Sağlık

Prof. Dr. Hülya Ensari: "Travmatik yas sürecinde sosyal destek önemli"

Prof. Dr. Hülya ensari, travmatik yas sürecinde uzman desteği almanın önemini vurguladı.

Prof. Dr. Hülya Ensari: "Travmatik yas sürecinde sosyal destek önemli"
02-02-2025 10:28

Travma sonrasında sosyal desteğin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Hülya Ensari, sorunlarını başkalarıyla paylaşanların ve yardım isteyenlerin daha çabuk iyileştiğine, sosyal desteği az olan, duygularını ifade etmeyen ve sorunlarını paylaşmayanlarda ise depresyonun daha sık görülebildiğine dikkat çekti. Ensari, travmatik yas sürecinde uzman desteği almanın önemini vurguladı.


Atlas Üniversitesi Hastanesi Başhekimi, İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Ensari, travmalar ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu hakkında değerlendirmede bulundu.


Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik hissettiren beklenmedik olağandışı olayların yol açtığı etkilerin "ruhsal travma" olarak adlandırıldığını belirten Ensari, "Yaşanan beklenmedik olay korku, dehşet veya çaresizlik hissine neden olmuşsa, olayda kişinin kendisinin veya yakınının ölüm veya yaralanma tehlikesi varsa ruhsal travma olarak adlandırılır" dedi.


Ruhsal sorunlara yol açtığı bilinen travmaya neden olan olaylara dikkat çeken Ensari, "Bunlar yangın, deprem, sel gibi doğal afetler; savaş, işkence, tecavüz gibi insan eliyle yapılan travmalar; iş ve trafik kazaları; beklenmedik ölümler ve ciddi ölümcül hastalıklara yakalanma şeklinde sıralanabilir" dedi. En önemli belirtiler: Uykusuzluk, kabuslar, rahatsız edici hatırlamalar


Ruhsal travmalardan sonra en sık karşılaşılan hastalıklar arasında Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve depresyonun yer aldığını ifade eden Ensari, "Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtileri arasında uykusuzluk, kabuslar, olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması, sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme, kolay irkilme, çabuk sinirlenme, gelecekle ilgili plan yapamama, olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülür" uyarısında bulundu. "Bir olayın travmaya neden olma derecesi değişkenlik gösterebilir"


Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın faciasının daha çok insan eliyle gerçekleşen travma türü arasında yer aldığını, bu yüzden etkisinin daha yüksek olduğunu belirten Ensari, "Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralanarak veya yaralanmadan yangın olayını bizzat yaşayanlar ve yakınları, yangın olayına canlı veya ekran başında tanık olanlarda da ruhsal travma etkisi oluşturmuştur. Bir olayın ruhsal travma oluşturma derecesi bireysel, çevresel ve sosyal etkenlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir" dedi.


Prof. Dr. Hülya Ensari, özellikle yaşanan yangın faciası özelinde çok kısa sürede, beklenmedik bir zamanda, beklenmedik yerde, beklenmedik şekilde ani, çok can kaybının yaşanması ve buna tanık olunmasının olağan yas süreçlerinin de daha uzun ve zor yaşanmasına neden olduğunu söyledi. "Genellikle 6 ay içerisinde hafiflemeye başlar"


Prof. Dr. Hülya Ensari, "Çoğu insan için, yasa bağlı gelişen yoğun keder duyguları zamanla yavaş yavaş azalır ve genellikle 6 ay içinde hafiflemeye başlar. Ancak karmaşık veya travmatik yas sürecinde bu zorlayıcı duygular ve etkileri aylar hatta yıllar boyunca devam edebilir, kişide belirgin sıkıntıya ve işlev kaybına yol açabilir, ruhsal tedaviye gerek duyulabilir" dedi. Travmatik yas sürecinde ne yapılmalıdır?


Travmatik yas süreci ile başa çıkmak için yardım aramaktan çekinmemek gerektiğini vurgulayan Ensari, şunları söyledi:


"Bu travmatik yas süreci ile başa çıkmak için yardım aramaktan çekinmemek gerekir. Acı, üzüntü, öfke ve diğer duyguların yaşanmasına izin vermek, duyguları ifade etmenin yollarını bulmak; güvenilir insanlarla yaşanan olumsuz duyguları paylaşmak, dertleşmek, yazıya dökmek, günlük tutmak iyi olabilir. İyi beslenmeye, egzersiz yapmaya ve yeterince uyumaya çalışmak, iyileşmek için değişen hayatı kabul etmek zaman alabilir. Kıyaslama, karşılaştırma yapmaktan kaçınmak, bu dönemde aile, arkadaş, komşulardan sosyal destek almak, mümkün olan en kısa zamanda rutin hayata devam etmek; bu süreç zorlayıcı olduğunda da ruh sağlığı uzmanından gecikmeden destek almak çok önemlidir. Travma ile başetme yöntemi olarak alkol almaktan, başka uyuşturucu etkisi olan madde ya da reçetesiz ilaç kullanmaktan kaçınmanın da çok çok önemli olduğunu vurgulamak gerekir." "Sosyal destek iyileştiriyor"


Travma sonrasında sosyal desteğin önemli olduğunu vurgulayan Ensari, "Travma sonrasında kişinin olayın etkileriyle başa çıkmak için kullandığı yöntemlerin de sonuçları etkileyebileceği düşünülmektedir. Örneğin sorunlar için yardım arayan, sorunlarını başkalarıyla paylaşanlar, sosyal desteği yüksek olanlar daha çabuk iyileşirken; sosyal desteği az olan, duygularını ifade etmeyen, sorunlarını paylaşmayanlarda depresyon daha sık görülebilmektedir" dedi. "TSSB ile birlikte en sık depresyon görülüyor"


Travma Sonrası Stres Bozukluğu görülen pek çok kişide aynı anda başka ruhsal rahatsızlıkların da görüldüğünü kaydeden Ensari, "TSSB ile birlikte en sık görülen hastalık depresyondur. Depresyon dışında çeşitli anksiyete (bunaltı) bozuklukları, aşırı alkol veya madde kullanımı da görülebilir. Daha önceden ruhsal hastalık geçirmiş kişilerde travma sonrasında o hastalıkların yeniden ortaya çıkma riski fazladır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu uzun yıllar sürebilen ve ciddi işgücü kaybına yol açabilen bir hastalıktır. TSSB ve depresyon tedavi edilebilir durumlar olup; gecikmeden ruh sağlığı uzmanından destek almak gerekir" diye konuştu.



HABER KAYNAĞI : İHA
Editor : Haber Merkezi
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER