USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KÖTÜLÜK İNSAN YOK EDER

13-06-2024

Hepimiz insanız, hepimizin hayatında en az bir kere yasadığımız bazı olayların kontrolümüzden çıkması sonucunda duygu dalgalanması yasarız.

Bu kızgınlık da olabilir kırgınlıkta.

Kızgınlık ile kırgınlık çok farklı zıt duygulardır. Kızgınlık kişinin hem kendisine hep karşısındakine zarar verir.

Kırgınlık ise insanı kıran inciten bir duygudur.  İnsan kırıldığı zaman kendi içine çekilir ve saklanır, için için üzülür kendi duygusuyla kırıla kırıla savaşır. Kırgınlık kızgınlıktan çok farklıdır. Kızgınlık başkalarına, kırgınlık ise insanın kendisine zarar verir. Kızıp kırıp dökmektense kırıla kırıla affetmeyi öğrenmek daha insanca bir duygudur....

  İnsan kırılınca kötülük yapmaz kötülüğü haketmediğini düşünerek duygularının incinmiş olmasından dolayı bazen insanlara ve hayata küser daha doğrusu kendi kabuğuna çekilip kendi kendisini iyileştirmeye çalışır. İyileştiremediği zaman insanın duyguları hasta olur. İnsan kendi duygularını doğru yönetemez ve yetersiz hale gelir. Bazen bir seyahat bazen bir dost bazen de bir iş sizi bu hasta eden duyguların elinden çekip alır ve yenilendiğinizi hissedersiniz. Hayata bakış açınız değişir zaman zaman kırgınlıklarınızı hatırladıkça kendi kendinize gülümser, kendinizi içten içe ayıplarsınız. Bu duygu size çok şey kazandırır ve seçici davranmaya başlarsınız. Karşımdakini kırmayım ama ben hep kırılayım duygusuna bir ölçü kazandırmak durumundasınız aksi halde siz ruhen hasta, sizi üzenler ise yol almaya devam ederlerken size ne kadar zarar verdiklerini bilmek dahi istemedikleri için sizin ne hissettiğiniz ile ilgilenmezler.

 Kırgınlığı tamir etmek için fazla uzatmadan sizi kıran kişiyi affetmeniz sizin yararınızadır. Affetmek kırılan kişinin daha çabuk incinmişlik duygusundan kurtulup bazı olayları büyütmeden kapatıp hoşgörü duygusunu öğrenmesiyle sonuçlanır.

Birilerini çok kolay affettiniz diye siz basit bir insan olmazsınız, kendinizi daha çok önemsemiş olursunuz. Karşıdaki insanı sürekli suçlamak size zarardan başka bir şey vermeyecek o güzel erdemli duygunuzu da zehirleyecektir. O nedenle ne kadar kırılırsak kırılalım affetmeyi kesinlikle öğrenmemiz gerekiyor...

 

Kızgınlık kırgınlıktan daha farklıdır, zehirli ve kötü bir duygu insana zarar vermeyi, kırıp döküp yok etmeyi, ve hatta öldürmeyi emreden bir duygudur. Bu duygunun kontrolünü kaybettiğiniz zaman telafisi mümkün olmasan hasarlar bırakır insan hayatında. Tamiri mümkün olmayan acılara ve kötülüklere kadar vardırır insanı.

 İnsanın asaleti öfkelendiği zaman belli olur çünkü bütün gerçekler kırgınken değil kızgınken söylenir. Kırgınken yalan söylersiniz ama kızgınken hep doğruyu söylersiniz. İşte insan kızgınken nerede duracağını bilip susarsa bu insanın asaletindendir suçu kabullendiğinden susmaz insan, karşısındakine daha çok zarar vermemek adına susar..

 Bu asil insanlar duyguları yönete yönete insanları yönetmeyi de öğrenirler. Çok zor bir durumdur bu o yüzden basit yolu seçeriz genelde. Oysa insan öfkelenince başkasına zarar vermek yerine yürüse, yüzse dağlara çıkıp avazı çıktığı kadar bağırsa içindeki kötü enerjiyi boşluğa akıtsa belki hayatına güvenebileceği bir dost daha kazanmış olurdu değil mi?

Bazen herşeyi bilmek iyi değildir, bazen bilmiyorum cümlesini kullanmak mütevazi olmak karşıdaki insana kendisini ifade edebilmesi için bir şans vermek insanın insana borcu olsa gerektir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?