ÇEVRE

Ormancılar Derneği: Ülkemize büyük geçmiş olsun

Türkiye Ormancılar Derneği Yönetim Kurulu yaptığı basın açıklamasında son zamanlarda artan orman yangınlarıyla ilgili olarak, “Bir daha böyle felaketlerin yaşanmamasını diliyoruz” dedi.

Ormancılar Derneği: Ülkemize büyük geçmiş olsun
24-08-2024 22:10

16 Mayıs tarihinde başlayan büyük orman yangınlarıyla birlikte, ülke olarak yeni bir afet fırtınasıyla karşı karşıya kalındığını belirten Türkiye Ormancılar Derneği Yönetim Kurulu basın açıklaması yaptı. Açıklamada son zamanlarda artan orman yangınlarıyla ilgili olarak, “Bir daha böyle felaketlerin yaşanmamasını diliyoruz” denildi.

Açıklamada, “Bu yangınlarda görev alan başta Orman Genel Müdürlüğü (OGM) personeli olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları ile söndürme faaliyetlerinde gece-gündüz yılmadan çalışan tüm meslektaşlarımıza, tüm personele ve tüm gönüllülere teşekkür ediyoruz.

Bir daha böyle felaketlerin yaşanmamasını diliyoruz” ifadeleri yer aldı.

 

HER YIL 2-3 BİN ORMAN YANGINI ÇIKIYOR

Ülkemizde her yıl 2-3 bin civarında orman yangınının çıktığının belirtildiği açıklamanın devamı şöyle: “Bunların birçoğu küçük veya orta ölçekli olup, orman yangınlarını söndürmekle görevli kurum olan OGM tarafından söndürülmekte, çoğunlukla bu durumdan kamuoyunun haberi bile olmamaktadır. Ancak yangınlar büyüyüp de özellikle yerleşim yerlerini tehdit etmeye başladığında, kamuoyunda bir telaş oluşmakta ve orman yangınları daha yoğun konuşulmaya başlanıyor. Yapılan yorum ve değerlendirmelerden anlaşılmaktadır ki; halen kamuoyunda orman yangınlarının önlenmesinden söndürülmesine, yangın /ekosistem ilişkisinden yangın sonrası yapılacak çalışmalara kadar çok sayıda yanlış bilgi bulunmaktadır.”

 

TOPLUMUN BİLİNÇLENDİRMEK GEREKİYOR

Orman yangınlarıyla mücadeleyi daha sağlam bir zemine oturtabilmek için toplumun bilgi birikimi ve bilincinin doğru ve yüksek seviyelere çıkarılmasının önemli olduğu da vurgulanarak, “Bu noktada konunun uzmanlarına ve konuyla ilgili çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının söylediklerine kulak vermek ve bunların medyada yoğun bir şekilde yer almasını sağlamak gerekir. Aksi takdirde yanlış bilginin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak çok güç olmaktadır. Ülkemizde yüzde 99 oranında insan kaynaklı çıkan orman yangınları sonucunda, binlerce hektar orman alanı tahrip olmaktadır. Son günlerde çıkan orman yangınları büyük oranda; enerji nakil hatlarından, piknik ateşinden, anızdan, semaver ateşinden çıkmakla birlikte esas olarak insan kaynaklıdır” ifadelerine yer verildi.

 

ORMANA GİRİŞ YASAĞINA RAĞMEN YANGINLAR AZALMIYOR

Ormanlara girişlerin yasaklanmasına, yetkililer ve medya kuruluşları tarafından “aman dikkat edelim, orman içi ve bitişiğinde ateş yakmayalım” denilmesine karşın bu yangınların önüne ne yazık ki geçilemediği de belirtildi. Açıklamada, “Bu da bize orman yangınları farkındalığı yüksek bir toplum oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu, yangınları söndürme ve belki de daha da önemlisi, yangın öncesinde alınması gereken önlemler konusunda daha fazla çalışma yapmamız gerektiğini göstermektedir.

OGM tarafından doğru yapılan birçok çalışma olduğu gibi eksik veya yanlış yapılan bazı uygulamalar da vardır. Yangınların önlenmesiyle ilgili olarak, yangına dirençli orman kuruluşu gerçekleştirebilmek için OGM’nin elbette yapacağı çok iş bulunuyor. Bunların neler olduğu ve nasıl yapılacağı hususları, kamuoyu ile defalarca paylaştığımız demeçlerimizde, raporlarımızda ve yayınlarımızda mevcuttur” denildi.

NELER YAPILMALI?
* Enerji nakil hatlarının bakımlarının düzenli ve zamanında yapılması, gerekiyorsa toprak altına alınması,
* Anız yakmanın önlenmesi ya da anızdan kaynaklı yangınların ormana sıçramasını engelleyici önlemlerin alınması,
* Ateşsiz piknik yapma alışkanlığına sahip ve yangın farkındalığı yüksek bir toplum oluşturulması,
* Yerleşim yeri-orman ara kesitlerinde yanıcı materyal yönüyle kontrol ve bakımların düzenli yapılması,
* Turizm tesislerinin yangın önleme ve söndürmeyle ilgili gerekli altyapıya kavuşturulması.

 

BUNLARIN GERÇEKLEŞMESİ BENİMSEMEKLE OLUR

Bunların gerçeklemesinin ise ancak politika olarak benimsenip, uygulanmasıyla mümkün olacağı da belirtilerek şunlara yer verildi: “Öte yandan, ülkemizde çıkan orman yangınlarının yarıya yakınının nedeni bilinmediği için neden olan faktörleri ortadan kaldırmak güçtür.

 

ALEVLERİN YERLEŞİM YERLERİNE İLERLEMESİNDE YÖNETİM KİMDE OLACAK?

Açıklamada, “Öte yandan, yangınların yerleşim yerlerine doğru ilerlemesi veya ulaşması durumunda yangın yönetiminin kimde olacağı, nasıl ve kimler tarafından söndürüleceği gibi hususların açık şekilde ortaya konulduğu, tüm hiyerarşik sistemin ayrıntılarıyla belirlendiği bir mevzuat düzenlemesine ivedi bir şekilde gereksinim vardır ve geç kalınmıştır” denildi.  Açıklamanın devamı şöyle: “2021 yılı yangınlarının büyümesindeki en önemli nedenlerden biri budur. Bu eksiklik son İzmir-Karşıyaka yangınında da ortaya çıktı. Yangınlarla mücadele ulusal bir sorun olup, asla siyasi tartışmalara malzeme edilmemeli.

Yangın sonrası yeniden onarım kapsamında kızılçamın yerine başka türlerle ağaçlandırmalar yapalım şeklindeki bir yaklaşım da doğru değildir. Çamların Anadolu’da Miyosenden (23 milyon yıl) beri yayılış yaptığı bilinmektedir. Kkızılçamın olmadığı bir yangın sonrası onarım bizim coğrafyamızda mümkün değil.”

 


Editor : Mustafa SARIİPEK (Yayın Danışmanı)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER