USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Fidan Dikmeyi Bilmek, Korumayı Becerememek

16-07-2023

Marmaris’li hemşerimiz ve dostum İbrahim Karabenli “Marmaris’in Bilinmeyen Köşeleri” adıyla Yeni Sayfa Gazetesinde başlattığı köşe yazılarına devam ediyor. Bu haftaki  “Türkiye Tarihinde En Büyük Marmaris Orman Yangınları” konulu yazısını zevkle okudum. Çocukluğumdan itibaren ben bu büyük yangınların tamamına şahit oldum. Esasen Marmaris’in iki mesire ve piknik alanı vardı. Bunlardan birisi Günnücek, diğeri de Ordugâh (Pamucak) idi. Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u kuşatmak üzere orduyu Günnücek ve Pamucak’ta konaklattığından, hem Balan Dağı eteklerindeki Sarı Ana mevkii ile Günnücek’ten, hem de Pamucak mevkiinden askerleri ve hayvanları kalyonlara yüklettiği için Pamucak’a Ordugâh adı verilmiştir. Ordunun geçiş güzergâhı üzerinde de su sarnıçları inşa edilerek yollarda askerlerin ve kullanılan hayvanların su ihtiyacı da karşılanırmış. Bugün bu su sarnıçlarının pek azı günümüze kadar korunabilmiştir. Türk Ordusunun en önemli özelliklerinden biri de bulunduğu bölgede ağaç dikme ve korumada gösterdiği hassasiyettir. Belki de bölgemizde yapılan ilk ağaçlandırma faaliyeti Ordugâh ve Günnücek bölgesinde yapılmıştır. Yine belki de bu nedenle Marmaris’in en güzel ormanları bu bölgelerdeydi.

Maalesef İbrahim Karabenli dostumuzun da aktardığı gibi fidan dikmede gösterdiğimiz gayreti, ormanlarımızı korumada aynı oranda gösteremiyoruz. Halbuki ormanlar biz fark etmesek de bizlerin yaşamında çok önemli bir koruyucudur. Nitekim yaz sonunda meydana gelen büyük yangın sonrasında, geçtiğimiz hafta şiddetli yağış nedeniyle İçmeler ve Turunç’ta yaşanan sel, altyapıya, binalara ve hatta deniz ekosistemine büyük zararlar vermiştir. Orman İşletmeleri tarafından yanan ormanlık araziden toplanan tomruklar denize dökülmüş, kül, kil ve toprak denize akmış ve körfezimizin dibindeki çölleşmeyi arttırmıştır.

Buna karşılık, geçen haftaki yoğun yağışlar ve fırtına Marmaris’teki altyapının yeterli olduğunu göstermiş, afet seviyesinde şiddetli yağış olmasına rağmen belediyemizin etkin tedbirleriyle şehir merkezinde bir sel felaketi meydana gelmemiştir. Bunun nedeni, geçmiş dönemlerde de dahil olmak üzere Marmaris şehir merkezinde açılan beton kanalların su akışını denize aktarmasıdır. Ancak, bu kanallar denize sadece su değil, aynı zamanda kil ve toprak da taşımaktadır. Bu nedenle körfezimiz hızla kum ve çamurla dolmakta, deniz dibi çölleşmekte, yağmur sonrasında denizin rengi koyulaşmakta, balık popülasyonları azalmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak Muğla Üniversitesi dahil tüm üniversitelerimizin körfez ekosisteminin korunması için çalışmalar başlatması ve körfezimizin dolmasıyla ilgili sonuçları ve alınabilecek tedbirleri ortaya koyması gerekmektedir.

Son dönemdeki yangınların ve sonuçlarının da gösterdiği gibi kara ve deniz ekosistemlerimiz bir bütündür. Birinin zarar görmesi durumunda diğeri de bundan etkilenir. Esas olan bu ekosistemler zarar görmeden gerekli koruyucu tedbirleri zamanında almaktır. Yaz sonundaki büyük yangında gerek halkımız gerekse devletimiz yangına müdahale için büyük gayretler sarf etmiştir. Bu vesileyle iki genç evladımızı, 32 yaşındaki Şehit Orman Bakanlığı personeli Görkem Hasdemir’i ve motosikletiyle yangına müdahale eden ekiplere su taşırken şehit olan 25 yaşındaki genç kardeşimiz Şahin Akdemir’i saygı ve minnetle anıyoruz. Mekânları cennet olsun.

Perşembe günü yangın ve yoğun yağışlar sonrası bölgede yapılan çalışmaları da yerinde görmek için oğlum Mustafa Kemal Uysal’la birlikte İçmeler’e gittik. Orman Bölge Müdürlüğünün bölgedeki yanmış ağaçların gövdelerini düzgünce istiflediklerini, eğimi yüksek bölgelerde teraslama yaptıklarını ve düz alanlarda da binlerce fidanın dikildiğini gözlemledik. Bu hummalı çalışmanın yanı sıra, beni en çok memnun eden şey, yeniden ağaçlandırılan bölgelere her iki şehidimizin de isimleri verilmek suretiyle hatıralarının yaşatıldığını görmek oldu. Bundan sonra da, şehitlerimize vefa borcumuzu Hasdemir ve Akdemir ormanlarını kirletmemek, çöp atmamak ve ateş yakmamak suretiyle göstermeye devam etmeliyiz.

09.11.2021, Erol Uysal

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?