasan’ın Kaz Dağları’nın zirvesine yakın bir obaya 40 kiloluk tuz çuvalını sırtında taşımasını şart koştu. Cesurca yola çıkan Hasan, beş altı kilometre sonra yolun dik olması nedeniyle yorularak bulunduğu yere yığılmak zorunda kalır. Emine ise Hasan’ın arkasından geldiğini düşünerek yürümeye devam eder. Emine köye vardığında, sevdiği adamı göremeyince geriye dönüp aramaya başlar.
 
HEDİYE ETTİĞİ YAZMAYI GÖLETTE GÖRÜNCE
Bir süre sonra, Hasan’a hediye ettiği yazmanın gölette yüzdüğünü gören Emine, Hasan’ın boğulduğunu düşünerek derin bir acıyla kendini yazmasıyla bir çınar ağacına asar. Zamanla, o çınar ağaçlarının dalları Hasan’ın boğulduğu gölete uzanarak Emine Çınarı olarak adlandırılır. Gölet ise ‘Hasan Boğuldu Göleti’ ismini alır. Bu trajik aşk hikayesi, yıllar geçtikçe farklı versiyonlarıyla günümüze kadar taşındı ve bölgenin en anlamlı efsanelerinden biri haline geldi.
 
PÄ°KNÄ°K, RESTORAN, PAZAR HEPSÄ° BÄ°RARADA
Ziyaretçilere çeşitli hizmetler sunulan işletme alanında, piknik ve mangal masaları, engelli tuvaleti de bulunan tuvaletler, mescit, bebek bakım odası, restoran ve büfe hizmetleri bulunuyor. Ayrıca, bölgeye ait yerel ürünlerin satıldığı "Köylü Pazarı" da mevcut.
Kır lokantasında kebap, odun fırınında kuzu tandır, kiremitte alabalık, kiremitte köfte, pide çeşitleri ve serpme köy kahvaltısı gibi lezzetler sunuluyor. Alan, 2021 yılı itibarıyla yenilenerek her türlü güvenlik önlemi alındığı belirtiliyor.
 
AYNI İSİMDE FİLMİ ÇEKİLDİ
Hasan ve Emine’nin hikayesi, Cumhuriyet döneminin önemli yazarlarından Sabahattin Ali’nin "Yeni Dünya" adlı kitabının son hikayesi. Bu hikaye, 1990 yılında Hülya Avşar ve Yalçın Dümer’in başrollerini üstlendiği "Hasan Boğuldu" adlı filme de ilham vermiş. Film, senarist ve yönetmen Orhan Aksoy tarafından çekilmiş ve hikaye, kitaptaki diyaloglar ve sahnelerle birebir uyumlu bir şekilde beyaz perdeye yansımış.
Filmde Hülya Avşar, Hacer karakterini; Yalçın Dümer ise Kaymakam Murat’ı canlandırmaktadır. Hacer, Kaymakam Bey’i Yüksekoba’ya götürürken göletin kenarına vardıklarında, göletin adının Hasan Boğuldu olduğunu ifade eder. Bu sahne, hikayenin derinliğini ve bölgenin kültürel bağlarını izleyicilere sunar.
Hasan’ın mezarı ise bugün Zeytinli Köyü’nde bulunuyor ve bu aşk hikayesinin izleri, hem edebi hem de sinema dünyasında unutulmaz bir şekilde yaşamaya devam ediyor.
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
