Ulu Önder Mustafa Kemal’ Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişinin 81. Yıldönümü Anma Gününü geride kaldı. Ancak Atamıza karşı duyulan sevgi, saygı ve Onun Türkiye Cumhuriyetini kuruşunun öncesi ve sonrasında yaptığı büyük devrimler adeta Onu ölümsüzleştirdi. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında nüfusu 15 milyon olan Türkiye Cumhuriyeti bugün çoğunluğu genç insandan oluşan 81 milyon nüfusa sahiptir. O günlerden bugüne dünyamızdaki sosyal, ekonomik, stratejik değişimler bir büyük devrimci olan Atatürk’ü hem kendi ülkesinde ve hem de dünyada büyük bir asker ve devlet adamı olarak öne çıkardı.
Bundan tam 11 yıl önce yine bir 10 Kasım Gününde yerel gazete yazımın başlığı “Atatürk 127 Yaşında” olmuştu. Atatürk’ün yıllar geçtikçe ömrü uzuyor. Bugün 138 olan yaşı sonsuza dek devam edecektir. Biz de ömrümüz oldukça bu geleneği sürdüreceğiz. Dünya ve kendi ülke insanımızın eğitim, öğretim düzeyi yükseldikçe idari tarzı Monarşi olan Osmanlıdan Cumhuriyet Rejimine geçen ve çağdaşlaşma adına birçok devrime imza atan Mustafa Kemal elbette her geçen gün aranacak, gösterilen değere layık olacaktır.
Atatürk ne demişti? “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”…
Geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. Yıldönümü kutlamalarında Yurt Çapında ve KKTC’de yapılan etkinlikler göstermektedir ki; Cumhuriyet ve Atatürk’e bağlılık daha da artmaktadır. Genç bir nüfusa sahibiz. Sadece Marmaris özelinde Cumhuriyet Bayramı Kutlama Töreninde geçit resminde gördüğüm tüm okul ve kamu kurumları genç bir ülkeye sahip olduğumuzun somut birer göstergesiydiler. Onlarla gurur duyuyoruz. Ancak nüfusun genç olması, eğitim düzeyinin artması işsizliğin artması demek olmamalıdır. Eğitim düzeyinin artması oranında yatırımlar, sanayileşme, istihdam kapasitesini arttırıcı uygulamalar ülkenin refah seviyesinin de artması olacağından Atatürk’ün arzu ettiği öngörülerden birisi olarak görünüyor. Atatürk diyor ki,” Milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denilebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmak”…Özetle söylemek gerekirse; Atatürk’e layık olmak sadece söylemekle değil, çalışmakla olacaktır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet ve şükranla her zaman anıyorum. Ruhun Şad olsun Büyük Önder, Vatan sana minnettardır.
Erol Uysal 11.11.2019