Kırşehir’in Kervansaray Dağları’nda açılması planlanan altın madeni, bölgedeki doğal kaynakları tehdit ediyor. Defaş A.Ş. tarafından yapılacak proje, Türkiye'nin en büyük altın madeni olma yolunda ilerliyor ve potansiyel olarak İliç Altın Madeni'nin üç katı büyüklüğünde olacağı tahmin ediliyor. Ancak, projenin hayata geçmesi, Kızılırmak ve Seyfe Gölü'nün su kaynaklarını ciddi şekilde etkileyebileceği gerekçesiyle Kırşehir Kent Konseyi, bu madene karşı “Kızılırmak ve Seyfe Gölü’ne Komşu Dev Altın Madeni Projesine Dur De” başlığıyla bir imza kampanyası başlattı.
SU KAYNAKLARINA ZARAR VERECEK
Proje alanı, 900 metre batısındaki Kılıçözü Çayı, 10 kilometre güneydoğusundaki Seyfe Gölü ve bölgedeki su kaynaklarına zarar verecek şekilde tasarlandı. Madencilik faaliyetleri, yılda 1,5 milyon ton su tüketimiyle Kırşehir'in su kaynaklarını büyük ölçüde tehdit ediyor. Ayrıca, proje alanının yakınındaki yerleşim yerleri ve tarım faaliyetleri de büyük zarar görebilir. Kırşehir Kent Konseyi, bu çevresel felaketi engellemek için halkı duyarlı olmaya çağırıyor.
BENİM MEMLEKETİM OLAN KIRŞEHİR
Kampanya açıklamasında, “Benim memleketim olan Kırşehir, Kervansaray Dağları'nda altın madenciliği tehdidi altında. Defaş A.Ş., Demir Export Türkiye’nin en büyük altın madenini açmaya hazırlanıyor. Açılırsa, İliç Altın Madeni’nin 3 katı olacak. İliç’teki felaket hepimizin hafızalarında yerini koruyor.
Projenin yapılacağı alanın 900 metre batısında Kızılırmak’a bağlanan Kılıçözü Çayı, 10 kilometre güneydoğusunda Seyfe Gölü yer alıyor.
Maden üretime geçtiği takdirde Kızılırmak ve Seyfe Gölü Havzası su kaynakları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Ankara’nın su kaynaklarının da etkileneceği anlamına geliyor” denildi.
MADEN İÇİN TONLARCA PATLAYICI KULLANILACAK
Açıklamanın devamı şöyle:
* Kimyasallar havaya karışacak. Maden yerleşim yerlerine çok yakın olduğu için sağlık sorunlarına yol açacak.
* Kanser vakaları ile birlikte sağlık harcamaları da artacak.
* 200 bin insanın sağlığı etkilenecek.
* İnsanlar köylerini terk etmek zorunda kalacak.
Kısacası tam bir doğa katliamı ve insan sağlığı tehdidi yaşanacak Buna bir an önce dur demeliyiz. Bölge halkı olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Şirket Çevresel Etki Değerlendirmesi başvurusunu yaptı. Bu denli tehlikeli bir projenin çevreye zararlı etkileri ortadadır. Bu ÇED süreci iptal edilmelidir. 20 Aralık’ta İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplanacak. Hep birlikte orada itirazımızı sunacağız.”
Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)